Beşevler'in İhtiyacı

Beşevler'in İhtiyacı

Anadolu Meydanından (eski adıyla Tandoğan) Kızılay yönünü arkanıza, MKE’yi ve Ankara Üniversitesinin bahçe duvarını sağınıza alıp Dögol caddesi boyunca yürüyünce 5 bilemediniz 10 dakika sonra Beşevler Meydanına ulaşırsınız. Karşıya geçmek için ışığın yeşile dönmesini beklerken solunuzdan, Anıtkabir tarafındaki bisiklet yolundan vızır vızır gelen bisikletlilerin yolun öbür yakasında gördüğünüz yemyeşil parkın içerisinde kayboluşunu izler, bir üniversiteler yerleşkesinin kıyısında genci yaş almışıyla çimlerde oturulan bu geniş parka bir an önce girmek ve içinde yürümek için can atarsınız.

Hayal kurmak güzel… de bir yere kadar! Mahalleliler olarak “böyle olsun” istediğimiz doğru ama hayaller Paris gerçekler betonlaşma uğruna Türkiye’nin Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinin, yetmedi üzerine Konservatuvarın yıkılması, yeni inşaat için ilk adımların atılmaya başlanması.

Karışık oldu, farkındayım, o halde öyküsünü mümkün olduğunca sade anlatalım.

Gezi’den bu yana varlığını sürdüren Anıtpark Forum (APF) ve mahalleli olarak biz 2014 Temmuzunda Ankara Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğünün Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) hitaben yolladığı yazısına vakıfız. Bu yazının mevzu Beşevler Meydanına bakan -kısa adıyla- Turizm Okulu ve dolayısıyla arazisi.  Bu toprak parçasının mülkiyeti Maliye Hazinesine ait, MEB’e tahsis edilmiş ve üzerinde 1961 yılında yapılmış Turizm Okulu bulunuyor; işte bu araziyi Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) istiyor. Biz “istiyor” diye nezaketle yazıyoruz, muhtemelen “Diyanet’e verilecek, ver” halleri. İl Milli Eğitim Müdürlüğü de Okulun eskiliğini, depreme dayanıksızlığını (gösteren bir inceleme belgesi olmasa da) Ankaray vs. olduğu için deprem durumunda tehlikeli olabileceği, taşınmasının mümkün ve yararlı olacağını maarif müfettişleri marifetiyle belirliyor ve raporlaştırıyor. 2016 içerisinde MEB DİB’e devrine olumlu görüş bildiriyor. Bahçelievler’in hemen girişinde olup Yenimahalle Belediyesine bağlı bu alan için “gerekli” imar değişiklikleri de Yenimahalle ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclislerinden geçiyor. 2017 başında Ankara Mimarlar Odası (AMO) dava açıyor. Keşif yapılıyor ama bu arada Okul (depreme dayanaksız ya!) yıktırılıyor, mahkemeden imar değişikliği hakkında yürütmeyi durdurma kararı çıktı çıkacakken Ankara Büyükşehir Belediyesi Belediye Meclisinden (ABB BM) yeni bir imar değişikliği kararı daha çıkıyor: Tarih dikkat çekici, yerel seçimlerden 15 gün önce, 15 Mart 2019! 

Beşevler Meydanı Beşevler Meydanı

“… Turizm Okulu arazisine yanında yer alan Konservatuvarın da dahil edildiği daha büyük bir arazi imar değişikliğinin konusu oluyor”

Bu kararla Turizm Okulu arazisine yanında yer alan Konservatuvarın da dahil edildiği daha büyük bir arazi imar değişikliğinin konusu oluyor. Yerel seçim sonuçlarının ülkede doğurduğu atmosfer herkesin duyarlılık seviyelerini de etkiliyor ve Mayıs ortasında haberdar olunan ABB BM kararına itiraz için bir hareketlilik başlıyor. İlgili muhtarlar (Bahçelievler, Yukarı Bahçelievler, Emek, Mebusevleri, Emniyet muhtarları; alan Yenimahalle Belediyesi sınırlarında, Emniyet mahallesinde ya!) ziyaret ediliyor. Anıtpark Forum, mahalle muhtarı, mahalleli, Bahçelievler Derneği/üyelerinin çabasıyla Belediye Meclisinin kararına askı süresi içinde itiraz için dilekçe yazılıyor ve çok kısa süre içinde 100 ayrı dilekçe ile itiraz ediliyor. 

Dilekçede ne yazıyordu? Talep neydi?

Özetle “Ankara’nın merkezinde, ibadet alanı olarak düzenleneceğini öğrendiğim yerde oturan, yaşayan birisi olarak toprağa, geniş, yeşil alan ve meydanlara ihtiyaç olduğunu düşünüyor, oturduğum bölgede de itirazıma konu alanda da beton, asfalt içermeyen örnek bir yeşil alan yapılmasını talep ediyorum. Mahallemizde AVM, cami ya da başka bir beton yapılaşmaya izin verilmemesi, ferah bir şehircilik anlayışının, doğanın korunmasının artık öncelik olmasını ısrarla istiyorum. Aksi her türlü karara ve halen alındığını öğrenmiş bulunduğum ibadet alanı vb. yapılaşma kararına itiraz ediyorum.”

Biz dahil ülkede herkes yenilenecek İstanbul seçimlerine kilitlenmişken -biz aynı zamanda- 25 yıldır kapısından gir(e)mediğimiz ABB’nin koridorlarında, o kat senin bu kat benim “girişim”lerde bulunuyoruz. ABB Başkan Vekili, Belediye Meclisi, CHP, İYİ Parti grup başkanları, imar müdürü vd.…: “… hele bir İstanbul seçimleri bitsin, haklısınız, konu da zor, hassas ama…” 
Yaz boyu itirazların akıbetini beklerken AMO yeni duruma yeni dava açıyor. 2019 sonbaharından 2020 Nisan ayına kadar zaman zaman artan ve düşen bir tempoyla imza toplama girişimleri, etkili, yetkililerle görüşmeler, sosyal medya faaliyetleri, ABB’ye yeni seçilen imar başkanı ziyareti, CHP il başkanı, milletvekili ve diğerlerine “derdimizi” anlatmalar vs. vs. Bu arada duyarlı muhtar, mahalleli bir iki kişi ile davaya müdahillik başvurusu, mavi masaya yazılı başvurular, alanda keşif yapılırken bir grup mahalleli olarak “nezaret etme”… Nihayetinde sonuca dönüşemese de APF olarak ısrarlı bir fikri ve eylemli takip hali...

“Türkiye’nin ilk otelcilik ve turizm okulu yok, oysa müze vb.ne çevrilerek kurumsal kimlik olarak korunabilirdi. Konservatuvar da aynı şekilde. Her iki okuldan da yetişen onlarca kıymetli isim var. Korunamadı, yıkıldı”

Pandeminin bizleri dört duvar arasına itelediği ilkbahar müjdecisi günlerden birinde AMO’dan gelen haber: Mahkeme Yürütmeyi Durdurma kararı verdi. Tecrübeliyiz, yürütmeye azmetmişe bu ülkede “güç sahipleri” mahkeme kararları nafile, ama seviniyoruz; ne de olsa Yenimahalle ve Ankara Büyükşehir seçimlerde beton değil yeşil vaat etmişlerdi, artık mahkeme kararı da var.

Kısa sürede fark ediyoruz ki o işler öyle değil! Kapı, cam sökülmüş ve hayalete dönüştürülmüş Konservatuvar binasında yıkım hareketliliği var. Yerine bir şey yapılmayacaksa kim niye yıkar? Kim yıkıyor? Mahkeme kararı binanın yıkımını durdurmuyor mu, kapsamıyor mu? Yoksa baştan beri biz ABB koridorlarında, Yenimahalle Belediyesi makamlarında gezerken peşimizden gelen fısıltılar gerçek miymiş: “o iş çoktaan bağlandı bitti, boşuna uğraşmayın!”

Sorup soruşturuyoruz, mavi masalara yazıyoruz, “öğreniyoruz”, belediyeler yıkıma bir şey yapamıyorlar(mış) ama mahkeme kararı varken hiç kimseler bir tuğla bile koyamazlar(mış)!

2020’nin sonuna geldik. Türkiye’nin ilk otelcilik ve turizm okulu yok, oysa müze vb.ne çevrilerek kurumsal kimlik olarak korunabilirdi. Konservatuvar da aynı şekilde. Her iki okuldan da yetişen onlarca kıymetli isim var. Korunamadı, yıkıldı. 
Saraçoğlu’ndan Togo’suna, İmrahor’undan YDA’sına devasa meseleleri olan Ankara’da Anıtkabir’in dibine beton dökmek ufak mesele, yeşil alan istemek de fantezi!  

“Biz” böyle düşünmüyoruz. Ankara’ya sahip çıkmak için çabalamak hava gibi su gibi ihtiyaç. Beşevler’in de ihtiyacı öncelikle bu. Ankara’nın siyasi partilerinden, Yenimahalle-Çankaya ilçe örgütlerinden mahalleliye her yurttaşın yapacakları var. Katılımcı bütçenin sadece yazıda değil sahada da katılımı teşvik eden sahici adımlardan geçtiği düşüncesiyle, kim bilir, belki başta Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birilerinin bir gün Bahçeli’ye/mahalleye yolu düşer, muhtarlıkta toplar 100 dilekçe sahibini ve sorar, ne istiyorsunuz?
 

Yazar Eriş Bilaloğlu
  • Paylaş

POPÜLER İÇERİK