Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Akıllı Şehirler – Park Etmek artık bir Kabus Değil

Akıllı Şehirler – Park Etmek artık bir Kabus Değil

Şehirde yaşayan birçok kişinin rahatlık olarak nitelendirdiği otomobil sahibi olmak, işin içine park yeri arayışı girince tam bir kabusa dönüşebiliyor. Bu kabusu herhalde en iyi bilenler şehir merkezindeki bir lokantada öğle yemeği için arkadaşlarıyla buluşmaya veya aylardır bekledikleri o muhteşem konsere kendi özel otomobilleriyle gitmeye kalkanlardır. Park yeri kabusunun vazgeçilmez ögelerinden akla ilk gelenler, saatlerce daracık sokaklarda oynanan köşe kapmaca, ağzına kadar dolu otoparklardaki görevliyi ikna çalışmaları ve değnekçilere tedirginlikle verilen onlarca liradır. Akıllı Şehirler köşesinde önceki aylarda park yeri arayışını kolaylaştırmaya çalışan iki uygulamadan bahsetmiştim, bunlardan biri San Francisco belediyesinin SFPark çalışması, diğeri ise bir paylaşımcı tüketim örneği olarak verdiğim parkatmyhouse idi. Geçtiğimiz yaz Amerika'da park yeri bulmayı ve kullanmayı kolaylaştıran iki yeni uygulamayla daha karşılaştım. Bu ayki köşede bu iki uygulamadan bahsedeceğim.

Spothero, sadece Şikago şehrinde hizmet veren ve Şikagolu iki genç tarafından kurulan bir şirket. Temel olarak şehrin dört bir yanındaki otopark işletmecilerini tek bir merkezde toplayan dijital bir ortam. Kullanıcı olarak diyelim ki yarın akşam saat 8 ile 11 arasında gideceğiniz konsere yakın bir yerde park yeri arıyorsunuz. Bugünden Spothero’nun websitesine girerek (www.spothero.com) konser mekanının adresini yazıp yakınında o saatlerde uygun olan tüm park yerlerinin listesini ve ücretini görebiliyorsunuz. Mesafe ve maliyet üzerinden kendinizce bir tercih yapıp yine internet üzerinden ödemenizi gerçekleştirerek seçtiğiniz otoparktaki park yeri için rezervasyon yapmış oluyorsunuz. Yarın akşam da konsere giderken "arabayı alsak nereye bırakırız" stresinden arınmış bir şekilde doğrudan seçtiğiniz park yerine gidip aracınızı bırakıyorsunuz. Sürenizin dolmasına az bir süre kala akıllı telefonunuzdaki Spothero uygulamasından size bir uyarı mesajı geliyor. Baktınız konser tam hız devam ediyor, telefonunuzdan hesabınıza girip park yeri rezervasyonunuzu uzatabiliyorsunuz.

Yazın Ann Arbor şehrinde gördüğüm başka bir uygulama ise araç sahiplerinin bir diğer kabusunu hedef alıyor. Diyelim şansınız yaver gitti ve bankada işinizi halletmek için şehir merkezine gittiğinizde sokakta boş bir park yeri buldunuz. “Bir saatte nasıl olsa işim biter” deyip parkmetrede ödemenizi yapıp 15 dakika mesafedeki bankaya gittiniz. Ancak elektrikler kesilince işleriniz uzadı ve yarım saat gecikmeyle arabanıza döndüğünüzde ise çoktan cezayı yemiştiniz. Ann Arbor belediyesi kimse bu kabusu yaşamasın diye şehir merkezindeki tüm parkmetreleri değiştirerek güneş enerjisiyle çalışan entegre bir sisteme geçmiş. Her park yerinin kendine özel bir numarası var. Diyelim ki aracınızı park ettiniz, 15 dakika ötedeki bir dükkandayken parkmetredeki sürenizin dolmak üzere olduğunu fark ediyorsunuz. Aracınızın olduğu sokağa koşarak yetişmeye çalışmaktansa şehirdeki herhangi bir parkmetreye aracınızı bıraktığınız park yerinin numarasını girip ek ödeme yaparak park sürenizi uzatabiliyorsunuz. Parkmetrelerin bir diğer özelliği ise bozuk para hazneleri dolduğunda veya telefonla ödeme sistemleriyle ilgili bir arıza söz konusu olduğunda otomatikman merkeze sinyal göndermeleri. En güzeli de tüm bunları yaparken e-parkmetrelerin pil değil, güneş enerjisi kullanıyor olmaları.

Şehirde yaşarken her gün karşılaştığımız ve ilk bakışta kronik gözüken sorunları teknolojiye dayalı akıllı ürün ve sistemlerle azaltmanın mümkün olduğuna inananlardanım. Bu köşede, farklı şehirlerde gördüğüm ve beni heyecanlandıran akıllı çözümleri sizlerle paylaşıyorum. Bu köşede anlatılanlarla ilgili görüşlerinizi ve sizin gördüğünüz, okuduğunuz başka akıllı çözümlerle ilgili epostalarınızı dört gözle bekliyor olacağım.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış