Hal böyle olunca dosyanın ikinci bölümünde hamamlara dışarıdan baktık. Ankara hamamları arasında tarihi üç hamam olan Eynebey, Karacabey ve Şengül hamamı bulunduğu kent dokusu ile, bir nebze de olsa turistikleşmiş nitelikleri ile daha çok biliniyor; haklarında daha fazla yazı, fotoğraf ve araştırma bulunuyor. Biraz da daha az bildiklerimize bakmak, içlerine giremesek de bulundukları mahalle ile bağlarını, işgal ettikleri sokak ve bina ile oluşturdukları görüntüyü kendi gözlerimizden aktarmak istedik. Bu küçük araştırma gezimiz hamam haritasının biçimlenmesine de yardımcı oldu. Ankara’nın kent merkezindeki farklı semtlerde hizmet veren, tarihi hamamlar kadar meşhur olmasalar da müşterileri en az onlar kadar çok olan bu hamamları kısa kısa anlatalım size...
İlk durağımız Yenişehir Hamamı Kızılay’ın göbeğinde Sümer Sokak’ta, barların kebapçıların önünden geçilip gidilen bir mekân. İkiz hamam olarak çalışıyor, sokak üzerindeki bir kapısından erkekler kısmına, birkaç iş yeri geçtikten sonra ulaşılan diğer kapıdan ise kadınlar kısmına giriyorsunuz. Bulunduğu bina iş yerlerinin olduğu bir apartman. 1970 yılında açılan bu hamam başlangıcında ikiz hamam olarak tasarlanmış
ancak kadınlar kısmı 2013 yılında hizmete girmiştir. Tanıtımlarında Cumhuriyet döneminde Osmanlı tarzı olarak kurulmuş hamam olarak tanıtmışlar kendilerini. Korona günlerindeki ziyaretimizde hamamın kapalı kapısının önünde kediler karşıladı bizi. Komşu dükkanlardaki esnaf mı, yoksa hamama göz kulak olanlar mı hazırlamış öğrenemedik ama kadınlar kısmının önünde sokak kedileri için su ve mamanın yanı sıra bir de karton kutulardan yapılmış bir ev vardı. Kapılarını tekrar açana kadar kediler göz kulak oluyor ortama :)
İkinci durağımız hale çıkan sokaklardan birine (3. Cadde) gizlenmiş olan Bahçelievler Hamamı. Bu hamam dönüşümlü olarak Pazartesi, Perşembe ve Cumartesi günleri kadınlara, diğer günler erkeklere hizmet veriyor. Üst katları konut, yan komşusu büyük bir züccaciye dükkânı. Binanın yanından inen merdivenler hamamın çalıştığı günlerde peştamalların kurutulduğu çamaşır iplerine ulaştırıyor bizi.
Üçüncü durağımız olan AnkaRoma Hamamı Yenimahalle’de İvedik caddesinde çalışmayan yürüyen merdivenlerle donatılmış, belediyeye bağlı sosyal tesisler ve pazar yeri olarak inşa edilmiş bir iş merkezinin alt katına kurulmuş. Komşuları arasında Yenimahalle Zabıta Karakol Amirliği bile var. 2014 yılında kurulan bu hamamı Ankara’da hamam işletmeciliği yapmış üç aile ortak kurmuş. Daha önce hangi hamamları işlettiklerini öğrenemedik ne yazık ki. Kadınlar ve erkekler için ayrı ve toplamda 2000 m2’den büyük alanı, spor merkezi ve havuz gibi hizmetleri ile geleneksel hamam kültürü ile modern ilgi ve ihtiyaçları birleştirmiş bir mekân. Ben bu tür hamamları otellerin SPA merkezlerinin otelsiz hali gibi görüyorum. Geleneksel hamamlarda mekânın büyük bölümü ortak kullanım alanları iken bu tür yeni moda hamam komplekslerinde bireysel olarak kullanılan giyinme, dinlenme ve yıkanma alanlarına büyük bir yer ayrılıyor. Bu halleriyle, her ne kadar hamam tasları ve kurnaları olsa da otel havası baskın oluyor. Hamamın ismi iddialı ve zekice seçilmiş. Bulunduğu mekânla birlikte değerlendirince “Ahhh postmodern Ankara sen nelere kadirsin” diyoruz.
Hamamları görmek üzere Demetevler’e geldiğimizde bizi ilk çarpan konu acil ihtiyaç olarak görünmeyen kuyumcu, mobilyacı ve butik gibi pek çok iş yerinin açık ve dolu olmasıydı. Ana caddede trafik sıkışıktı, kaldırımlarda maskeli kalabalık çarpışarak yürüyordu. Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bu semtin sokaklarında gördüğümüz, günün dördüncü hamamı Lüx Sauna Karşıyaka Hamamı işte bu kalabalığın arasında Demetevler’in merkezinde Karşıyaka İş Merkezinin altında kurulmuş. İş merkezinin üzerinde kocaman ilanları var hamamın. İş merkezinin yine çalışmayan yürüyen merdivenleri ile aşağıdaki hamama ulaştık. Bu sefer hamamın komşusu bir düğün salonuydu.
Karşıyaka İş Merkezi’nin hemen yanındaki dev reklam panosunda “Türkiye’nin en büyük erkek- kadın hamamı” başlığı ile bir başka hamamın reklamı yapılıyor, beşinci durağımız olan DerinSu Hamamı. Demetevler’in merkezinde belediyeye bağlı Karşıyaka Sosyal Tesislerin altında kurulu hamama kalabalık semt pazarından geçerek ulaşıyoruz. Sokağa çıkma yasağı nedeni ile semtin diğer günlerde kurulan pazarlarının olmayacağı konusunda pazarcılar bizi uyarıyor. Hamamı kimin işlettiğini öğrenemiyoruz ama aynı sosyal tesis kompleksinin bir parçası olan taziye işlerine ait birimin çalışanı bize hamamın bir özel işletme olduğunu belediyeye ait bu mekânın kiralandığını aktarıyor. Pazara sızmış çocukları ve 60 yaşın üzerindeki yetişkinleri uyaran belediye görevlileri arasından geçerek ayrılıyoruz DerinSu hamamı mevkiinden.
Son durağımız Ankara Hamamı Cebeci’de erkekler tarafına Talatpaşa Bulvarı üzerinden, kadınlar tarafına ayrı caddeye açılan daracık Sosyal Sokak’tan giriliyor. 1995 yılında açılmış olan bu hamam konservatuar parkının yanı başında, iş yerleri ile dolu kocaman bir binanın giriş katındaki kapısı erkekler kısmı, giysi satan kıyafetler kaldırıma taşmış dükkanlar ile, kadınlar kısmı ise bakkaldan bozma bir mahalle marketi ile komşu. Bu kapalı günlerinde indirilmiş kepenkleri ile küçük birer dükkân girişi gibi her ikisi de. Kadınlar hamamının tabelası yan taraftan uzanan sarmaşıklardan zor okunuyor.
Hamam keyfi hayal olunca hamamların kapısına dayandık. Hal böyleyken bizim bugünkü hamam gezisi koşullar gereği bir tür teyemmüm oldu. Aklımıza yazdık, Ankara’da çok sayıda hamam var. Şehrin kalabalık merkezlerinde şimdilik izlenimlerini aktarabildiklerimiz bunlar. Virüsten arındıktan sonra dışarıdan incelediğimiz bu hamamlarda keyif yapabilmek dileğiyle...
“Biraz da daha az bildiklerimize bakmak, içlerine giremesek de bulundukları mahalle ile bağlarını, işgal ettikleri sokak ve bina ile oluşturdukları görüntüyü kendi gözlerimizden aktarmak istedik.”
Yorumlar (0)