Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Sevgili Hocam, Ustam, Ağabeyim, Arkadaşım Janusz.. Do Widzenia…*

Benim gibi çok kişinin kalbine, ruhuna dokunmuş olduğunu biliyorum. Bizler onu hatırlayıp, ışığını yansıttıkça varlığını hissedeceğimizi biliyorum. Şimdilik hoşça kal sevgili hocam, ustam, ağabeyim, arkadaşım Janusz.. Do widzenia.. *

Sevgili Hocam, Ustam, Ağabeyim, Arkadaşım Janusz.. Do Widzenia…*

Janusz Szprot’la tanıştığımda 80’li yılların sonuydu; ODTÜ’de mimarlık bölümünde öğrenci olduğum zamanlar. Bugün adeta kendi içinde minik bir kent yapısında olan Bilkent Üniversitesi o zamanlar henüz yeni kurulmaktaydı, rektörlük ve birkaç bina vardı sadece. Derslerin çoğu barakalarda yapılıyordu. Polonya’dan caz müzisyenlerinin geleceğini duyan meraklı gençler olarak bu atölyelerde buluştuk, bugün her biri ülkemizde müzik adına, caz adına önemli işler yapan arkadaşlarımla ilk kez orada birlikte müzik yaptık. Ardından yine Janusz’un daveti üzerine ilk kez yurt dışına çıkıp Polonya’da bir yaz okuluna gittim, hayatımdaki en değerli insanlardan biri olan sevgili Ajlan (Büyükburç) ile orada tanıştım.

Polonya’nın komünizmden yeni çıktığı dönemlerdi. Janusz Szprot’un müzisyenliğinin yanı sıra genç insanlara değer veren eğitmenliği, ülkeleri ve müzisyenleri bir araya getiren organizasyon yeteneği, besteciliği, aranjörlüğü, yol göstericiliği gibi pek çok farklı yönüne şahit oldum yıllar içinde. Son derece disiplinli, çalışkan ve üretken biriydi. Şarkıcılara özel bir sevgisi ve desteği vardı. Eminim bugün şarkı söyleyen tüm genç arkadaşlarımda onun el yazısıyla yazılmış notalar, aranjmanlar, hiçbiri yoksa kulaklarına küpe olmuş tavsiyeler vardır. Polish-Turkish Jazz Connection, Manhattan Big Band, Young at Hearts gibi pek çok grubun şefliğini yapan Janusz’un adeta bir köprü gibi ülkeleri, nesilleri, müzisyenleri birleştirdiğine şahit oldum hep. Yıllar içinde onun sayesinde o kadar çok kez Polonya’ya gidip geldim, birbirinden güzel insanlarla tanıştım ki ikinci vatanım desem yanlış olmaz sanırım.

İlk dönemde şarkı söylemek konusunda verdiği destek zaman içerisinde eğitmenliğe de yansıdı. O olmasaydı hayatım nasıl olurdu düşünemiyorum bile. Benim gibi çok kişinin kalbine, ruhuna dokunmuş olduğunu biliyorum. Bizler onu hatırlayıp, ışığını yansıttıkça varlığını hissedeceğimizi biliyorum. Şimdilik hoşça kal sevgili hocam, ustam, ağabeyim, arkadaşım Janusz.. Do widzenia.. *

* hoşçakal

Sibel Köse - Mimar, Vokalist, Eğitmen

Yazar Sibel Köse

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış