Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Akıllı Şehirler -Bilerek Tüketmek

Birçoğumuz tükettiğimiz elektriğin, suyun, doğal gazın çevreye farklı şekillerde verdiği zarardan haberdarız ama kaçımız bu yüzden daha kısa duş alıp, çamaşırlarıızı daha seyrek ve kısa programda yıkayıp, kışın daha serin bir evde oturmayı tercih ediyoruz?

Akıllı Şehirler -Bilerek Tüketmek

Şehirde yaşarken karşılaştığımız sorunları ele aldığım bir köşede neden tüketim konusuna bu kadar yer ayırdığımı merak edenler olabilir. Çünkü şehirdeki sorunlarımızın birçoğunun kaynağında tüketim alışkanlıklarımızın olduğunu düşünüyorum. Her birimizin neyi, ne miktarda, nerede ve nasıl tüketmeye ilişkin verdiğimiz bireysel kararların milyonlarcası birleşince şehrimizin fiziksel şeklini, yaşam tarzını ve niteliğini belirler hale gelebiliyor. Sebze meyvemizi kimden ve nereden almayı seçtiğimiz şehirdeki yerel ürün pazarlarının yerine zincir süpermarketlerin yaygınlaşması anlamına gelebiliyor. Veya ürettiğimiz çöpün, harcadığımız su ve elektriğin miktarı şehrimizin çevresindeki doğaya ne derece zarar verdiğimizi etkileyebiliyor. İşte bu yüzden bu köşede üçüncü kez tüketim ve biz tüketicilerin tercihleriyle ilgili yazmaya karar verdim.

Tüketim ve teknolojinin kesişiminde yapılan çalışmalardan seçtiklerimin ortaklaştığı bir nokta bilmek ve davranış değişikliği arasındaki bağı görsel ve dijital teknolojileri kullanarak güçlendirmek. Burdaki temel varsayım bir konuda genel bilgi sahibi olmamızın davranışımızı değiştirmemize yol açmadığı. Örneğin birçoğumuz ürettiğimiz her bir parça çöpün çevreye verdiğimiz yükü artırdığını biliyoruz ancak kaçımız ürettiğimiz çöp miktarını azaltmak için tüketim davranışımızı değiştiriyoruz? Veya birçoğumuz tükettiğimiz elektriğin, suyun, doğal gazın çevreye farklı şekillerde verdiği zarardan haberdarız ama kaçımız bu yüzden daha kısa duş alıp, çamaşırlarıızı daha seyrek ve kısa programda yıkayıp, kışın daha serin bir evde oturmayı tercih ediyoruz? Niyetim ne yargılamak ne de “böyle davranılmaz, şöyle davranılır” şeklinde özetlenebilecek bir yazıya giriş yapmak. Sadece bireyin bir konuda genel bilgi sahibi olmasının bu konudaki davranışını değiştirmesine yol açtığı durumların aslında oldukça nadir olduğunun altını çizmek.

İşte görsel ve dijital teknolojiler bence tam da bu noktada önem kazanıyor. Hele bir de insan davranışıyla ilgili araştırmalarla birleştiklerinde harikalar yaratabiliyorlar.

Tedarik ve Atık Zincirleri

Örneğin Sourcemap (Kaynakharitası) (www.sourcemap.com). Birçoğumuz kullandığımız ürünlerin tedarik zincirlerinin hem bu zincirde yer alan bireyler hem de çevre için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ama haftasonu alışverişine çıktığımızda vitrinde gördüğümüz kumaş ayakkabıyı veya markete yeni gelen aromalı kahveyi alıp almama kararını verirken bu ürünlerin tedarik zinciri kaçımızın aklına geliyor ki. Zaten aklımıza gelse bile bu bilgiye günlerce araştırmadan ulaşmamız mümkün değil, o yüzden biz de doğal olarak ürün tercihimizi yaparken bu bilgi hiç yokmuş gibi varsayıyoruz.

‘Sourcemap’ bu noktada devreye giriyor; tedarik zinciriyle ilgili anlaşılması kolay bilgiye hızlı bir şekilde ulaşarak tüketim tercihlerimizi çevreye ve insana daha az zararlı şekilde yapmamıza aracı olmaya çalışıyor. Giyimden gıdaya otomotivden elektroniğe satın almayı düşündüğümüz ürünlerin tedarik zincirleriyle ilgili görsel bilgiyi kolayca ulaşılabilir bir şekilde ücretsiz olarak sunuyor. Böylece tüketici olarak davranışlarımızı olumlu yönde değiştirmemizi destekliyor. Tüketimde tedarik zincirinin tam ters ucunda ise atık zinciri duruyor. Bu konuda da Trashtrack (Çöpizi)(http://senseable.mit.edu/trashtrack/ ) yeni ama geleceğe dair ümit verici bir çalışma. Trashtrack kapsamında farklı evsel atıklara takılan dijital künyelerle örneğin bu akşam çöpe attığınız portakal kabuğu, dün geri dönüşüm kutusuna bıraktığınız cam şişe, geçen hafta toplama kutusuna koyduğunuz pilin ne zaman, nerede olduğunu görsel bir şekilde takip edebiliryorsunuz. Çalışmanın amacı, tüketici olarak üstünde fazla akıl yormadığımız atık zinciriyle ilgili olarak görsel ve etkileyici bilgi sunarak tüketim davranışlarımızı etkileyebilmek.

Elektrik, Su ve Doğal Gaz Tüketimi

ABD’nin Kaliforniya eyaletinde hanelerin elektrik, su ve doğal gaz tüketimini azaltmak için yapılan çalışmalarda tüketici olarak davranışımızı değiştirmemize yol açan önemli bir etmenin çevremizdekilerin davranışı olduğu varsayımından hareketle yeni bir faturalandırma şekli deneniyor. Yeni faturalarda sadece kendi evinin elektrik, su veya doğal gaz harcamasını değil, kendi mahallendeki ortalama bir evin harcamasını da görebiliyorsun. Faturalar her evin ortalamayla karşılaştırmasını grafikler, gülen ve somurtan yüzlerle de destekliyor. Böylece mahallendeki diğer evlerden daha az mı yoksa daha çok mu harcadığını değerlendirebiliyorsun. Kaliforniya’da bu yeni faturalandırma şekline geçildikten sonra ortalamanın üstünde olan evlerin kullanımlarında kaydadeğer bir azalma olduğu görülüyor. Aslında her bir tüketici elektrik, su ve doğal gaz tüketiminin çevreye verdiği zarara ilişkin genel bir bilgiye sahipken, daha az tüketime götüren davranış değişikliği bu bilgiden değil, mahalledeki diğer evlere göre daha az mı yoksa daha çok mu harcadığını görmekten kaynaklanıyor. Sonuçta oldukça basit bir teknolojinin ürettiği ortalama tüketim bilgisinin yine oldukça basit bir yöntem olan faturayla tüketiciye karşılaştırmalı olarak aktarılması belki de kapsamlı bir bilinçlendirme kampanyasının yaratamayağı etkiyi yaratabiliyor.

Vaşington eyaletinde yine konutlardaki elektrik, su ve doğal gaz tüketimini azaltmak için bu kez daha ileri bir teknolojiden yararlanılıyor. Seçilen evlere dijital termostat ile beyaz eşyalara tüketimi kontrol eden kumanda takılıyor. Tüm bu cihaz ve eşyaların tükettiği elektrik, su ve doğal gaz miktarı ile bu tüketimin kişiye maliyeti elektronik olarak internet üzerinden evde yaşayanlar tarafından görülebilir ve kontrol edilebilir kılınıyor. Bu şekilde, örneğin, buzdolabının aşırı elektrik harcadığını ve ayda on dolara mal olduğunu gören biri buzdolabının derecesini artırabiliyor; çamaşır makinesinin çok su harcadığını gören biri yıkama programını değiştirebiliyor. Nitekim çalışmanın yapıldığı evlerdeki tüketimde ilk aydan itibaren önemli bir azalma görülüyor.

Kullandığımız ürünlerin nereden geldiğini gösteren Sourcemap, ürettiğimiz çöplerin nereye gittiğini gösteren Trashtrack, konutlardaki elektrik tüketimini azaltmaya yönelik olarak Kaliforniya eyaletinde faturalandırma denemeleri ile Vaşington eyaletinde kendi tüketimini sürekli izleyebilmeyi sağlayan elektronik sistemler. Bu ve benzerleri, tüketici olarak yaptığımız seçimlerin şekillendirdiği şehrimizin çevre ve insan dostu olabilmesi için uğraşan çalışmalar. Daha nicelerine.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış