Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

İbrahim Kaypakkaya'nın Doğduğu Karakaya Köyü Yok Olma Tehdidiyle Karşı Karşıya!

Ankara-Samsun hızlı tren hattı için açılmak istenen taş ocağı, köyün doğasını, tarımını ve su kaynaklarını yok edecek. Köylüler direniyor, yaşam alanlarını savunuyor.

İbrahim Kaypakkaya'nın Doğduğu Karakaya Köyü Yok Olma Tehdidiyle Karşı Karşıya!

Çorum Sungurlu’ya bağlı Karakaya Köyü; 68 kuşağının devrimci gençlik önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın doğduğu köy. Karakaya köyü yamacına kurulduğu dağın taş ocağı yapılmak istenmesi nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Ankara Samsun hızlı tren hattı projesi kapsamında açılması planlanan taş ocağının yılda 3,5 milyon ton taş üretmesi planlanıyor. Bu da birkaç yıl içinde köyün yanı başındaki dağın yok olmasına ve dolayısıyla köyün içme suyu kaynaklarının ortadan kalkmasına neden olacak. Verimli arazileriyle ünlü tarımdan geçinen Karakaya Köyünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya…

İbrahim Kaypakkaya'nın Doğduğu Karakaya Köyü Yok Olma Tehdidiyle Karşı Karşıya!

Taş ocağı için Bakanlığa sunulan proje tanıtım dosyasında görüldüğü üzere köyü iki yönden çevreleyen taş ocağının köye mesafesi sadece yüz metre. Taş ocağında yılda 191 kere patlatma yapılması planlanıyor. Bu her iki günde bir dinamit kullanılması demek. Yaratacağı sarsıntı ve ses bir yana, köyün yamacına kurulu olduğu tepeden kopacak kaya parçalarının can ve mal kaybına yol açması çok muhtemel. Kırma eleme tesisinden çıkacak toz bölgenin 1. sınıf tarım arazilerine, onlarca dönüm üzerine kurulu armut, ceviz plantasyonuna, arı kovanlarına ve en önemlisi insan sağlığına büyük zarar verecek. Taş ocağından çıkarılması planlanan 3,5 milyon ton taşın nakliyesi için kamyonların köy etrafında en az 100 bin sefer yapacak olması da tehlikenin başka bir boyutu. Bölgenin tarımsal ve hayvansal amaçlı kullanılan tek akarsuyu olan Gelincik Deresi de doğrudan tehlike altında. Köyün tek tatlı su kaynağı da yok olacak. Planlanan 350 dönümlük taş ocağı projesinin arazisinin tümü orman vasfında.

İbrahim Kaypakkaya’nın köylüleri bu taş ocağının açılmaması için mücadele ediyor. Hem resmi yollardan başvurularla hem de yapacakları eylemlerle taş ocağını durdurmaya kararlılar.

 

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış

İlginizi Çekebilir