Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

A n k a r a ' n ı n A m b l e m i : Melih Gökçek'in kişisel özgeçmişi

Bir yanda kenti kanatan ve kente kişisel özgeçmişini dayatan Gökçek'in logosu diğer yarıda Ankara'da güneşin ilk kez doğduğu gün Hitit Güneşi logosu yer alacak. Gökçek'in izlerini silmesi için popülaritesi yerinde. Bu fırsatı kaçırmamak gerek.

A n k a r a ' n ı n A m b l e m i : Melih Gökçek'in kişisel özgeçmişi

Gazete Solfasol 2011 yılı tefrikasında Enver Arcak, Hitit Güneşi üzerine gazetenin gayriresmi görüşünü belirtmişti. Bu, aynı zamanda henüz karmaşıklaşmamış sorunun kent muhalefeti tarafından eleştirisi niteliği de taşıyordu. O dönemde Hitit Güneşi' nin geri dönmesi talebi yüksek sesle telaffuz ediliyordu. Yargıya da taşınan bu talebe Ankara 3. İdari Mahkemesi destek vermişti. Kararın gerekçesinde Ankara'nın Hitit, Frig, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı geçmişine atıf yapılmış, Cumhuriyet aydınlanmasının altı çizilmişti. Minarelerden Atakule'ye kadar her kavisiyle belediye başkanı Melih Gökçek'in kişisel özgeçmişini simgeleyen yeni logonun Ankara'nın kendine özgü karakteristiğini, tarihsel ve kültürel kimliğini yansıtmadığı belirtilmişti.

Melih Gökçek, yılan hikayesine döndürmeyi başardığı Ankara'nın minareli - Atakuleli logosunu kamuoyunun baskılarına ve mahkeme kararına rağmen kullanmaya devam etti. Ankara' ya bir adım uzaktan bakan herkes Atakule'nin neden tercih edildiğini anlamıyor olabilir. Hatta bu sayede logoyu fazlaca ideolojik de bulmuyor olabilir. Hatırlatmakta fayda var: Atakule, Özal döneminde bizzat kendisi tarafından açıldı. Bu yüzden logoda yer alıyor. Esasen bütün logo Melih Gökçek' in kişisel özgeçmişinin özeti; Atakule ANAP döneminin modernizmini, minareler Milli Görüş'ü, sonradan logoya eklenen sıralı yıldızlar AKP'nin ilk dönem Avrupa Birliği hedefini simgeliyor.

2014'te hakkı yendiği için koltuğa oturamamış anak ent belediye başkanımız Mansur Yavaş b unu 5 yıl sonra başarınca nadasa bıraktığı sempatisi hızla yükseldi; buna bağlı beklentiler de. Ancak Gökçek o kadar antipatikti ki arkasından "göreve atanan" Mustafa Tuna'nın birkaç aylık performansı bile kamuoyunda sempati toplamıştı. Dolayısıyla Gökçek'in partisinin en büyük rakibi, seçimi kazandığında hali hazırdaki vizyonu veya siyasi perspektifi zaten kamuoyunda istenen karşılığı bulacaktı. Aynı durum AKP'nin yönettiği İstanbul için de geçerliydi. Bazılarının normalleşme dediği bu şey için normale küçük bir hamle yapmak yeterli olurdu. Henüz erk en kabul edilmesi n edeniyle kapsamlı ve kuşatıcı vizyon belgelerinin gelmemesi, atamaların gecikmesi ve iktidar baskısından dolayı, popülizm kaçınılmaz olarak yükseliyor. Bunu da anlayışla karşılamak gerek.

CHP'li belediye meclis üyeleri aksini iddia etse de, uzun vadede bir dönüşüm sağlanabileceği konusunda şüpheler var. Zira Mansur Yavaş geçtiğimiz günlerde Hitit Güneşi logosunun kullanılmayacağını belirtmişti. Bunun için mahkeme kararı yeterliyken Yavaş belediye meclisindeki AKP ağırlığını işaret etmişti. Bazı belediye meclis üyeleriyse Hitit Güneşi logosunun zamanla pek çok çalışmada yüzünü göstereceğini ve bir süre sonra yeniden anakentin logosu haline geleceğinin altını çiziyorlar. İyi siyasetçiler ne yapacağını düşünmez siyaset bir tavırdır. Yavaş, göreve başladığı günden beri pek çok çalışmada modernize edilmiş Hitit Güneşi logosunu Anıtkabir gibi pek çok figürün yanında kullanılıyor. Son olarak Belso Genel Müdürlüğü'nün kente yeniden kazandırdığı taze sıkılmış portakal suyu stantlarında logo kullanıldı.

Ancak logonun kullanımıyla daha çok kent muhalefetini ve CHP'nin dayandığı toplumsal tabanı rahatlatmak hedeflenmiş gibi duruyor. Zira Twitter eksenli bir toplumsal bloğa odaklanan kent yönetimi, örneğin, ODTÜ'de meydana gelen KYK yurdu krizinde ortalamaya oynar bir görüntü içerisindeydi. Moskova'da bir foruma katılan Yavaş ağaçların kesildiği sabah kente dönmüştü. Çankaya Belediyesi ekiplerinin, ODTÜ'nün kapısına dayandığı; vekillerin ve öğrencilerin buldozerlere karşı direndiği saatlerde Yavaş her hangi bir açıklama yapmamıştı. İnsanlık halidir, yol yorgunluğu nedeniyle dinlendiği düşünülen Yavaş tepkilerin en üst seviyeye çıktığı akşam saatlerinde orta yolu gösteren ve akılcı bir pozisyon aldığı gözlenen bir açıklama yaptı.

Ancak doğru tavrın ne olduğunu uzunca bir süre düşündü, ODTÜ için özgün bir tavır sergilemiş olmadı. Bu da örneğin önümüzdeki günlerde Eymir Gölü'nün merkez i hükümet tarafından talana açılacağı bir olası politika için yeniden özgün bir tavır sergileyip sergilemeyeceği konusunda şüpheler doğurdu.

Hitit Güneşi dönmediği sürece Gökçek'in izleri silinemez. Oy aldığı toplumsal kesimlerin isteklerini yerine getirmek bir belediye başkanı için kaçınılmaz. Ancak Yavaş'ın oy aldığı farklı kesimlerin çatışan taleplerini nasıl karşılayacağı merak konusu. Bu doğrultuda Hitit Güneşi logosu geri dönsün talebinin ertelenmesi kısa süre sonra Yavaş'ın ortaya koyduğu her yapıda kaçınılmaz olarak Gökçek'e hizmet etmesi sonucunu doğuracak. Yavaş 'ın karar vermesi gerekiyor: Bir yanda kenti kanatan ve kente kişisel özgeçmişini dayatan Gökçek'in logosu diğer yarıda Ankara'da güneşin ilk kez doğduğu gün Hitit Güneşi logosu yer alacak. Gökçek'in izlerini silmesi için popülaritesi yerinde. Bu fırsatı kaçırmamak gerek.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış