Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

AKP ve Paralel Devlet

Her sorunun altında paralel devleti adres gösteren AKP ne yapıyor? Devlet nedir? Devletin Paraleli nedir? “Paralel Devlet” var mı? Varsa kim? Dünyada örnekleri var mı? AKP paralel devlet mi? Devlet ve onun paraleli üzerine memleketin harman olduğu dönemlerden geçiyoruz.

AKP ve Paralel Devlet

Devlet; bütün bir topluma ait bir kurum olarak varsayılan devlet, aslında her dönemde egemen sınıfın ve gücün baskı ve denetim aygıtı olmuştur. Devletin egemen gücün baskı ve denetim aracı olmasına bir örnek olması için 2015 yılı bütçesine bakmamız yeterlidir. 2015 bütçesinde savunma ve güvenlik hizmetlerine 58 milyar lira ödenek ayrıldı. Sağlık hizmetleri için 22 milyar ödenek ayrıldı.

Bu bütçenin hayatımıza tercümesi şudur; zenginlerin güvenlik talebi, vatandaşın sağlık talebinin üç katıdır. Yani; serveti olanlar servetlerini, iktidar olanlar
ise, kendisini korumak için güvenlik hizmetlerine daha fazla ihtiyaç duyuyor. İktidarın ve devletin, vatandaşın sağlık hizmetleri talebi karşısında güvenlik hizmetine yatırım yaptığı görülüyor. Bu güvenlik hizmeti, vatandaşa güvenlik hizmetinden ziyade, serveti olanların ve onun temsilcisi olan iktidarın ve devletin korunmasına yönelik güvenlik hizmetidir.

Bu hizmetlerin bedelini iktidar ve servet sahibi zenginler ödemiyor! Bütçe gelirlerini oluşturan toplam vergilerin yüzde 70’ini dolaylı vergiler yoluyla fakir insanlar ve düşük gelirli vatandaşlar ödüyor. Serveti olanlar servetini, AKP hükümeti ise, iktidarını korumak için bu bütçe ile vatandaşlara “Senin sağlığın benim güvenliğimden önemli değil” demektedirler.

Peki, ‘Paralel devlet’ nedir?

Paralel devlet kavramını, sosyal bilim literatürüne Amerikalı tarihçi Robert Paxton kazandırdı. Paralel

devlet tanımı, derin devleti çağrıştıran bilindik ‘devlet içinde devlet’ anlamında kullanılmamıştır. Tam tersine “mevcut devleti tamamen ele geçirmiş bir siyasi erkin ideolojisi ve uygulamaları doğrultusunda o siyasi gücün emrinden asla çıkmadan hareket eden, ama kendi içinde adeta bir devlet yapılanmasına sahip olan, hatta bazen devletten fazla yetkilere sahip olan resmi veya sivil organizasyonlar” için kullanılmıştır.

Dolayısıyla AKP’nin yaygın olarak kullandığı anlamdan, yani; meşru iktidara alternatif gayri meşru bir yapı, ‘devlet içinde devlet’ teriminden farklı! Şimdilerde paralel devlet olarak takdim edilen, devlet içinde devlet tanımı ise, temelde devletin egemen siyasal ve toplumsal ideolojisini desteklemek amacıyla yapılıyor.

‘Devlet içinde devlet’, aslında yıllardan beri bildiğimiz derin devletten başkası değildir. Derin devletleri NATO gibi emperyal güçler kurar, yönlendirir, gerektiğinde kadrolarını değiştirir. 1996’daki Susurluk Kazasına kadar paralel veya derin devlet konusunda Türk kamuoyu kararsızdı.

“Derin devlet”in kökenine dair en az iki teori vardı: 1. teori: “Derin Devlet”in kökleri Soğuk Savaş döneminde NATO’ya üye ülkelerde oluşturulan ve CIA tarafından yönetilen ve finanse edilen istihbarat ve silahlı operasyon örgütlerine dayanır. Bu örgütün Türkiye’deki adı “Kontrgerilla”dır. Ondan ilk kez 1974 yılında Başbakan Bülent Ecevit söz etmiştir.

2. teori ise “derin devlet” köklerini, Osmanlı devletinin son yıllarında İttihat ve Terakki yönetimi tarafından kurulan, gizli istihbarat ve askerî operasyon örgütü olan “Teşkilat-ı Mahsusa”dan almaktadır.

2007’den beri paralel devlet, Türkiye’de geçmişte kullanılan ‘derin devlet’, ‘Gladyo’, ‘Ergenekon’ kavramlarının bugünkü hali olarak tanımlanabilir. Gladyo’nun Türk devletindeki hali ise, ‘Ergenekon’, şimdi ise adı ‘Göktürk’ yapılanmasıdır.

Peki, paralel devlete örnek var mıdır?

Sözgelimi faşist Nazi Almanya’sında Gestapo (‘gizli devlet polisi’ ) diye bilinen siyasi polis teşkilatı buna iyi bir örnektir. Gestapo’nun en mühim görevi siyasi casuslar ile muhalifleri bertaraf etmek olmuştur.

Ayrıca bir diğer paralel devlet yapılanması olan Koruma Timi SS’ lerdi. SS’ler, polis görevi yapan silahlı parti militanlarından oluşuyordu. Yahudilere yönelik soykırımda olağanüstü yetkilerle görev almışlardır. Gestapo ve SS, devlet içinde resmi yapılar olmasına rağmen raporlamalarını devletten çok Nazi Partisi’ne vermiştir. Paralel devlet tanımlamasının en çok hak ettiği unsur budur.

Paralel devlet denilen şey, aslında derin devlet kadar gizli bir şey değildir. Devleti esir almış bir siyasi organizasyon için hizmet eden bir unsurdur. Almanya örneğimizde bu unsur Nazi Partisi’dir.

İtalyan faşistlerinin ‘Kara Gömleklileri’ bir diğer çarpıcı örnektir. Onların da görevi muhalifleri susturmak, sindirmek, yok etmek ve ortadan kaldırmaktı.

Totaliter devletlerde; İran, Kuzey Kore, ve yıkılan Sosyalist Blok ülkeler de, gençlik organizasyonlarında, (örgütleri), iş ve çalışma kolektiflerinde, birlik ve milis örgütlenmelerde “paralel” örgütlenme-devlet- yaygın görülmektedir.

Paralel devlet yapılarının özelliği; evrensel, ulusal hukuk standartlarına uymamalarıdır. Yargısız infaz yapabilirler. Derin devletlerden farklı olarak bu infazlarını ele geçirdiği medya vasıtasıyla halka “hukuk standartları” içinde sunabilirler.

Varsa, Paralel Devlet Kim?

AKP ‘nin her derde deva kullandıkları ‘paralel devlet’ denilen şey, diktatörlerin emirleriyle yaygın olarak kullanılmış, çok ağır suçlar işlemiş bir unsurdur.

Bazen sivil teşkilatlar, STK’lar ve hatta cemaatler de bu sınıfa girebilir. “Öl de ölelim, vur de vuralım” diye yırtınan herhangi bir siyasi partinin gençlik kolu da paralel devlet olabilir. Bunun en meşhur örneği Nazi gençliğidir.

Öte yandan, boğazına kadar siyaset ve ticarete batmış, buna rağmen “Biz sadece hizmet hareketiyiz” diyen herhangi bir dini cemaat de paralel devlet olabilir.

Bugün, AKP paralel devlet diyorsa, her sorunun müsebbibi olarak paralel devleti- ki artık paralel devlet yerine, paralel örgüt diyor- gösteriyorsa, Türkiye’nin en azından 12 yıldır bir diktatör tarafından idare edildiğini itiraf etmektedir. Çünkü kavramın mucidi Amerikalı tarihçi Robert Paxton ve siyasal bilimlerdeki karşılığına göre iyi kötü burjuva demokrasilerine sahip olan ülkelerde istihbarat teşkilatları dışında paralel devlet olmaz. En fazla bildiğiniz derin devlet olur.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış