Her toplum farklı topluluklardan oluşur. Çoğu çağdaş sosyoloğa göre toplum bir çeşit “organizma”dır ve bu organizmanın işlevleri, farklı organları -topluluklarıvardır. Bu toplulukların nicel durum bakımından eşit olmaması çoğunluk ve azınlık kavramlarını karşımıza çıkarır. Toplumsal çatışmaların kaynağının göbeğinde olan bu çoğunluk-azınlık durumu, toplumsal değişmeye ve hatta toplumsal bütünleşmeye de neden olabilir. Çünkü birbirinden beslenir, birbirinin varlık nedenidir ve denge sağlar. Toplumsal normların değişmesinde azınlığın etkilerini araştıran Romen sosyal psikolog Serge Moscovici,”uymama ve azınlık etkisi” deneyiyle sosyal normların değişiminin nedenini ve nasılını araştırır.
Deneyde renk isimlendirme düzeneği kullanılır. Deneklerden, mavinin farklı tonlarından oluşan ve tek tek gösterilen 36 slaytın hangi renk olduğunu söylemeleri istenir. Bir gruba gerçek denekler, bir gruba da işbirlikçi denekler katılır. İlk grup renklerin mavi olduğunu belirtirken ikinci gruptaki az sayıda işbirlikçi denek yeşil renk de olduğunu söyler. Deneyin amacı azınlığın tutarlı olduğu sürece çoğunluğu etkileyip etkilemediğidir. İşbirlikçi deneklerle aynı grupta olan gerçek denekler slaytların yeşil olduğunu söyler. Moscovici’ye göre azınlığın çoğunluğu etkilemesinin ve normların değişmesinin sebebi tutarlılık ve istikrardır.
Moscovici’nin deneyini geçerli kılan azınlıkların topluma etkileri, tüm dünyada zaman zaman ve farklı konularla değişim yaratmıştır. Örnekse; dernekler, sendikalar, birlikler, sivil toplum kuruluşları dünyada geniş bir örgütlenme ağı içinde faaliyet göstermiş ve gösteriyorlar.
Sayılamayacak kadar çok (...) İli Gelenekleri Yaşatma Derneği adı altında bir çok dernek var ve bu dernekler, belki de uzakta oldukları memleketlerinin kültürünü kendi çocuklarına aktararak kültür sürekliliği sağlıyorlar. 18. yy sonlarında sanayileşme ile birlikte işçiler örgütlenerek sendikalar kurmuş ancak engellenmişlerdir. 1800’lerin başlarında Batı’da sendikalaşmayı engellemek için bazı tedbirler alınmış, bu oluşumun “bireyin sözleşme yapma hürriyetine” aykırı olduğu iddia edilmiştir. 1800 yılında yasaklanan sendikalar, 1824 yılında işçilerin birlikte hareket etme düşüncesi engellenemediğinden sendikalaşma fikri ve hareketi yasalarla tanınmış hatta daha sonraları işverenlerde ortak hareket etme düşüncesi ile işçi sendikalarına karşılık olmak üzere kendi sendikalarını kurmaya başlamışlardır. STK’ların etkileri inkar edilemez büyüklüğe ulaşabiliyor.
Greenpeace örgütünün sayıca fazla üyesi bulunmamakla birlikte dünyaya etkisi tartışılmaz. Yaptıkları eylemlerle en çok hatırlanan Kyoto Protokolü dünya ve çevre adına etkisi büyük başarılarından sadece bir tanesidir. Amerika’nın Vietnam’dan çekilmesine neden olan bir avuç Amerikalı’dır. Bugün bir siyahinin ABD başkanı olabilmesinin nedeni geçmişte mücadele eden azınlık siyahi vatandaşlarıdır. İngiltere’de kadınlara oy hakkının kazanılması ve 30 olan yaş sınırının 21’e çekilmesinin nedeni sadece 1500 imzayla başlayan mücadeledir. Bu küçük ama tutarlı-inatçı azınlık sayesinde zor olan başarılmıştır. Afganistan’daki Hazaraların, Peştulara karşı zorlu mücadelelerinden sonra kazandıkları haklar istikrarlı direnmeleri sonucudur. Gandhi ve çevresindeki birkaç destekçisinin Hindistan’ın bağımsızlığındaki rolü üzerine sayılamayacak kadar çok kitap yazılmış, filmler çekilmiştir.
Bütün bu toplumların ve toplumsal normların zamanla değişebilmesinin nedeni, “bir avuç insan” da denilen azınlıkların, mücadele ettikleri her şeyde tutarlı ve istikrarlı olduğu takdirde dünya üzerinde azımsanamaz etkileri olmasıdır.
Yorumlar (0)