Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde 3. sınıftaydık. ABD’den yeni gelmiş bir öğretim üyemizin dersimize gireceğini biliyorduk, o gün ilk kez dersimize girecekti. Biraz sonra gülümsemesi tüm yüzüne yayılmış genç bir hoca, Doğan Cüceloğlu dersimize girdi. Onun yüzündeki gülümseme hepimizin yüzüne yayıldı. Sınıfı parmağı ile taradı, parmak bende durdu “Mesela ben senin amcanmışım….” diye söze başladı; her zamanki gibi ilginç örneklerinden birine bağladı ve o zamandan sonra Doğan Hocam benim amcam oldu. Derslerinde hep kültür, iletişim, kökler, dostluk, sıcaklık temel ögeler oldu. “İnsan İnsana” kitabı tadı damağımdaki derslerinin evimize taşınışını kolaylaştırdı. Sevgili eşimle konuları tartıştığımızda ben, derslerde Doğan Hocamın aktardığı örnekleri de paylaşıyordum. Bir gün eşim, ben ve Doğan Hocam sohbet ederken eşime, “Çok özür dilerim ama ben seni dersten hatırlamıyorum” deyince gülmeye başladık, aradan 6-7 yıl geçmesine karşın dersleri eşime benim aktardığımı duyunca sevgili hocamın gözlerinin doluşunu hiç unutamam.
"Onun yüzündeki gülümseme hepimizin yüzüne yayıldı. Sınıfı parmağı ile taradı, parmak bende durdu "Mesela ben senin amcanmışım...." diye söze başladı; her zamanki gibi ilginç örneklerinden birine bağladı ve o zamandan sonra Doğan Hocam benim amcam oldu"
Dilimizin ekleri ve kökeni ile ilgili dersimizi almaktan çok keyif almıştım. Dedemin de Türk Dili üzerindeki çalışmaları olduğu için bu ders, dilin ülke kültürü ve bağımsızlığı üzerindeki etkilerini özümseme ve farkındalığımda önemli yer tuttu.
"Gözünüzde yücelttiğiniz, saygı duyduğunuz bir büyüğünüzle yere bağdaş kurmanın, türkü söylemenin, azığınızı paylaşmanın öğrenci ruhuna nasıl iyi geldiğini yaşamak ne büyük bir şans"
Bahar aylarından biriydi. Doğan Hocam sınıfımızı aldı ve Karagöl'e pikniğe gittik. Unutulmaz bir gündü. Resimde görüldüğü gibi, keyifli, hocamız tarafından farkedilen ve önemsenen kişiler olarak, tasasız, coşkulu bir gün geçirdik. Gözünüzde yücelttiğiniz, saygı duyduğunuz bir büyüğünüzle yere bağdaş kurmanın, türkü söylemenin, azığınızı paylaşmanın öğrenci ruhuna nasıl iyi geldiğini yaşamak ne büyük bir şans.
Türk Psikologlar Derneği kuruluş çalışmalarının bir kısmını Doğan Hocamın evinde yapıyorduk. Silifke'de örülen rengarenk patikleri terlik yerine giyiyorduk. Yorgunluğumuzu türkülerle atıyor, yeniden çalışmaya başlıyorduk. Alçak gönüllülük ancak kendiyle gerçekten barışık insanlar tarafından yapılabilir. Doğan Hocamın halka bu kadar doğal ulaşmasının nedeni de budur. Bizimle de ilişkisi böyleydi. Bu davranışından aldığım cesaretle arada "amca" sıfatının üzerine şakalar yapardık. Bir gün "Kız artık amca yerine Emmi diyelim. Kendimi çok yaşlı hissediyorum" dedi, o günden sonra da sevgili hocam benim Doğan Emmim oldu.
"Sevgili Doğan Hocam, değerli emmim aktardığın ve aktarmayı sürdüreceğin değerler için çok teşekkür ederim. Ölümsüzlük bu olsa gerek"
Doğan Hocamın alana en büyük katkısı, bilimsel doğrulardan sapmadan, insan olmanın erdemiyle, içten bir biçimde bilgilerin aktarılabileceğini çok geniş kitlelere gösterebilmesi oldu. Sonraki yıllarda çok sık görüşemedik. Ortak konuşmacı olduğumuz toplantılarda ben yine hocamın öğrencisi oldum, o da beni yüreklendirdi. Ben herkes gibi bundan sonra da onun konuşmalarını izleyeceğim. Sevgili Doğan Hocam, değerli emmim aktardığın ve aktarmayı sürdüreceğin değerler için çok teşekkür ederim. Ölümsüzlük bu olsa gerek.
Doğan Cüceloğlu kimdir?
Doğan Cüceloğlu (9 Şubat 1938, Mersin - 16 Şubat 2021, İstanbul) Psikolog ve iletişim psikolojisi uzmanıdır. 11 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak ortaokulu Silifke'de, liseyi ise Ankara ve Kırklareli'de okumuştur, Ankara Atatürk Lisesi mezunudur. Üniversiteyi İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünde okumuştur. ABD'de Illinois Üniversitesinde Bilişsel Psikoloji alanında doktora yapmıştır. Türkiye'de Hacettepe Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesinde çalışmış, Fulbright bursu ile Kaliforniya Eyalet Üniversitesinde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bir sene görev almıştır. 1980-1996 yılları arasında burada çalışmış, 1996'dan sonra Türkiye'ye dönmüştür. Üniversite öğrencilerine, öğretmenlere, ana-babalara ve iş adamlarına yönelik seminerler, konferanslar ve atölye çalışmaları düzenlemiştir.
16 Şubat 2021'de İstanbul'un Beşiktaş ilçesindeki evinde 83 yaşında hayatını kaybetti.
Yorumlar (0)