Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Müslüman ve Türk Toplumlarında Hamam Sanatı - 2

Merhabalar tekrar; Mart sayısındaki “Müslüman ve Türk Toplumlarında Hamam Sanatı 1” yazımda Emeviler’de ve İslam coğrafyasındaki başka topluluklarda, Orta Asya'daki Türkler de, Selçuklular ve Osmanlılardaki hamamlara ve hamamların sanata ve kültüre etkilerine azar azar değinmiştim ve maalesef epey dağınık bir yazı olmuştu. Bu sefer Ramazanın gelişiyle de, hadis diye rivayet edilen yazıların hamamla ilgili olanlarının bazılarına göz gezdireceğiz. Ardından yine 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı hamamlarının minyatür, tiyatro, edebiyata yansımalarına ve Osmanlı hamamlarındaki erkek eşcinselliğinin nam-ı diğer oğlancılığın, edebiyata yansımalarına göz gezdireceğiz.

Müslüman ve Türk Toplumlarında Hamam Sanatı - 2

Hamam Şeytanın Evi Midir?

Temizlik imandan gelir gibi, İslam’da ve Osmanlı'da temizliğin önemi hakkında birçok söz, hadis var. Ayrıca bildiğimiz gibi, Osmanlı'nın övündüğü zenginlik göstergelerinden biridir hamam yaptırmak; hangi ara, hangi tarihlerde "Şeytanın Evi" diye yaftalandı, bu konuda hiçbir bilgi bulamadım maalesef. Çıplaklık (malum yıkanırken soyunmak zorunda kalıyoruz, kaderimiz buymuş.) ve eşcinsellik tehlikesi (şeytana uymak an meselesi, amman dikkat) bir yandan böyle tehlikeli bir canlıyız(tek Tanrılı dinlere iman edenlerin çoğunluğu tarafından) insan olarak, öteki yandan ise, temizlik, imanın şartı, kişisel yıkanma yerlerinin olmaması (evlerde banyonun yaygınlaşması epey yeni sayılır)ve büyük bir sosyalleşme ihtiyacının karşılaması,tarih boyunca hamam konusundaki görüşleri, tırnak içinde teoloji çalışanlarının, tarih boyunca kafaları karışmış görünüyor yine. Sonuç hamama gidilmemesi için korkutma yöntemleri elbette çoğunlukla, özellikle yine kadınları kontrol altına almayı amaçlıyor ve lezbiyenlikten epey korkuluyor gibi, amman dikkat, hamamdan peştamalli, takunyalı şeytanlar çıkabilir!

Bknz: Bahsedilen hadisler, yazılar...işte birkaç örnek:

"Kim, Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa, hanımını hamama girdirmesin." (Tirmizî, hadis no: 2801) (*1)

“Kadınları, hamamlara girenler sizler misiniz? Oysa ben, Rasûlullah -Sallallahu Aleyhi ve Sellem-'i öyle buyururken işittim:- Bir kadın, kocasının evinden başka bir yerde (bedenini örten) elbisesini çıkarırsa, kendisi ile Rabbi arasındaki hayâ perdesini yırtmış olur." (Tirmizî, hadis no: 2801) (*1)

"Kim Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa, peştamalsız hamama girmesin; kim Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa, hanımını hamama göndermesin." (Tirmizî, Edeb, 43) (*2)

Evet, İslami görüşler ve hamam konusuna kısaca değinmiş olduk. Gelelim Osmanlı'nın yükseliş
ve durulma döneminde hamamlara, hamam sanatına...

15.,16. ve 17. Yüzyıllarda Osmanlı'da çeşitli Sanat Dallarında Hamam
17. yüzyılda İstanbul’da 168 çarşı
hamamı olduğu Evliya Çelebi’nin, ünlü Seyahatname’sinde geçmektedir. Fatih Sultan Mehmet 19 adet hamam yaptırdığı ve Mimar Sinan’ın ise 20 hamam yaptığı biliniyor. Farklı eserler bu yüzyılda İstanbul’da on binin üzerinde hamamdan bahsediyor. (*5)

Divan şairleri için hamamlar, özellikle kış mevsimlerinde, bir araya gelip eğlenerek sohbet meclisi kurdukları başlıca mekânlar arasında karşımıza çıkar. İçinde yaşadıkları toplumun birer ferdi olan divan şairleri için sosyal hayatın önemli bir parçası durumundaki hamam ve hamam sefaları, zaman zaman şiir için vazgeçilmez bir malzeme teşkil etmiştir. Türk edebiyatında bu türde ilk "hamam-nâmeye" 16. yüzyıl

“İstanbul Hamamcılar Kethüdası Derviş İsmail isimli Osmanlı görevlisinin 17 yüzyılda İstanbul’da yaşanmakta olan sosyal hayatı anlatan eseri hamamlar ve eşcinsel ilişki üzerine cüretkâr bir metindir.”

şairlerinden Deli Birâder namıyla meşhur olan Gazâlî’nin eseridir.(*3) Şair, Kaplıcanâme adıyla 25 beyitlik bir şiir yazmıştır. Ayrıca " hamam- nameye" bir başka önemli örnek 19. yüzyılda Tosyalı Âşık Mustafa’nın yazdığı 150 kıtalık destan mevcuttur. Türk hamamı, bir hamam macerasının konu edildiği “Çifte Hamamlar Oyunu” ile Karagöz’ün, “Hamam” adını taşıyan oyunla Orta Oyunu’nun repertuarı olmak üzere geleneksel Türk tiyatrosunun da ögeleri arasında yer alır. Türk halk edebiyatı ve folklorunda da hamam çeşitli işlev ve özellikleri ile manilerden türkülere, halk hikâyeleri, menkıbe, efsane ve masallara kadar sayısız türde kendine yer bulur.

Surname (Osmanlı dönemi Türk edebiyatında şenlikler hakkında yazılan edebî metinlerin genel adıdır) resimleri o devir İstanbul’unun toplum yapısını ve yaşam biçimini sergileyen ve belgeleyen önemli tasvirlerdir. Bu tasvirlerden hamamcılar alayı örnekleri de epey değerli; bunlara bir örnek Seyyid Lokman’ın 1588’de yazıp, Nakkaş Osman’ın resimlediği Hünername’sinde yer alan minyatürdür

(Resim 1) (*4)

Türk hamam kültüründe hizmet eden genç kız ve ana kadınların önemi büyüktür. Ayaklara giyilen takunyalar, ana hanım natırdaki giysi özelliği,baş süslemesi, beli süsleyen takı kemer ve sarkan işlemeli peşkir, yaka ve kol ağızlarını süsleyen danteller, düğmeler göze çarpıyor;(Bknz:Resim2) Bir başka örnek ise Buhari’nin “Kurna Önünde Yıkanan Kadın” isimli eseri(Resim 3) , figürün hem göğüsleri hem de cinsel organı açıkça

tasvir ediliyor. Bu eserler Mart ayındaki yazımda da söz ettiğim gibi o dönemler,yani Abbasiler sonrası İslam Sanatı için çıplaklık ve insan
tasviri konusunda büyük bir devrimdir. Üstüne üstlük," dine aykırı,büyük günahtır!" denilerek yok edilmeyip bu yüzyıla kadar gelebilmesi büyük bir şanstır.Ama kurnada yıkanan kadın tasvirindeki peştemal "namus bekçiliği"işini tabi ki bırakmıyor. Ayrıca Doğulu bakışı ile çizilen resimde ima yoktur. Sanatçılar genelde herhangi bir cinsel gönderme yapmamaktadır. (*6)

Osmanlı'nın Meşhur Dellakları; Dellakname-i Dilkuşa Nam-ı Diğer Gönüller Açan Delláklar Kitabı Kısaca Dellakname...

İstanbul Hamamcılar Kethüdası Derviş İsmail isimli Osmanlı görevlisinin 17 yüzyılda İstanbul’da yaşanmakta olan sosyal hayatı anlatan eseri hamamlar ve eşcinsel ilişki üzerine cüretkâr bir metindir. Kitabın içinde çeşitli tellakların hikayeleri var, meraklısına Benli Karadavut'un hikayesinden ufak bir ukte, ufak bir buse yolluyorum okumanız için sizlere;

“Biri dahi Üsküdar’da Kolluk Hamamı’nda Peremeci Benli Kara Davut’dur. Tokmakçıdır.(21. yüzyıl eşcinsel ağzıyla aktif eşcinsel) Bâlâ kamet (uzun boylu) bir tüvânâ (güçlü) çâr-ebru (bıyıkları yeni çıkmış) bir yiğittir ki gece ve gündüz bey ve paşa ve ağa ve efendi g...tü tokmaklar. Bir it oğlu ittir. S...nin kazancını yine s...ke yedirip bilâ libas (elbisesiz) yalın ayak gezer biçaredir. Üsküdar Kolluk Hamamı’nda zuhur etmiştir (ortaya çıkmıştır) amma kapısı yoktur. Hamam hamam dolaşır kaltaban avaredir...”

Okuması keyifli bir diğeri de “Biri dahi, Karanfil Hasan’dır. Hamam gülşeninde (hamamın
gül bahçesinde) perveriş bulmuş (beslenip büyütülmüş) Keşmirî dilber-i müstesnadır (seçkin dilberdir) ki cilve katında üstad, kaddi şimşâd (boyu şimşir ağacı gibi), belinde hançer-i fulad (çelik hançer), müptelâsına dâd ve feryâd, kendi on beş yaşında, has damgası gümüş tasında ve alışverişi kurna başında. Ayvansaray’da Kız Yusuf denilen haramzadenin veled-i zinasıdır. Kalafat yerinde kayıkçı ve mavunacı bekâr uşakları

ile çelik ve çomak oynayım derken uçkuruna el atmışlar ve gece dahi odalarına kaldırıp üryan edip döşeğe çekip yatmışlardır. Oğlanın gümüş künbed (kubbe) kâsesine kol kadar demir anahtar uydurup içinde oynatmışlardır.” cümleleri ile başlayan Karanfil Hasan’ın hikayesi. Her ikisine ve daha fazla hikayeye de aşağıda paylaştığım Murat Bardakçı'nın Osmanlı'da Seks kitabından ulaşmak mümkün.

1850–1860 yıllarından itibaren Osmanlı Sarayına davet edilen İngres, Ernest, Liotard, Gerome, Zonaro gibi sanatçıların Batılı ve oryantalist tarzda yaptıkları eserlere ve daha fazlasına da yazımın üçüncü kısmında yer vereceğim....

Karantinalarımızda sağlıcakla...

Kaynakça

1-https://islamqa.info/tr/answers/93935/musluman-kadinin-halk- hamamina-gitmesi-caiz-midir 2-https://sorularlaislamiyet.com/hamama-gitmek-caiz-midir- hamamlar-seytanin-evi-midir

3- Medeniyetler İçinde Hamamın Gelişimi ve Kültürel Olarak Mekan Analizleri, Zerrin Funda Ürük, s:188-201
4-Türk Minyatür Resminde Hamam Kültürüne Dayalı Örnekler ve Batılılaşmaya Yönelik İlk Denemelerde Plastik Yaklaşımlar, Gülsün Parla, s: 170-177

5- Var Olmanın ve Arınmanın Tarihi Seyri İçerisinde Bedensel - Ruhsal Temizlik Mekânları Olarak Hamamların İletişim Bakımından Önemi, Zakir Avşar, Servet Avşar s: 644-651
6- https://docplayer.biz.tr/48053903-Osmanli-minyatur-sanatinda- kadin-imgelemi-woman-imagery-in-the-miniature-craft-of-the- ottomans.html Osmanlı Minyatür Sanatında Kadın İmgelemi, Tülay Gümüşer

7- https://t24.com.tr/haber/osmanlida-escinsellik-elinde-tesbih- evinde-oglan-dudaginda-dua,243678 Osmanlı’da eşcinsellik: Elinde tesbih, evinde oğlan, dudağında dua -Ayşe Hür
8- https://www.hurriyet.com.tr/murat-bardakci-osmanli- hamamindan-dell-k-manzaralari-39134662-Murat Bardakçı: Osmanlı hamamından dellak manzaraları 20 Şubat 2000

9- Murat Bardakçı, Osmanlı'da Seks Kitabı, 1992 *10-http://lobotomi. com/index.php/2018/06/14/dellakname/ -Dellakname

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış