Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Güzeltepe Mahallesi Güzelleştirme Çalışmaları

Güzeltepe Mahallesi Güzelleştirme Çalışmaları

Çankaya Belediyesi tarafından mahallemiz "güzelleştirme" çalışmalarında pilot bölge seçilmiş. Belediyenin web sitesinde uygulamanın bileşenlerişu şeklide sıralanmış: İlk etapta asfalt kaplama ve kaldırım onarım çalışmaları; ardından, sızdırmayan, bas-aç kapaklı kokuyu önleyen, yıkanabilir çöp konteynerleri; son olarak, çiçeklik ve bank. Kentte kaldırımların muhtelif reklam panosu, raket, PTT kümbetleri, Telekom kutuları gibi objelerle işgal edilmesine alışmış bir yaya olarak, çiçeklik ve bankları takdir etmemek mümkün değil. Ancak kent mobilyası olan çiçeklik ve bank tasarımlarında ciddi sorunlar var. Öncelikle böyle bir projede bileşenlerin birbiriyle uyumlu (aynı görsel dili konuşan) olması beklenir.

Çiçeklik ve bankın, ne malzeme, ne renk, ne doku, ne de form olarak birbirlerine benzediğini söylemek mümkün değil. Tek tek tasarımlara bakacak olursak sorun daha da büyük. "Form fonksiyon tarafından belirlenir" tasarım anlayışını benimsemeseniz bile anlamlandırmakta zorlanacağınız bir şekilde bankın iki tarafında, Ankara, Güzeltepe, Çankaya, vb. ile ilgisini kurmaya çalıştığım ama bir türlü kuramadığım iki adet tekerlek yer alıyor. Yanlış anlaşılmasın tekerleler işlevsiz.

Dönmüyor, sizi tatlı bir gezintiye çıkartmıyor. Modernist olmakla suçlanmayacağımı bilsem kitsch diyeceğim. Ne yazık ki; "insanların çiçeklikler ve banklarla bezenmiş sokaklarda iş ya da alışveriş dönüşü soluklanıp, karşılaştıkları ahbaplarıyla iki satır sohbet edebilecekleri" hedefiyle çelişen bu bankların yaslanma yeri yok, ergonomik değil. Fast food bir soluklanma kastediliyor sanırım, "Fazla oturmayın, başkası oturacak!". Kaba birleşme detayları haricinde çiçeklik tasarımı daha az sorunlu. Çiçeklere kışın ne olacağını kestiremiyorum. Keşke "Kent mobilyasını kim, nasıl tasarlamalı/seçmeli?" sorusuyla işe başlanmış olsa ve başkanımızın mezuniyetinden üç sene sonra aynı fakültede kurulan endüstriyel tasarım bölümüne bir danışılsaymış. "Bu kent mobilyalarının sokağa nasıl yerleştirileceği?" konusunda da pek düşünülmemiş sanırım. "Kaç metre arayla?", "Bank ve çiçeklik ayrı ayrı mı bir arada mı?", "Köşe başlarında mı?", "Hangi düzende?" soruları sorulmamış, serpiştirme yöntemi benimsenmiş.

Ayrıca, ortak alanların tasarımında katılımı sağlamak vazgeçilmez bir ilke olmalıdır. En azından sonuçlar itibariyle pilot uygulamanın başarısının nasıl değerlendirileceğini, hangi yöntemle bölgede yaşayanların fikrinin alınacağını merak ediyorum.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış