Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Ankara Hakkında Yanılgılar

Ankara’da yaşayanların bir kısmının bile doğru kabul ettiği genel geçer şeyler acaba doğru mu?

Ankara Hakkında Yanılgılar

Ey şehrimizin yeni insanı!

 Ankara’da yaşayanlardan, interaktif sözlüklerden, bir kamu kurumuna işi düştüğü için gelenlerden veya tesadüf edip Ankara’yı birkaç günlüğüne ziyaret edenlerden bir çok şey duydunuz. Ankara’da yaşayanların bir kısmının bile doğru kabul ettiği genel geçer şeyler acaba doğru mu?

Ankara memur ve öğrenci şehri midir?

 En bilindik Ankara klişesi budur işte. Öyle ki Ankara’ya geldiğinde etrafta takım elbiseli tipler ile koltuğunun altında T cetveli taşıyan insanlarla karşılaşmış olsaydın hiç şaşırmayacaktın. Ankara’nın başkent olmasından , bölge merkezi olmasından, nüfusça zaten ülkenin ikinci büyük şehri olmasından kaynaklı olarak “memur” diye adlandırılan çalışan sayısı başka illere göre fazladır. Aslında ”Memur” denilen şeyi de tartışmak lazım ama şimdilik çalışan sınıf içinde homojen bir şey olmadığını söylemekle yetinelim.

Ankara’nın 4,5milyon nüfusu içinde 170bini “memur” olarak sayılmaktadır. Ankara’da okuyan üniversite öğrencisi sayısı da yaklaşık olarak 190bin dir. 170bin memur kabaca 4 kişilik ortalama aile nüfusu ile çarpılırsa 680bin kişiye ulaşırız. Bu sayıya öğrenci sayısını eklersek kabaca 900bin kişi eder. Yani Ankara nufusunun yaklaşık beşte biri eder. Bu durumda Ankara nüfusunun beşte 4 ünün memur, memur ailesi ya da öğrenci olmadığı anlaşılır ki buda epeyce büyük bir rakamdır. 3milyon600bin insan. Peki bu insanlar nerededir. Neden göze daha az görünürler. Ankara eskiden de belli bir sanayiyi barındırmakla beraber son yıllarda bu durum çok hızlanmıştır. Bir zamanlar Yeni Sanayi, Büyük Sanayi’ye sıkışmış olan imalathaneler süratle Organize Sanayi Bölgeleri’ne (kısaca OSB) taşınmaya başlamıştır.

Bu OSB lerin sayısı yapımı planlanlar ile birlikte 15 i bulmuştur. Her sene 100-200 arası yeni fabrika yağılmakta veya mevcut tesisler genişlemektedir. Sayısı gittikçe artan alışveriş merkezleri ve büyük marketlerde zorlu mesai koşullarında işçi çalıştırmaktadır. Bu şekilde sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olarak çalışan işçi sayısı 970bin’e çıkmış bulunuyor. Bu rakama hizmet sektöründe, inşaat sektöründe, ev temizliğinde, kayıtdışı olarak çalışan kişileri eklememiz gerekli. Bu oran Ankara için %29 olarak tespit edildiğinden yaklaşık 320bin kişi daha ekleniyor. Böylece 1milyon300bin kişiye ulaşıyoruz. Bu sayının 170bin’i “memur” idi. Yani çalışanların sadece %13’ü memurdur. Sonuç itibari ile işçi şehrine hoş geldiniz.

Nerede buluşalım? Gimada? Ne?

Kızılay yerel yönetimin sabote etmek için elinden geleni yapmasına rağmen halen bir sosyal merkez olmaya devam ediyor. Tabi Kızılay’da buluşmak bir çok otobüs, dolmuş ve metro ile ulaşmak kolay olduğundan başka yerlerden kolaydır. Fakat bugün giderseniz Gima’yı göremeyeceksiniz. Zira Kapanmıştır. Güven Park hala orada, YKM, bir bina yana kaysa da oralarda. Arkadaşlarınız ile buluşabileceğiniz başka bir çok mekan da var. Ulus’ta , Kale’de, Seymenler Parkı’nda, Behzat Ç.’nin sık yaptığı gibi Botanik Parkı’nda, Ankaray’ın ve Metro’nun istasyonlarında, Yüksel Caddesi ve civarı için kitabevlerinin önü, Bahçelievler ve emek civarı için farklı farklı noktalarda buluşulabilir. Ama AVM’lerde buluşmazsanız daha fazla Ankara görürsünüz.

Çinçin Mahallesine de Ulus’a da gidersek ne olur?

Bundan 15 sene kadar önce çalıştığım pazarlama işinde satacağım kitapları çantama doldurup bana verilen adreslere gittim. Elimde yazılı adreslerde örnek mahallesi, çalışkanlar gibi semt isimleri vardı. Ağırlıklı olarak aynı avluya bakan gecekondulardan oluşan mahallelerde yaklaşık 1 hafta gece de gündüz de dolaştım. Sonradan buralarının “aman ha buralarda gezilmez, başınıza türlü iş gelir” denilen Çinçin mahallesi olduğunu öğrendiğimde şaşırdım. Sırf gezmek için gidilecek bir mahalle olmayabilir ancak bir sebepten işiniz varsa korkacak bir şey yok. İnsanların işinde gücünde olduğu diğer semtlerden sizin görebileceğiniz bir farkı yoktur. Ulus’ta gezmeyin gece 10 dan sonra oralara gitmeyin diyenler için bir ara gidip dolaşalım derim. Ulus ve civarında yapılan düzenlemeler ve gezilecek görülecek yerler için özel sayılar çıkarmak lazım. Her şehirde olduğu gibi Ankara içinde kendine has gece hayatının olduğu bölgeler vardır. Ama aynı yerlerde aynı anda biz sıradan insanların hayatı da devam eder.

Yazın kazakla gezilen şehir Ankara

Öğrenci milleti genellikle yazın Ankara’da olmadığından sadece kış mevsiminin farkına varır. Efendiler ve hanımefendiler Ankara’nın yazı bir hayli sıcaktır! O sebepten yaz harici gece dışarı çıkacaksanız üstünüze mont, polar falan alabilirsiniz ama yazın değil. İzmir gibi sıcak illerden geldiyseniz baya soğuk havalarda bile güneş çıktığında açık alanlarda oturulduğunu görecek ve şaşıracaksınız. Siz de oturun çekinmeyin.

Ankara küçük bir şehirdir

Aman size “bütün Ankara yürüyerek gezilir” diyenlere inanıp da Batıkent’ten Oran’a yürüyerek gitmeye çalışmayın. Araba ile 1 saat süren mesafeyi ne kadar zamanda alırsınız bilmem. Ama bisikletle denenebilir tabi. ” Perşembe akşamı bisikletçileri” yapar öyle şeyler. Kayaş’tan Ümitköy’e yürüyerek gezilmez arkadaşım.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış