Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Öcalan'ın Çağrı Videosu Hazır: PKK Silahları Yakmaya Hazırlanıyor

Edindiğimiz bilgilere göre, Abdullah Öcalan tarafından silah bırakılmasına dair bir video çekildi. Bu video ilgili taraflara ulaştı. Ancak video şu ana kadar yayınlanmadı.

Öcalan'ın Çağrı Videosu Hazır: PKK Silahları Yakmaya Hazırlanıyor

Ankara’dan İmralı’ya, PKK’den Erbil’e kadar dikkat çekici bir diplomatik ve siyasi trafik yaşanıyor. Ankara’da komisyon kurulması sürecinde mesafe katedildi. İmralı’ya gidiş gelişler sürüyor. Kimi mesajlar alındı. MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Erbil’e gidişi de bu çerçevede değerlendiriliyor. Tüm bu başlıklar, bu hafta içerisinde PKK’nin pratik olarak silah bırakma sürecini başlatacağı yönündeki beklentiyi güçlendiriyor.

İmralı'da ne oluyor?

Edindiğimiz bilgilere göre, Abdullah Öcalan tarafından silah bırakılmasına dair bir video çekildi. Bu video ilgili taraflara ulaştı. Ancak video şu ana kadar yayınlanmadı. Daha önce, 27 Şubat 2025 tarihinde de benzer bir süreç yaşanmıştı. O dönem de bir video kaydı yapılmış, ancak devlet yetkilileri sürecin gidişatı açısından videonun yayınlanmaması yönünde karar almıştı. Kürt tarafı da bu talebi, sürecin hassasiyetini gözeterek dikkate almıştı.

Bugün gelinen noktada yine benzer bir durum var. Video çekildi, ancak devlet tarafı bu kez de yayınlanmasının sürece zarar verebileceğini savunuyor.
Ancak bu kez, Kürt tarafı videonun yayınlanmasında daha ısrarcı. Video içeriğinde, PKK’ye silah bırakma çağrısı bulunuyor. Abdullah Öcalan, her zamanki üslubuyla bazı sembolik ve tarihsel göndermeler içeren ifadeler kullanması bekleniyor.

PKK cephesinde ne bekleniyor?

PKK’nin bu hafta içinde Süleymaniye’de sembolik bir tören düzenlemesi bekleniyor. Törenin canlı yayınlanacağı, uluslararası medya kuruluşlarının davet edildiği ve törene üst düzey PKK ve KCK yöneticilerinin katılacağı yönünde bilgiler var. Törene katılacaklar arasında Bese Hozat ve Duran Kalkan isimleri öne çıkıyor.

Törenin dikkat çekici yanı, taşıdığı yüksek sembolizm.

Dünyada daha önceki silahsızlanma süreçlerinde, örneğin silahların teslimi, gömülmesi, kırılması gibi yöntemler uygulanmıştı. PKK’nin bu törende ise, silahlarını yakma yoluna gitmesi bekleniyor.

Bu tercih, Kürt mitolojisinde ateşin simgelediği yeniden doğuş ve dönüşüm temasına dayanıyor. Özellikle Newroz gibi kolektif hafızada yer eden anlamlar burada etkili.

Ayrıca törende, bazı militanların Türkiye’ye dönme iradesi beyan etmesi ve bunun için hukuki ve siyasi zeminin oluşturulması gerektiğine dair açıklamalar yapması bekleniyor.
Bu açıklamaların, bir yandan Öcalan’ın çağrısına destek mahiyeti taşıdığı, diğer yandan da hükümeti somut adım atmaya zorlamaya yönelik bir strateji olduğu değerlendiriliyor.

Kalın neden Erbil’de?

MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın geçtiğimiz günlerde Erbil’e gitmesi de bu sürece doğrudan bağlı. Türkiye, bölgedeki gelişmeleri uzun süredir KDP üzerinden takip ediyor.
Süleymaniye’yi doğrudan ziyaret etmese de, Kalın’ın süreç hakkında doğrudan bilgi aldığı ve hem KDP hem de YNK temsilcileriyle görüştüğü biliniyor.

Ankara’da ne konuşuluyor?

Ankara’da da süreçle eş zamanlı olarak Meclis’te komisyon kurulması gündemde. DEM Parti heyeti, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüştü. Görüşmede, hem komisyon süreci hem de gerekli yasal düzenlemelerin gecikmeden yapılması talep edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEM Parti İmralı Heyeti’nin önümüzdeki hafta yapması beklenen görüşmenin, silah bırakma töreni sonrası gerçekleşmesi bekleniyor. Bu durumda, DEM Parti heyetinin Erdoğan’a daha somut bir yol haritası sunabileceği ve siyasi baskı kapasitesinin artacağı belirtiliyor.

Ancak süreç riskli

Sürecin halen kırılgan ve belirsizliklerle dolu olduğunu vurgulamak gerekiyor. İlk olarak, komisyon kurulması tek başına anlamlı değil. Meclis’teki birçok komisyon gibi, bu sürecin de yavaş işlemesi riski var. Bu da yeni sürecin ruhuna aykırı.

Ankara kulislerinde şu kaygı yüksek sesle dile getiriliyor: "AK Parti komisyonu kurarak süreci zamana mı yaymak istiyor?" Yani yasal adımlar atılmadan, sürecin sadece görüntüyle yürütülmesi ihtimali söz konusu.

İkinci olarak, süreç tek taraflı ilerliyormuş gibi bir izlenim oluşuyor. Kürt kamuoyunda, “devlet adım atmıyor, sadece Kürt tarafı inisiyatif alıyor” düşüncesi giderek yaygınlaşıyor.

Her ne kadar Öcalan’ın çağrısı ve sembolik tören önemli olsa da, sürecin güven kazanması için hukuki güvenceler şart.

Bu adımlar atılmazsa, sürecin zamana yayılması ve içinin boşaltılması riski oldukça yüksek.

Son olarak, bu süreci başlatanın devlet olduğunu Öcalan'ın yapmış olduğu değerlendirmelerden anlaşılıyor. Bundan sonra süreci sağlıklı yürüyebilmesi ve sonuç alınabilmesi için artık devletin koşulsuz olarak üstüne düşeni yerine getirmesi gerekiyor. Silahların gündemden çıktığı, Türkiye'nin demokratik siyaset içerisinde sorunların tartışıldığı ve aşıldığı bir ortamın oluşturulması devletin ve iktidarın artık hiçbir bahane bulmadan üstüne düşen yapması gerekiyor.

Türkiye halkları için fırsat kaçırılmamalı...

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış