Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Erguvanlar Açmış, Bahar Gelmiş Ankara’ya!

“Erguvan, yapraklanmadan önce Nisan ayı sonuyla Mayıs ayı başında yalnızca birkaç haftalığına baharın müjdecisi kabul edilen morumsu pembe renkte çiçekler açar. Bazı Hıristiyan inanışlarına göre İsa’nın ihanet eden havarisi Yahuda kendini bu ağaca asmıştır. Efsaneye göre bu olaydan sonra önceleri beyaz olan erguvan çiçekleri utançtan ya da kandan kırmızıya dönmüştür.” http://tr.wikipedia.org/wiki/Erguvan

Erguvanlar Açmış, Bahar Gelmiş Ankara’ya!

Ankara’ya baharın gelişini erguvanlar müjdeler bana. Cemreler düşer… Nisan ayı gelir… Beklerim erguvanların açmasını… Nisan ayı ortasında açar Ankaralı erguvanlar. Bazen gecikirler ama olsun. Mis kokulu leylaklar, güzel ılgınlar ve mor salkımlar da aynı zamanda açarlar. Ahmet Hamdi Tanpınar “Kültürümüzde gülden sonra adına bayram yapılacak ikinci çiçek erguvandır” diyor. Benim bahar bayramım erguvanlar açınca başlıyor. Bu bayram zamanı benim için en güzel zamanlarıdır Ankara’nın. Akdeniz iklimi ağacı olan erguvanı Ankara’da ODTÜ yıllarımda tanıdım. İlk olarak Fizik Bölümü, Kütüphane ve Matematik Bölümü çevresindeki ağaçlarla tanıştım. Sonra dostlarımın da yardımıyla Ankara’nın tüm erguvanları ile tanışma şansım oldu.

Her baharda Nisan ayının ortaları yaklaşınca yıllardır gözlediğim ağaçları tek tek ziyaret ederim. Onları görünce işte bahar geldi der ve sevinirim. Bazen yaşlıların kesildiğini ya da budandığını görür üzülürüm. Birkaç sene sonra yeni sürgünlerin çiçeklerle kaplı olduğunu görür yine sevinirim. Önce çiçekleri açtığı için ilginç bir ağaçtır erguvan. Adını verdiği erguvani rengi çiçekleri ile ağacın gövdesini ve dallarını süsler. 2-3 hafta süren çiçekli dönemlerinde mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiştir.

Ankara’da Erguvanlar Nerede?

Ankaralı erguvanlardan bahsedince bazıları inanmıyor ve soruyor: “Peki, nerde bu erguvanlar?” Hepsini tek tek anlatmak zor deyip özellikle yoğun olarak nerelerde göreceklerini söylerim. Hem yürümek hem de erguvanları görmek isterseniz ilk tercihiniz şu olmalı: Çankaya Köşkü’nden aşağı Protokol Yolu boyunca yürüyün, Büyükelçilikleri, parkları ve Pembe Köşkü ziyaret edin en güzel erguvanlar için. Yolun sonunda Polonya Büyükelçiliği ve hemen karşısındaki Gül Bahçesi Parkı en güzel erguvanları saklar içinde. Mola vermek isterseniz Kuğulu Park’taki erguvan ağacını ziyaret edebilirsiniz. Biraz dinledikten sonra Cinnah Caddesi’ne çıkıp İsveç Büyükelçiliği ve yolun karşısındaki erguvanları ziyaret edin. Biraz daha yürümek isterseniz Gelibolu Sokak’tan Şili Meydanı’na çıkın ve oradan aşağı yürüyerek Kuveyt Caddesi, Meneviş Sokak ve Kuzgun Sokak’ta apartman önü ve bahçelerdeki erguvanları mutlaka görün. Yürüyüş için ikinci önerim şudur: Arjantin Caddesi’nin başında yer alan Yeşil Vadi Parkı’ndaki yaşlı erguvan ağaçlarını ziyaret edin. Oradan J. F. Kennedy Caddesi’ni yürümeniz ve apartmanların ön bahçelerindeki ağaçlara dikkatli bakmanızı öneririm. Biraz yürüdükten sonra tekrar Tunalı Hilmi Caddesi’ne doğru dönüp Güniz Sokak ve Buğday Sokak apartmanlarının önünde ve arka bahçelerinde yaşlı erguvan ağaçlarını görebilirsiniz.

Biraz daha yürürseniz Tunus Caddesi ve J. F. Kennedy Caddesi köşesinde iki erguvan ağacının sizi beklediğini göreceksiniz. Oradan yürüyerek Paris Caddesi’nin sonundaki uzun erguvan ağacını selamlayın ve Milli Egemenlik Parkı ile TBMM bahçesindeki erguvanları seyredin. Bu güzel yürüyüşü Güvenpark’ta Balgat minibüslerinin kalktığı yerdeki dört erguvan ağacını selamlayarak bitirebilirsiniz. Haftasonu vaktiniz varsa benim gibi bir gün içinde tüm bu ağaçları görmenizi öneririm. En fazla üç saatinizi alacaktır. Bunların dışında Bahçeli ve Emek sokakları, Maltepe-Anıttepe arası, Ümitköy ve Konutkent’te sitelerin bahçeleri, ODTÜ kampüsü ve Ankara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi bahçesini mutlaka ziyaret edin derim. A. Süheyl Ünver bir yazısında “Erguvana şiir söyleme, anlatamazsın. Kendisi şiir. Gör ve duy, kâfi.” diyor. Bu şiiri görmek ve duymak için haydi dışarı çıkın ve çevrenizdeki erguvanları keşfedin!

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış