Öncelikle Ankara’nın ilki ile başlayalım: Ankara’daki ilk caz konseri 1946 yılında Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde gerçekleşmiş. Konseri başta planlandığı gibi dört müzisyen değil, müzisyenlere ödeme yapılmaması ve yağan yağmur yüzünden tamamının gelememesi nedeniyle, iki müzisyen -Hasan Kocamaz ve İlhan Mimaroğlu- ağız armonikası çalarak gerçekleştirmişler. Ardından, özellikle ABD’nin 1950’li yıllarda faaliyete geçirdiği Türk Amerikan Derneği, Amerikan Haberler Merkezi (USIS) gibi kuruluşlar ve Officers’ Club, NCO Club gibi kulüpler, her ne kadar Türk dinleyiciler giremese de, Türk müzisyenlerin sıkça boy göstermesi sayesinde Türkiye’de caz müziğin gelişmesinde büyük rol oynamışlar.
Bu mekânlar dışında 1950-80 yılları arasında açılan ve Ankara caz hayatını şekillendiren mekânlar saymakla bitmiyor, tabi insan da o döneme özenmeden edemiyor. Ankara Palas, Karpiç Lokantası, Amerikan Konsolosluğu, Sıhhıye’deki Büyük Sinema, Kulüp Yaşar, Bestekâr Sokak ta yer alan Babylon, Maltepe’de yer alan Bomonti, Dikmen’de yer alan Moulin Rouge, Gar Gazinosu ve Gar Gazinosu’nun içinde Rustik Bar, Tenis Kulübü, Kulüp 47, Büyük Sinema, Balin Otel, Barıkan Oteli (İzmir Caddesi’nin Necati Bey’e doğru dönen kısmında kalan, o zamanki adıyla Uçar Sokak’ta), Kızılay Meşrutiyet Caddesi’nde yer alan İntim Pavyonu, Gençlik Parkı’nın içinde eski nikâh salonu olan Göl Gazinosu, Atatürk Orman Çiftliği bünyesinde bira fabrikasının bahçesinde açılan Bira Parkı, Hatay Sokak’ta bir apartmanın çatı katında açılan Derya Kulübü, Feyman Kulüp, Kit Kat Bar, Tabarin Bar, Sıhhiye Orduevi, Büyük Ankara Oteli ve Bestekâr ve Güfte Sokaklarının kesiştiği köşede yer alan Yeni Süreyya Kulübü…
Bir dipnot: Meraklısıysanız, yukarda saydığım bilgileri ve fotoğrafları aldığım, caz müzisyeni ve akademisyen Canan Aykent’in ‘Ulus’tan Çankaya’ya Alışılmadık Sesler: Ankara’nın Caz Serüveni (1940-1980)’ adlı makalesini okumanızı şiddetle tavsiye ederim. 80’li yıllardan sonra ise, Ankara’da 1986’da Kuleli Sokak’ta, 1991 yılında Turan Emeksiz Caddesi’ndeki Park Sitesi’nde, 1996 yılında Mebusevleri semtindeki Ergin Sokak’ta açılan Mimarlar Derneği başta olmak üzere, Çevre Sokak’taki Manhattan Bar, Eylül Bar, Sokak Bar, Gece Bar, Replik Bar, Bar Duck, Galeri Nev, Pizza Villa ve 2000’li yılların başlarında açılan Tenedos, Ruhi Bey, Xir gibi mekânlar vardı. Her akşam caz çalınan caz kulübü devri maalesef artık kapanmıştı.
Gelelim günümüze… Her alanda olduğu gibi caz müziğinde de eski ışıltısını koruyamamış olan Ankara için yetişmiş müzisyenlerin tek tek İstanbul’a gitmesinin de etkisiyle, caz müziği bir dönem neredeyse kaybolma derecesine geldiyse de, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü Caz Anasanat Dalının açılmasıyla yeşermeye başladı neyse ki. O okuldan yetişen müzisyenlerin kişisel çabalarıyla da mekânların caz müziği çalmaya başlaması ile ortam hareketlenmeye başladı.
Yazımın bu kısmında mekânları caz müziğinin çalınma sıklığına göre sıralamak istedim ve tabi ki bu sıralama ve bilgiler kişisel deneyimlerim ve takiplerim sonucunda oluşturduklarım:
Ahzuita: Hacettepe Caz Anasanat Dalını bitiren ve halen orada caz gitar, doğaçlama ve grup müziği dersleri veren Yunus Muti ve eşi Didem Küçükaytekin Muti’nin 2022 yılında Üsküp Caddesi’nde açtığı bu şirin ve butik mekân, haftada 2-3 gün caz konserleri, alternatif konserler ve ‘Caz Talks’ adı altında atölyeler düzenliyor. Onun dışında kafa dinlemek için gittiğinizde Yunus Muti’nin gelen müzisyenlerle gerçekleştirdiği keyifli Jam Sessionlara da denk gelebilirsiniz.
Last Penny Büklüm: İki başka şubesi de olan Last Penny’nin Büklüm Caddesindeki şubesinin keyifli büyük salonunda, ortalama haftada bir caz konserleri gerçekleştiriliyor. Büyükelçi Sokak’taki şubesindeyse bir süredir ayda bir Elif Çağlar Caz Vokal Atölyeleri yapmakta. Mekân, Pandemiden sonra eski günlerine dönmüş gibi görünüyor; bu çok sevindirici.
Samm’s Bistro: Uğur Mumcu Caddesi’nde yer alan Samm’s Otel’in giriş katındaki şık mekân, yıllardır sonbahardan ilkbaharın sonuna kadar genelde Cuma günlerini, bazen bir iki günü daha caz akşamlarına ayırıyor. Vefat etmeden önce Janusz Szprot’un, ardından Saba Akman ve Murat Ulus ‘un önderliğinde caz müziği hiç eksik olmadı. Bu yıl biraz geç bir açılışla da olsa Sevgililer Günü’nde kapılarını açtı; meraklılarına duyurulur.
Cafe Bien: Geçen sene 30. yılını kutlayan Bestekâr Sokak’taki bu mekânda da, her ay genelde yerel müzisyenlere yer verilen 4-5 caz konseri gerçekleştiriliyor.
Bu mekânlar dışında caz müziğine -arada bir de olsa- yer veren mekânları saymak isterim: Haymatlos Mekan, Siyah Beyaz, Club House Jazz Bar, Eezy Bar, Lola Kitchen and Bar, Piaf Restoran, Coffee Project, Barnie's Coffee, WalkInn, Flora Restoran, L'avare Sahne, Muse Local Artisang, Deppo29, Berlin Cafe Pub, Ayone Çiftliği ve Türk Amerikan Derneği…
Tabi adını anmadan geçemeyeceğimiz CSO Ada Ankara ve 2023 yılında 27.si düzenlenen Uluslararası Ankara Caz Festivali…
CSO Ada Ankara, açıldığı günden itibaren iki salonunda da birçok yerli ve yabancı caz konserine ev sahipliği yaptı. Özellikle Ana Salon’un akustik problemi çözülür ve bir süredir azalmakta olduğunu fark ettiğim caz konserleri sayısını da eski günlerine gelirse çok keyifli konserler dinleyeceğimizi umuyorum.
Caz Derneği’nin ODTÜ Caz Günleri ile başlayan serüveni 1995 yılından bu yana Uluslararası Ankara Caz Festivali’ne dönüşmüş ve Ankara Caz Festivali sayesinde de yıllardır farklı kültürlerden de caz konserleri dinlemeye devam edebildik ve uzun yıllar devam edeceğimize eminim.
Eklemeden yazımı bitirmek istemiyorum: Caz konserlerinin olduğu günlerde yukarda saydığım mekânların çoğu zaman tamamen dolduğuna bizzat şahit oluyorum ve tabi bu durum beni çok sevindiriyor. Özel işletmelerin biraz kendilerine güvenip, sadece popüler olana değil nitelikli olana da daha çok yer vermesi gerektiğine, Ankara seyircisinde büyük bir potansiyel olduğuna inanıyorum. Hadi bi cesaret!
Son olarak makalesinden edindiğim bilgiler için Canan Aykent’e ve sözlü tarih bilgisi için Sibel Köse’ye çok teşekkür ederim.
Caz dolu günlere…
Yorumlar (0)