Cebeci Stadı, Fenerbahçe Stadı ve Alsancak Stadı’yla beraber memleketin hâlâ aynı amaçla kullanılan en eski ve köklü spor alanlarından biri. Önceleri “Silahtar Ağa Sahası”, sonraları bir ara “Papazın Çayırı”, meşrutiyetin ilanından sonra “Union Club Sahası”, cumhuriyetin erken dönemlerinde ise “İttihat Spor Sahası” olarak adlandırılan Fenerbahçe Stadı, şimdilerde kerameti kendiden menkul bir şahsın adını taşıyor. Alsancak Stadı ise 20. yüzyılın başında Punta Sahası olarak bilinen alanda yer alıyor. Başlarda, Yunanistan’a göçmek zorunda kalan -armasında yer alan tarihe göre bu topraklarda kurulup da hâlâ faal olan en eski kulüp- Panionios’un sahası iken daha sonra pek çok takımın kullandığı bir saha oldu.
Bu dönemde küçük bir ahşap tribün inşa edilerek futbol sahasına dönüştürüldüğünü biliyoruz. Cebeci Çayırı da bu iki alanın, Ankara’daki muadili. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Cebeci ile kent merkezi arasında kalan bu düzlük, zamanla pek çok sporun icra edildiği bir spor alanına dönüşmüştür. Nizami bir futbol sahası olmayan Cebeci Çayırı’nda futbolun dışında atletizm, cirit, güreş müsabakaları yapıldığını da biliyoruz. 20’li yıllarda daha sonradan Ankaragücü Stadı olacak, yaklaşık olarak bugünkü Tandoğan Meydanı’nın olduğu yerde bulunan İstiklâl Meydanı’na İstiklâl Sahası yapılınca Ankara’da ilk nizami sahasına kavuşmuştur. Ve ne yazık ki uzun yıllar hizmet veren bu stad, 80’li yıllarda yol yapılacağı gerekçesi ile bir gecede yok edilmiştir. Unutmadan ekleyelim 19 Mayıs Stadyumu ve etrafındaki kompleks için de pek de hayırlı olmayan planlar yapılıyor. Ankara’nın en eski spor alanı olan Cebeci Çayırı da çok yakında spor alanı olmaktan çıkma tehdidi ile karşı karşıya. Bugün üzerinde memleketin mimari bakımdan en nevişahsına münhasır stadyumu olan Cebeci Stadı ile pazarın bulunduğu bu alanda açıktan söylenmese de bir AVM yapılması da ihtimaller arasında.
Cebeci Stadı’nın yerine resmi açıklamaya göre “rezidans” yapılacak, elbette açık spor alanı ve geniş bir açık yeşil alan olacağı da söyleniyor. Şüphesiz bir de cami eklenecek. Muhitin geleceği hakkında da ipucu da veriyor bu planlananlar. Memleket medyasında çok görünür olmasa da “kentsel dönüşüm” müsibetinin Ankara’ya ettiklerini biliyoruz. Cebeci Stadı’nın yerine yapılacaklardan elde edilecek gelir/rant ile Etimesgut’ta yeni bir stad yapılması da planlar arasında. Hatta yeri de belirlenmiş, girişimlere başlanmış. Cebeci Stadı, ne yazık ki kaderine terk edilmiş durumda.
Adeta kendi kendine yıkılması için bekleniyor. Girişindeki Ankara taşından merdiven basamakları ise sökülüp götürüldü. Rivayete göre cumhurbaşkanlığı köşkündeki bir havuzun bakımında/tamiratında kullanılmışlar. Oysa olağandışı diklikteki sonradan üstü örtülen kapalı tribünü, akıllara durgunluk verecek akustiği, maç izlerken tek başınıza oyuna dahil olabileceğiniz açık tribünü, bırakın futbol maçı izlemeyi açısı nedeniyle herhangi bir şeyin izlenmesinin pek mümkün olmadığı alt tribünleri, sanki bıçakla sıyırılmış hissi veren asimetrik kale arkası tribünleri, merdivenleri ve tribün altı galerileri ile inanılmaz bir futbol mabetidir. Daha önce başka bir vesile ile dediğim gibi Alsancak Stadı ile Cebeci Stadı, memleketin stad olarak futbol izlenilecek en güzide yerleridir. Ankara kent/spor kültürünün bu önemli alanı, çok uzun yıllardır bu sona hazırlanıyor. Görece genç yaşına rağmen gözden çıkarıldı; bakımsız ve sıvaları dökülüyor. Bugüne kadar dayanmış olması, yalnızca konunun tarafarı arasındaki çekişmeyle açıklanabilir.
Buradan elde edilecek gelir için birden çok tarafın geçmişte itiştiğini anımsıyoruz. Öte yandan bir grup futbol düşkünü Cebeci Stadı’ndaki maçlara gidiyor bir süredir. Ayakta tribünü dahi olan Cebeci Stadı’nın durumuna dikkat çekmek için değil, bu hainliği tarihe not düşmek için...
Yorumlar (0)