ESAT SEMT HALİ BİNASI’NIN YEŞİL DÖNÜŞÜMÜNÜ ACİLEN TALEP EDİYORUZ

ESAT SEMT HALİ BİNASI’NIN YEŞİL DÖNÜŞÜMÜNÜ ACİLEN TALEP EDİYORUZ

Hal Binası özelinde ve genelinde neler yapılmalı ve yapılabilir? Birçoğu daha kapsamlı mühendislik ölçümleri, etütleri, hesapları, simülasyonları, tasarımı, projelendirilmeleri, fizibilite çalışmaları sonrası belirlenmek üzere, Esat Semt Hali Binası özelinde, yeşil ve sürdürülebilir dönüşüm kapsamında neler olabilir diye naçizane sesli düşünüp, yazmaya çalıştık…

 

1987 yılında ODTÜ’de öğrenci iken, Ülkemizin ilk çevreci eylemlerinden biri olan “Otopark Değil, Güvenpark” eyleminde birlikte yer aldığımız Sevgili Akın Atauz ile 35 yıl sonra bu kez saçlarımız, sakallarımız iyice beyazlamış olarak, Esat Semt Hali’nin katılımcı bir modelle yıkılmadan, yeşil dönüşümü için 10.07.2022 Pazar günü Esat Semt Hali Binası’nın karşısındaki parkta piknikli toplantıda buluştuk.

Yaklaşık 30 senedir, aynı zamanda yaşadığım semt olan Esat’ta alışveriş yaptığım Esat Semt Hali’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılacağı ve yerine yeni binaların yapılacağını medyadan ve Solfasol Gazetesi’nden öğrendik. Daha önceki Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek’in yıktığı birçok tarihi, kültürel, mimari, bizlerde anıları olan binalar aklıma geldi. Gezip, gördüğümüz birçok AB Ülkesinde şehir, bina, silüet yüzyıllarca aynı, korunan, yıkmak yerine yenilenen, iyileştirilen, dönüştürülen iken; bizde ise maalesef sadece yıkan ve yerine daha kötü, sadece rantı öne çıkaran insan-çevre odaklı olmayan, ne olduğu belirsiz binalar yapan bir ülkede aidiyetsiz, kimliksiz, ruhsuz, anısız bir süreç, hayat yaşıyor/yaşatılıyoruz.

Oysa kendisini katılımcı-sosyal-demokrat-halkçı-çevreci bir belediye olarak tanımlayan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, bu kavramlardan çok uzak sadece Başkanın dediği, kararı ile şehre, çevreye ve hayatımıza zarar veren eski yönetimle aynı uygulamaları yapması kabul edilemez.

Biraz da bu yaklaşımla Solfasol Gazetesi’nden M. Onur Yılmaz ve Akın Atauz tarafından başlatılan, giderek genişleyen bir kamuoyu, yurttaş inisiyatifi ve sosyal medya ile bugüne kadar Ankara BB ile devam eden süreç neticesinde en azından şimdilik Hal Binası’nın yıkılması yerine, yeni bir işlev ile dönüştürülmesi süreci başlatılmış oldu. Böylece hem bu yeşil dönüşümle; yıkılması ve yerine yeni binaların yapılmasından çok daha ucuza mal olacağı için kamusal bir tasarruf yapılmış olacak hem de yıkımdan kaynaklı gürültü, çevre kirliliği, kaynak israfı yapılmamış olacak, aynı zamanda da daha az karbon, su ayak izi ve gömülü enerji kullanılmış olacaktır.

Aslında öncelikle Esat Semt sakinlerini, mahallelileri, Çankaya ve Ankaralıları doğrudan ilgilendiren, etkileyecek olan bu dönüşüm; aynı zamanda tüm süreçleri ile daha katılımcı kararlar ile yeşil bir yapıya, bu yapının da içinde modellenecek hem semt sakinlerine değecek, içine çekecek hem de sıfır karbonlu bir şehir hedefi için kullanılacak işlevlerine, aynı zamanda bu sürecin sürdürülebilir-katılımcı yönetim mekanizmalarının oluşturulması deneyimine de çok yardımcı olacaktır. Bu deneyime Türkiye’nin, tüm belediye, yerel yönetimlerin eskisinden çok daha fazla ve acilen, hemen şimdi ihtiyacı vardır. Çünkü hem artık çok ciddi yaşadığımız iklim krizi, enerji ve su krizi hem de net sıfır karbon hedeflerini (Tüm şehir ve yerel yönetimlerimiz 2030 yılında, 2019 yılına göre en az %40 karbon emisyon azaltımı) taahhütleri vermek zorundalar. Paris Anlaşması gereği olarak 2053 yılında da Ülke olarak; “net sıfır karbon emisyon azaltım taahhütü” verdik.

Dünyadaki birçok ülke, hem sıfır karbon hedeflerini tutturmak hem de “akıllı, yeşil, sürdürülebilir, iklim uyumlu, çevre dostu” şehirler, yeşil yerleşkeler yaratmak için, öncelikle şehrin bir semtinde, mahallesinde, kampüsünde ya da büyük bir binasında, tesisinde enerji, su ve kaynakların yeşil dönüşümünü, yeni nesil iklim uyumlu teknoloji sistem uygulamalarını deneyip, başarılı ve uygulanabilir olanları şehrin diğer binalarına ve semtlerine de uygulayacakları deneme alanları, merkezleri yaratıyor. Bunlara, “Yaşayan Laboratuvar (Living Lab.)” deniyor. Ülkemizde de büyük, küçük her belediye, üniversite kampüsleri, büyük siteler, yeni yerleşim alanları, kentsel dönüşümler, toplu konutlar vb. benzer şekilde, yaşayan mevcut bir binada, tesiste önce bu yeşil dönüşümleri yapıp, yaklaşık sıfır karbonlu ve enerjili bina uygulamalarını deneyimleyip, iyi uygulama örneklerini sonra tüm şehre, binalara uygulamalıdır. Başka türlü, maalesef ne şehirlerimizin ne de Ülkemizin; hem 2030 hem de 2053 karbon azaltım hedeflerine ulaşması asla mümkün değildir.

Bu açıdan da, zaten Esat Semt Hali’nin katılımcılıkla, Ankara BB’nin “Yeşil Şehir”, “Akıllı Şehir” “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP)” hedefleri ile de belirlenen, kendi binalarında taahhüt edilen enerji dönüşümünü, karbon azaltımını gerçekleştirme zorunluluğu, taahhütü ve sorumluluğu vardır.

Peki özet olarak Hal Binası özelinde ve genelinde neler yapılmalı ve yapılabilir? Birçoğu daha kapsamlı mühendislik ölçümleri, etütleri, hesapları, simülasyonları, tasarımı, projelendirilmeleri, fizibilite çalışmaları sonrası belirlenmek üzere, Esat Semt Hali Binası özelinde, yeşil ve sürdürülebilir dönüşüm kapsamında neler olabilir diye naçizane sesli düşünüp, yazmaya çalıştık…

- Öncelikle bu katılımcılık sürecinde semt sakinleri ile belirlenecek öneriler, işlevler kapsamında bir etüt, proje, müşavirlik, kontrol ve uygulama ihale dokümanı hazırlamak üzere ABB tarafından şeffaf bir ihale süreci başlatılmalıdır. Buna göre uygulama yapım ihalesine başlanmalı ve semt sakinleri tarafından da bu süreçler izlenebilmeli ve bilgilendirilmelidir.

- Dönüşüm projesi kapsamında etüt edilmek üzere; “sıfıra yakın bina (nZEB)” kriterleri kapsamında yalıtım ve bina kabuk projeleri, kapı-pencerelerin değişimi, güneş kolektörü, güneş duvarı, güneş kırıcıları vb. pasif güneş enerjisi uygulamaları, çatıda ve güney cephede aktif güneş enerjisi pv elektrik üretimi, ısıtma ve soğutma için yerden düşük sıcaklıklı ısıtma ve soğutma sistemleri, ısı pompası uygulamaları, doğal havalandırma, doğal aydınlatma, yapay havalandırma ve yapay aydınlatma, otomasyon, enerji izleme ve yönetim sistemi, yağmur hasadı, atık yönetimi vb. uygulamalar mümkün olduğunca yapılmalıdır.

- Olabilirse de doğalgaz kullanmadan, ısıtma ve soğutma amaçlı bina enerji simulasyonları yapılarak, yalıtım, aktif ve pasif güneş uygulamaları ile Ankara iklimine uygun hibrit bir “ısıtma, soğutma ve havalandırma (HVAC)” sistemi tasarlanmalıdır.

- Hal Binası’nın çatısında veya bir kısmında, şeffaf pv elektrik üreten panellerinin altında şehir çatı bahçesi, bostanı uygulaması projelendirilmelidir (Çatısı zaten otopark olarak tasarlandığı ve kullanıldığı için toprak yükünü kaldıracaktır. Statik olarak binanın uygun olduğu karotlarla kontrol edilmiştir).  

- Hal Binası’nın güneş ışığı almayan alt katlarında, bodrum katlarında “ileri tarım teknolojileri” ile şehirlerde gıda sorununa yardımcı olacak GDO, yapay gübre ve ilaç kullanmadan topraksız tarım, hidrofonik, airefonik, “endüstriyel tarım (Plant Factory)” uygulamaları projelendirilmelidir.

- Hal Binası’nın içinde farklı çevreci-sürdürülebilir teknolojilerin, yazılımların geliştirileceği ve sonradan binada test edilerek, şehirde uygulanacağı çözümleri üretecek genç üniversite mezunlarımız için inovasyon, kuluçka, ar+ge merkezleri, altyapı ihtiyaçları, laboratuvarları planlanmalıdır. Hal Binası aslında ve öncelikle yaşayan bir “şehir laboratuvarı” olarak kurgulanmalı ve tasarlanmalıdır. -İçinde alternatif ürünlerin üretildiği, öğretildiği ve doğrudan semt sakinlerine ulaştırıldığı kadın, dezavantajlı ve çiftçi kooperatiflerinin ürünlerinin de tanıtıldığı ve satıldığı pazar yerleri, dükkan ve atölyeler olmalıdır. AVM’ler yerine, yeni ve yerinden üretim-tüketim “Türetici (Produser)” yapılabilecek ve semt sakinlerine hizmet eden doğrudan paylaşımlı mekanlardan oluşan yeni bir kültürel yapıya-modele dönüştürülmelidir.

- Hal Binası’nda başarılı olan tüm dönüşümlerin, uygulamaların, deneyimlerin, ölçülebilir, şeffaf, dijital ortamlarda izlenebilir, paylaşılabilir sonuçlarını; bunları kendi binalarında, konutlarında, semtlerinde uygulamak isteyenlere, yurttaşlara anlatacak, paylaşacak, teknik destek verecek, yardımcı olacak bir “dönüşüm veya enerji masası” kurulmalıdır (Beyaz Masa vb. gibi).

- Hal Binası’nın verimli bakım, işletme ve sürdürülebilir yönetilmesi için de Belediye dışı bir işletme, yeni iş modelleri ile modellenmesi (topluluk, kooperatif, dijital, blok zinciri, gelir paylaşımı vb.) de tartışılmalı ve geliştirilmelidir.

* Arif Künar - Semt Sakini, Yeşil Bina Uzmanı

Yazar Arif Künar

POPÜLER İÇERİK