Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Dereli HES’te Örnek Mücadele: Yerel Halk Suyuna ve Doğasına Sahip Çıkıyor

Dereli HES’te Örnek Mücadele: Yerel Halk Suyuna ve Doğasına Sahip Çıkıyor

Ankara Beypazarı İlçesi Uruş Beldesi ve Güdül İlçesi’nin Tahtacıörencik Köyü sınırları içerisinden akan Süvari Çayı üzerinde kurulması planlanan Dereli HES projesine ilişkin olarak Resmi Gazete’de acil kamulaştırma kararının yayımlanması şaşkınlık yarattı. Bilindiği üzere Ankara 7. İdare Mahkemesi, Tahtacıörencik Köyü Muhtarlığı ve sakinlerinin “ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) Gerekli Değildir” kararının iptaline yönelik olarak açtığı davada, çevreci bir karara imza atarak Yürütmeyi Durdurma kararı vermiş, HES uygulamasında telafisi güç zararlar doğabileceğine dikkat çekmiş ve proje için bir ÇED sürecinin gerektiğine karar vermişti. Bu hukuksal duruma rağmen Dereli HES projesi kapsamında Beypazarı’nın Uruş Beldesi’nde köylülere ait 75 parsel, Güdül’ün Tahtacıörencik Köyü’nde de 29 parsel için EPDK’ya acele kamulaştırma talimatı verildi.

Yöre Halkı Kararlı: HES'i Kesinlikle İstemiyoruz

Yöre halkı, Dereli HES Projesi için hukuki sürecin ve ÇED sürecinin henüz tamamlanmadığına, bu nedenle şimdiden alınan kamulaştırma kararının mantığa, usule ve hukuka aykırı olduğuna vurgu yapıyor. ÇED sürecinin doğası gereği, projeye ilişkin nihai kararın “ÇED olumlu” mu yoksa “ÇED olumsuz” mu olacağının şimdiden belli olmayacağını, ÇED süreci içinde projenin inşaat ve faaliyet alanlarında değişiklikler de olabileceğinin altını çiziyorlar. Sürecin başından beri sergiledikleri kararlı tutumlarını sürdürüyor ve bu hukuk dışı kamulaştırmaya izin vermeyeceklerini dile getiriyorlar. Söz konusu Dereli HES projesi Süvari Çayı suyunu 2,5 km boyunca bir iletim kanalına alıp çevresini çitlerle kapatmayı, ayrıca inşaat ve faaliyet alanlarında kamulaştırmalar yapılmasını öngörüyor. Oysa köylüler, Ankara’nın en temiz akarsuyu olan Süvari Çayı’nın kıyısındaki verimli tarım alanlarında doğal tarım yöntemleriyle sebze ve çeltik yetiştiriyorlar. Köyün nesli koruma altında olan Ankara keçileri, yerli kara sığırları ve koyunları Süvari Çayı'nın suyunu içiyor, çevresindeki bitki örtüsünde otluyorlar. Tahtacıörencik Köylüleri, projenin öngördüğü elektrik üretiminin yapılabilmesi için suyun neredeyse tamamının iletim kanalına verileceğini, şu anda çayın kıyısında yaptıkları tarım ve hayvancılık faaliyetlerini sürdüremeyeceklerini söylüyorlar. Açmış oldukları dava kapsamında yerinde keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporu bu öngörülerini doğruluyor. Dereli HES projesi ayrıca, alanın barındırdığı yüksek biyoçeşitliliği ve ekolojik değeri de görmezden geliyor. Nitekim bilirkişi raporunda, alanda endemik bitki türlerinin var olabileceği, bu nedenle kapsamlı ve özenli bir flora çalışması yapılması gerektiği ifade edilmiş. Yöre halkı da Süvari Çayı’nın kurt ve geyik gibi koruma altındaki büyük memeliler için önemli bir yaşam alanı olduğunu belirtirken; daha önce hazırlanan Uruş Barajı ÇED raporu da Süvari Çayı’nın 11 farklı balık türünün yaşadığını belgelemiş. Süvari Çayı bütün bu özellikleriyle, önemli bir rekreasyon ve ekoturizm değeri taşıyor.

Biraz da Tahtacıörencik Köyü..

Ankara’dan yola çıkıp Beypazarı’na doğru yol aldığınızda yavaş yavaş bitki örtüsünün, havanın değiştiğini görüyorsunuz. Beypazarı'na kadar gelmeden Güdül ayrımına girdiğinizde 30 dakika içinde Güdül ilçe merkezinde, bundan 15 dakika sonra da Tahtacıörencik Köyündesiniz. Kerpiç ve ahşaptan yapılmış evler, köy meydanında şırıl şırıl akan çeşmeler... İklim, kültür ve yerel mimari yönünden Karadeniz geçiş kuşağında olan, yaşamak isteyeceğiniz çok güzel bir köyle karşılaşıyorsunuz. Ankara’ya bu kadar yakın olmasına şaşırıyorsunuz.

Köyün içinden, Dereli HES'in yapılmak istendiği Süvari Çayı’nın kenarına doğru gittiğinizde orman alanlarıyla bitişik yemyeşil bir doğa sizi karşılıyor. Süvari Çayı'nın bulunduğu vadi, Türkiye'deki 184 önemli kuş alanından biri olan Beypazarı İnözü Vadisi'nin de oldukça yakınında. Ayrıca Köroğlu Dağları önemli bitki alanının içinde kalıyor. Köyde 3 yıldır doğa turizmi faaliyetleri sürdürülüyor. Kimi zaman küçük çocuklarını da yanlarında getiren ziyaretçiler köyü, Süvari Çayı’nı ve çevresini geziyor, doğal ürünlerden edinerek köye de ekonomik katkı sağlıyorlar.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış