Solfasol: İnsanlık bir yanıyla bilimde, teknolojide, üretimde büyük aşamalar kaydediyorken; bir yanıyla da savaşları, yıkımları görüyor ne yazık ki. Bu yıkıma daha fazla güç, daha fazla büyüme amacıyla ortak olanlar olduğu gibi; bunun karşısında direnç gösteren bir de azınlık var. Sizce nereye gidiyoruz ve bu düzenin yıkıcı etkisini nasıl dönüştürebiliriz?
Füsun Demirel: İnsanlık için iyi ve doğru bir yere gitmediğimiz kesin. Tarih boyu kapital (sermaye) her zaman dünyanın gidişatını belirleyen güç oldu. Ezilenler belirli dönemlerde başkaldırdı, iç savaşlar oldu, sınıf savaşları oldu. Dünya geneline bakılacak olursa, tarih bize şunu gösterdi. Paranın gücü karşısında insanlık onuru yenik düştü. Umudu koruyup insanlık onurunu kurtarmaya devam edilecek, başka yol yok.
Solfasol: Birbirini anlama, birbirini dinleme, bir diğerinin var olma hakkına saygı duyma gibi kavramlar; insanın vicdanından ve bilincinden geçiyor. Ancak örnekleriyle de görüyoruz ki; çok sevdiği için karısını öldüren erkekler, vatanını koruduğunu düşündüğü için insanlığı yerlerde sürükleyenler de doğru bildiği şeyleri yapıyor. Acaba bir şeyleri temelde mi yanlış yapıyoruz, yanlışı nerede kimden öğreniyoruz, sizce ‘Sevgi Neydi’?
Füsun Demirel: Sevgi nerede doğru ve üretken bir soru. Evet, biz toplum olarak vicdanımızı, onurumuzu, sevme ve koruma biçimimizi nerede ve ne zaman kaybettik de insanlık bir vahşete dönüştü? Farkına bile varamadık galiba. Nereye sürüklendiğimizin farkına bile varamadık. Ahlaki değerleri kaybediyoruz diye toplumu sansürleyen zihniyetlerin en büyük ahlaksızlıkları yaptığına tanıklık ettik. İçimiz boşaldı. Yüreklerimiz dağlandı acı ile. Biribirini anlama, dokunma, birbirini farketme, saygı gösterme, empati kurma yerine mahşer yaratıldı güzelim memleketimizde. Buna karşı bir tek cümle kuranlar ise vatan haini ilan edildi. Bilinci de vicdanı da düzenleyen sistemin ta kendisi. O nedenle sistem varolduğu müddetçe bu vahşet çoğalarak devam edecek.
Solfasol: ”Dünya aydınlık olsaydı; sanat olmazdı.” demiş Albert Camus. Sanatın dönüştürücü gücü var ise; baskılarla susturulan, sansürlenen bir toplumda bu dönüştürücü gücü nasıl etkin kılarız?
Füsun Demirel: Sanat gerici politikaların düşmanıdır. Çünkü bilimsel olandır. Gücünü bilimden alır. Hayalgücü ve öngörüsü ile toplumları daha aydınlığa, daha ileriye, daha yukarılara taşıma gayretindedir sanat. Dünya tarihinde çok defa yasaklar, baskı ve sansüre uğramıştır. Heykeller yıkılmış, resimler, kitaplar yakılmıştır. Fimler, tiyatro eserleri hep engellenmiştir tarihte. Sanatçılar cezaevlerinde kalmış, çeşitli kirli oyunlarla itibarsızlaştırıp toplumun gözünden düşürme oyunları oynanmıştır. Tarih bunları bilir. Hepsinin kaydı vardır. Ancak sanat tüm bu engellere rağmen üretmeyi sürdürür. Susmaz. Yeni yollar dener. İnsanlığı karanlıktan aydınlığa taşımak için türlü yollar dener. Sanat bir ülkeyi geliştiren en doğru yollardan biridir. Sanatın muhalif gücü olmasa siyasiler çok yalnız kalırlardı.
Solfasol: Kadınlar sinemanın yaratıcı ve dönüştürücü gücünü kullanarak eril sisteme meydan okuyor. Sinemada, edebiyatta, tiyatroda ve sanatın diğer dallarında kadınlar üreterek özgürleşiyor ama bu üretim de hep ‘rağmen’ gerçekleşiyor. Sizce kadınlar, örneğin sinemada, ‘kurtuldu’ mu? Sanat ve anafikir üretme araçlarına sahip olmayan kadınlar, hikayelerini nasıl anlatacak da kurtulacak?
Füsun Demirel: Sanat ve anafikir üretme araçlarına sahip olmayan kadınlar derken? Kadınlık zor evet. Gerçekten erk’in kurallar koyduğu bir dünyada kadın olarak var olmak, üretmek, yaratmak zor. Ama imkansız değil. Kadının tamamen özgürleşmesi, kadının kurtuluşu tek başına olamaz. Bu mümkün mü? Buna inanılmaz değil mi? Kadınların koşullarının daha eşit olabilmesi, kadınların daha özgür kendini ifade edebilmesi gibi meseleler ancak yine hem kadının hem de erkeğin eğitilmesi ile gerçekleşecektir. Sorun kültürel çözümde... Kültürel.
Ne olmuştu?
Füsun Demirel Cumhuriyet Gazetesine verdiği röportajda sorulan “Henüz oynamadığınız ve oynamayı istediğiniz bir rol var mı” sorusuna “Çok var. Mesela o dağlardaki gerilla kızları oynamayı çok istedim. Belki bir gerilla annesi olurum artık ya da anneannesi.” yanıtını vermişti. Bu yanıt yüzünden sosyal medya üzerinden hedef gösterilen ve oynadığı dizinin kadrosundan çıkarılan Demirel için, meslektaşları ve meslek kuruluşları destek açıklaması yaptı.
Yorumlar (0)