Dersim, coğrafi özellikleriyle, toplumsal yapısıyla ve kendine özgü farklı özellikleriyle Türkiye’nin belki de en çok ilgi çeken illerinden biri. Adı geçtiğinde çoğu insan aklına ilk gelenler, eşsiz güzellikteki vadilerden geçerek akan Munzur, dört mevsim zirvesinden kar ve bulut eksik olmayan yüksek dağlar, bölge halkı tarafından taşı, toprağı, ağacı, suyu kutsanarak sevilen her bir karış toprağı ve tabi ki tarihteki kırılma anları ile hatırlanan acı bir hafıza olur.
Fakat ne yazık ki şimdi Dersim başka haberlerle de ülke gündemine geliyor Basına yansıyan haberlerde, Dersim’de yuvalanmış bir fuhuş çetesinin olduğu iddia ediliyor. Aynı haberlerde, uzun süredir etkinliğini devam ettiren bir kirli ilişkiler ağının bulunduğu, buna dokunulmadığı, yaşananların üstünün adeta örtülmeye çalışıldığı, bu ağın çeşitli bürokratik mekanizmalarla ilişkili olabileceği yönünde vahim iddialar mevcut.
En son, Dersim’de bir kadının Cumhuriyet Savcılığına yaptığı şikâyetin ayrıntıları sosyal medya üzerinden kamuoyu ile paylaşıldı. Mağdur kadının dilekçesindeki iddialar gerçekten de dehşet verici.
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre eşinden ayrıldığını söyleyen kadın, barınma ve işe yerleştirme karşılığında fuhuş yapmaya zorlandığını ve bu ilişkilerin içine itilmiş olduğunu söylüyor. İşin ilginç yanı, iddiaya göre bu ağın içine sürüklenen kadının İŞKUR’la bağı olan biriyle yaşadığı bir ilişkiden sonra işe yerleştirilmiş olduğu yönündeki beyanları.
Bilen bilir, Dersim’de Munzur Üniversitesi var. Burada okuyan kız öğrencilerin de kaldığı KYK yurtları var. Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğünün kendi verilerine göre Dersim’deki kız yurtlarının kapasitesi 1.125 kişiymiş. Genelde çevre illerden gelen, orta ve daha çok da düşük gelirli ailelerin çocukları bu yurtlarda kalıyor. Aileler, doğal olarak bir güven duygusu ile çocuklarını bu yurtlara teslim ediyor. Fakat bir fuhuş çetesinin eline düştüğünü söyleyen, bu ağın içindeki ilişkiler üzerinden bir işe yerleştirildiğini ifade eden bu kadın nerede kalıyormuş dersiniz? Evet, kendi beyanına göre bu kadın KYK Kız yurdunda kalıyor. İddialara göre bu ağ, kadını işe yerleştirmekle kalmamış, bir de kız yurduna yerleştirmiş. Bu noktada herhangi bir kamu görevlisinin nüfuz kullanıp kullanmadığı veya İŞKUR kanalının bir suç ağı tarafından araçsallaştırılıp araçsallaştırılmadığı iddialarının aydınlığa çıkarılması, kamu kurumlarının güvenilirliği açısından büyük önem taşıyor.
Dersim’de kız yurdu denildiğinde hemen bir isim beliriyor hafızlarımızda: Gülistan Doku. Gülistan, 2020 yılının Ocak ayında bu yurtta kalırken bir gün yurttan ayrıldı ve altı yıldır kendisinden haber alınamıyor; akıbeti bilinmiyor. Şimdi adeta ‘geçmiş’, başka biçimlerde yeniden yaşanıyor.
Basın haberlerinde geçmişe dönük bir tarama yapıldığında benzer haberlerin sıklıkla gündeme geldiğini görmek mümkün. Neredeyse tüm haberlerde geçen isimler ise hep aynı. Yıllardır gündeme gelen bu isimlerin ne aklandığına ne de cezalandırıldığına ilişkin kamuoyuna yansıyan bir bilgi yok. Anlaşılan kirli ilişkiler içinde oldukları iddia edilen bu kamu görevlileri, “kamu görevlerine”; çeşitli siyasi ilişkilerin merkezindeki kişiler de “siyasi faaliyetlerine” kesintisiz şekilde devam etmişler. Konuyla ilgili nasıl bir soruşturma yapıldığı ve sonuçlandıysa nasıl sonuçlandığı ise bilinmiyor.
Bu arada bir fikrî takip oluşturabilmeye katkı sağlaması açısından yaklaşık altı ay önce kamuoyuna yansıyan başka bir haberi daha hatırlamakta yarar var: Tolga Şardan bu haberi 11 Mart 2025 tarihli T24 sitesindeki yazısında “Şahinler JÖH Taburu’ndaki askeri personelden bazısı, diğer meslektaşlarının eşleriyle cinsel ilişki içindeydi. İki personelin şikâyet dilekçesi sonrasında aynı gün tabur komutanlığınca soruşturma heyeti görevlendirildi ve soruşturma raporu hazırlandı.” spotuyla vermişti. Merak eden, halâ paylaşımda olan bu haberi T24’ün internet sitesinden okuyabilir.
Ayrıca kulak verilirse bölge halkının dile getirdiği şikayetlerin, kamuoyuna yansıyan bu iddiaları destekleyici nitelikte olduğunu da herkes görebilir.
Son günlerde gündeme gelen bu haber ne yazık ki ilk olmadı; ama dileriz ki sonuncusu olur ve hem kentte yaşayan tüm gençler hem de Dersim halkı iddia edilen her şeyden kurtulmuş olur.
Yorumlar (0)