Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Nilüfer, Ankaralılar için Rock Söylemeye Gelmişti

Nilüfer, Ankaralılar için Rock Söylemeye Gelmişti

23 Eylül 2012, bu yıl beşincisi yapılan ANKİ ROCK FEST in kapanış günüydü. Üç gün süren festivalde sabah 11:00 den akşama kadar yeni veya alternatif grupların konserleri, akşam 7:00 den sonra da daha popüler grupların konserleri yapıldı. Son gün alternatif sahnenin kapanışını GÖKSENİN yaptı. Ana sahnede ise önce TNK ve ardından NİLÜFER vardı. Festival alanında inşaat işleri henüz tamamlanmamış olsa da, bir şeyler yapma çabasını gözlemek güzeldi. Hemen her şey düşünülmeye ve karşılanmaya çalışılmıştı. Asıl eksiklik ise o koca alanın içerisinde kaybolmuş, sahnenin önünde toplaşmış bir avuç; ben diyeyim 500, siz deyin 1000 kişi dışında Ankaralının bulunmayışıydı. Hele alternatif sahnenin kapanış gurubu GÖKSENİN’in, ışıklandırması yetiştirilememiş, geç başlatılmış, alacakaranlık sahnesinin önünde sadece 20-30 kişinin bulunması… anlatılamaz bir durumdu. Israrla müziğini yapmaya çalışan, ‘’Ankara’ya, buraya çok büyük umutlarla geldik ama…’’ diye başlayıp uzunca bir es den sonra bizim hatırımıza, iyimserlik adına ‘’bazıları gerçekleşmedi, bazıları da gerçekleşti’’ diyen solistinin sesindeki tınıyı hissedince dertleşmek istedik.

Göksenin röportajı

Merhaba, bugün sizi dinledik ve konser esnasında söylediğiniz bir şey dikkatimizi çekti ‘İstanbul’dan çok büyük umutlarla geldik, bazıları gerçekleşti, bazıları gerçekleşmedi’ dediniz. Öncelikle bunu sormak istiyorum, nelerdi bu umutlar ve nelerle karşılaştınız? Bizi buray,a albümümüz ‘İkimizin Sırrı’ yeni çıktığı için çağırdılar. Büyük bir seyirci kitlesi olacağı söylendi ve alternatif sahnenin son grubu olacağımız için bir çok dinleyiciye ulaşabileceğimiz belirtildi. Ama organizasyonda çok büyük aksaklıklar oldu. Normalde biz bir saat konser verecekken, sahne süremiz yirmi dakikaya indirilmeye çalışıldı. Programımız esnasında ana sahnede soundcheck vardı. Bunun dışında, bütün grupların konserlerine müdahele edildi. Burada bir sürü müzisyen var, hepsi emek harcamış, beste yapmış, onların sahnelerine müdahele edildi ve gerekçe olarak ‘Nilüfer bu şekilde yapıyor’ dendi. Böyle olsa bile bu bizi ilgilendirmez ki… İstanbul’dan kalkıp geldik buraya güzel bir organizasyon olacak diye. Alternatif sahnede ışık bile yoktu. Aslında programı uzatacaktık, bütün bestelerimizi çalacaktık, cover parçalar ekleyecektik. Ne çaldığımızı bile göremedik, ışıksızlıktan yanlış akor basacaktık nerdeyse. Bu organizasyonu her ne kadar CHP desteklemiş olsa da, birçok sol görüşlü diyebileceğimiz insan görev alsa da, aramizda iletişim bozukluğu vardı. Zaten Türkiye’de festivaller örseleniyor, alkol satışı yasaklanıyor, rock müzik geri plana atılıyor ve apolitize edilmeye çalışıyor. Anki rock’a hem çalışanların hem de gelenlerin destek vermesi lazım, bu işin önemsenmesi lazım. Yoksa gidiyoruz. Bunu söylemek istiyorum ben. Albümü olsun olmasın burada gördüğünüz bütün müzisyenlerin emeği çok. Sabah 11-12 gibi çıkan gruplar da buna dahil. Herkes eşittir bir festivalde. Özellikle sol tarafı ağır basan bir organizasyonda. Ben Anki Rock bile bu hale geldiği için çok üzgünüm. Bundan sonra böyle olmamasını diliyorum. Biz de grup olarak bunlara dikkat edeceğiz ve elimizden geldiğince protestomuzu yapacağız.

Gerçekleştiğini söylediğiniz umutlarınız nelerdi peki?

Organizasyonu yapan kişilerle tartışmalarımız olmuş olabilir, kimsenin birbirinden haberi olmamış olabilir ama bütün sorunları bir şekilde çözmeye çalıştılar. Bugün gişede çalışan çocuklar bize 10.000 bilet satılmış dedi ama nerede bu insanlar? Burada 1000 kişi bile yok! Biz 30 kişiye çaldık mesela. Halbuki ne kadar güzel bir alan, standlar ne kadar güzel düzenlenmiş. Herkesin bundan faydalanması gerekir, bu kültürün yaşatılması ve daha da artması gerekir. Az önce TNK’nın solisti Caner ‘Ankara zor bir şehir’ dedi. Heralde doğru. Geçen gün bir Ankaralı arkadaşla konuşurken de ‘Pazar günü Ankaralılar o saatte çıkmaz dışarı’ demişti. Belki ilgisi vardır. Ankara rock müzik için çok önemli, Ankara’nın rock dinleyecisi başkadır derlerdi hani? Şunu da anlıyoruz, Nilüfer geldi diye protesto ediyorlar ama beğenmediğimiz durumlara rağmen bir şeylerin bitmemesi için elimizden gelen desteği vermemiz gerekir. Nilüfer çok süperdir, her zaman severiz, rock da yapıyor artık, dinlemeye geldik işte. Ne olursa olsun rock festivallerini ve rock müziği desteklemeliyiz. Artık birşeyler yapmalıyız! Hava soğuktu. Nilüfer ciddi hastalığını yendikten sonra Ankara’ya gelmişti. Hem de kendi sözleriye ‘’kaderde rock söylemek te varmış’’ diyerek, naif ama güçlü pop hallerinden, güçlü protest hallere geçme üzerine sorular oluşturarak söylemişti şarkılarını. Olağan bir rock konserine göre yaş ortalaması yüksekti. Bunu Nilüferin gelişiyle açıklayabilirdik. Ama bizce asıl neden gençlerin yokluğuydu. Ankara’nın gençleri neredeydi, neden ortalıkta az görünüyorlardı…Biraz da Ankaralı diyebileceğimiz TNK nin varlığının da bir anlamı yok muydu; onlar için…Çözemediğimiz, düşündürücü birçok soru. Biz yine de Nilüfer’e kulak verelim. ‘’Ankara zor bir şehir’’ di.

‘’Ankara azla yetinmeyen bir şahir’’ di. Bir avuç insana konser veren Nilüfer’in ‘’umduğumuzdan daha iyi’’ sözlerinden iyimserliği öğrendik. Yalnız bize değil tüm Ankaralılara el sallarken ‘’Hoşça kalın…umarız başka bir yerde, başka bir zamanda, daha iyi koşullarda karşılaşırız’’ diyen Göksenin’den umudu aldık. Bozkırın soğuğunun hissedilmeye başlandığı bir eylül akşamında karşılığını bulamayan büyük çabalara, emeklere rağmen, kaybedilmeyen umutların, korunmaya çalışılan iyimserliğin ve gözlerde izlediğiniz içtenliğin ısıttığı yüreklerimizle sık sık arkamıza bakarak ayrıldık festival alanından.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış