Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Devlet : Kıskanç Sevgili

Tıpkı vatandaşın devlet aygıtından kurtulması gerektiği gibi kıskanılanın da kıskanç sevgiliden kurtulması gerekir. Ancak o zaman vatandaş ve kıskanılan insan; birey, kişi, sevgili, aşık adını alır.

Devlet : Kıskanç Sevgili

Kıskanmak dediğimiz duyguyu merak etmek, haber almak istemek, iyi olup olmadığını bilmeyi istemek, korumak-kollamak, sevdiğinden dolayı yanında olmak istemek gibi istek ve duygulardan ayıralım. Kıskanmak denen şey aslen patolojik bir duygudur. Özellikle de kıskanç bir sevgilinin elinde her türlü edimi ortaya koyabilecek kadar hastalıklı bir duygu haline gelir. Mülkiyet duygusuyla harika bir ilişki içindedir kıskançlık. Ve bu duygu, kıskananın, kıskanılanı baskı altında tutmasına, takip etmesine, izlemesine, onun her hareketini bilmek istemekten, ona şiddet uygulamaya ve hatta onun fiziksel varlığını yok etmesine kadar varabilen bir davranışlar silsilesini harekete geçirebilir. Devlet denen kurum da aynı refleksi veriyor vatandaşlarına karşı. Teknolojinin yardımıyla da bunu gün geçtikçe daha beceriyle ve başarıyla yapıyor. Varlığını insanlara borçlu olan devlet kurumu varlığının devamı ve bekası için, elinde bulundurduğu ve/veya kullanabileceği tüm aygıtları kullanarak vatandaşlarını kontrol altında tutmak istiyor. Ve bu asıl amaç uygulanırken de vatandaşların her türlü hakkı yok sayılarak devlet uğruna gözden çıkarılabilir hale geliyor insan. Devlet vatandaşlarının nerede ne yapıyor olduğunu biliyor artık. Gerek ses, gerek görüntü verilerine ulaşması artık çok kolay günümüzde. Cep telefonları bizim yerimizi sürekli olarak işaretlerken neredeyse her sokakta görebildiğimiz (aslında çoğunu göremediğimiz belki de) kameralar da bizim güzel yüzlerimizi sürekli kaydedebiliyorlar. Sanal alemde nerede olduğumuzu ve ne yaptığımızı da geride bıraktığımız sanal izler gösteriyor.

Devlet bunları bilmek istiyor ve bunları bilmeye hakkı olduğunu düşünüyor. Bunların çoğunu da illegal olarak ve başka kisveler altında yapıyor. Ama yine tüm bunları bizim iyiliğimiz için yaptığından da kuşku duymamamız gerektiğini ısrarla belirtiyor. Kayıp kişilerin bulunmasında cep telefonu sinyalinin kullanılması veya hayatımızı kolaylaştıran bir takım bilgisayar programlarında kameraların ve tepemizdeki uyduların verilerinin kullanılması, sanal alemde maruz kalınan saldırı ve hakaretlerle mücadelede internet protokol adresleri kullanılması devletin vatandaşına karşı kendisinin yaptıklarını olumlamak için fırsattır. Ve devlet bunları vatandaşını korumak ve vatandaşının hayatını kolaylaştırmak için yaptığını söyler. Devlet vatandaşının haklarını bir çırpıda elinden alarak onu nesneleştirir ve artık o nesne üzerinde her türlü tasarrufa sahip olduğunu düşünür, tıpkı kıskanç bir sevgili gibi. Kıskanç sevgili de kıskanılan kişiye her istediğini yapmayı kendinde bir hak olarak görür, çünkü seviyordur ve bu sözü edilen sevgi uğrunadır/içindir her şey. Ve onun sevdiği, yani onun olan şey de onun istediği gibi olmak zorundadır. Bunu kontrol için de kıskanılan (veya vatandaş) takip edilebilir, gözetlenebilir, mahremiyeti didiklenebilir, sosyal hayatı mercek altına alınabilir, psikolojik baskı ve şiddet uygulanabilir vs. çünkü vatandaş devlete aittir ve kıskanılan da kıskanç sevgiliye aittir. Kıskanılanın ve vatandaşın varlıklarının artık tek nedeni kıskanç sevgilinin sevgisi ve devletin bekasıdır.

Gerek günlük hayatımızdaki olaylardan, aldığımız haberlerden, izlediğimiz film ve dizilerden, okuduklarımızdan edindiğimiz şudur ki; devlet denen kurum vatandaşlarını gözetliyor, takip ediyor, kontrol ediyor, korkutuyor, onlar üzerinde baskı kuruyor, onlara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguluyor. Bunu yapmak için elinde artık daha fazla aygıtı var. Kıskanç bir sevgiliden kurtulmak çok zordur çünkü kıskanılanın kendisini veya yakınlarını tehdit, kıskanılana karşı şiddet uygulama ve hatta kıskanılanın hayatını sona erdirebileceği gibi birtakım hareket beklentisi kıskanılanı korkutur, sindirir ve kabullenişe doğru sürükler. Ve mucize kabilinden bir fırsat bekler kıskanç sevgiliden kurtulabilmek için. Tıpkı vatandaşın devlet aygıtından kurtulması gerektiği gibi kıskanılanın da kıskanç sevgiliden kurtulması gerekir. Ancak o zaman vatandaş ve kıskanılan insan; birey, kişi, sevgili, aşık adını alır.

 

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış