Sadece Ankara’nın en eski gazetecilerinden birisi değil; aynı zamanda Deniz Gezmiş’in arkadaşı, üç fidanın yoldaşı, devrimci bir yazar, korkusuz bir haber müdürü, ayrıntıcı bir genel yayın yönetmeni ve son olarak eşitlikçi bir parti yöneticisi... Hikmet Çiçek. “Hikmet Kıvılcımlı 22 yıl en çok hapis yatan devrimci önderdi. 20 yıl 6 ay ile doktorun rekorunu kıramadım,” diyor. Umarım onu yakalayamazsınız, dediğimde, hafiften gülümsüyoruz. 1972 ile 1986 yılları; İstanbul, Niğde ve Malatya’da hapislikle geçmiş. En son Silivri’de (farklı binalarda) beraberdik ama Hikmet Çiçek 20’inci yılını orada doldurduğunda biz onu içeride bırakıp çıkmıştık.
Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksek Okulu (şimdiki adıyla İletişim Fakültesi) öğrenciliğinden, Dev-Genç üyeliğine; 2000’e Doğru Dergisi’nden, Aydınlık yazarlığına kadar hep Ankaralı olmuş Hikmet Çiçek. Ve her zaman iktidara boğun eğmeyen bir gazeteci olarak direnmiş. Artık 13 Ekim 2019 tarihinde resmi açılışı yapılan Kırmızı Kedi Kitabevi’nin yöneticilerinden. Açılışta bir kadın okuyucunun “İyi ki açıldınız, bizi D&R‘dan kurtardınız!” dediğini hatırlatarak başlıyor konuşmaya.
Toplam 8 kitabı bulunan Hikmet Çiçek’in son iki kitabı önünde duruyor. Birisi Devrimci Portreler 68’inci 50. Yılı adında. 68 kuşağının devrimci portrelerinin (çok az yerde bulunan fotoğraflarıyla) tanıtıldığı bir kitap. Kitapta genel olarak o zamanki gençliğin (biraz da özeleştiri yaparak) maceracılığından bahsediyor. Onun dışında öğrenci liderlerinin kaybından dolayı
sol platformda arkadan gelen neslin düştüğü boşluğu ve bu nedenle eylem birliğinin zamanla azaldığını. Tabii ki askeri darbelerin her seferinde bu durumu en acı haliyle pekiştirdiğini. Diğer kitabı, Nâzım’ın Harp Okulu ve Donanma Davaları. Bundan tam 81 yıl önce Türk Ordusu’na kurulan ilk kumpası, Türkiye sosyalist hareketinin nasıl hedef alındığını ve Nâzım’ın 13 yıllık hapisliğini anlatıyor. Kitabın en önemli özelliklerinden biri Donanma Davası Belgeleri’nin orijinalinin eklerde yer almasıyla, kitabın temel belge ve arşiv niteliğine kavuşması. Bu araştırmanın fotoğraflarla tamamlanması, siyasi tarih sürecindeki kalıcılığını sağlıyor. Hikmet Çiçek, Nâzım Hikmet ile ilgili belgeleri kendisine veren Prof. Dr. Çetin Yetkin’e teşekkür ediyor.
"Kırmızı Kedi’nin “Emek Dağıtım” adındaki kendi dağıtım şirketi sayesinde, eskiden beri sol yayın dünyasının en büyük sorunlarından biri olan “dağıtım” problemini aştığını konuşuyoruz”
D&R grubunun el değiştirmesi sonucunda, D&R kitapevlerinde bazı yazarların ve yayınevlerinin diplere ve köşelere taşındığından bahsediyor. Turkuvaz Grubu’nun yeni sahibinin siyasi tutumundan dolayı kitabevinin yayım ve dağıtım politikasının değişimden bahsediyoruz. Bu sayede Kırmızı Kedi Yayınevi’nin İstanbul, İzmir ve Ankara’da kitabevlerini açtıktan sonra, bahse konu sorunun kendiliğinden çözüme kavuşmak üzere yeni ufuklar açtığını konuşuyoruz.
Hikmet Çiçek’e Kırmızı Kedi ile nasıl tanıştığını soruyorum. Haluk Hepkon’un Ankara’da gazetecilerin, aydınların ve yazarların bir buluşma yeri olması gerektiği önerisinden yola çıkarak kendisinin konuya katıldığını söylüyor. Bu sayede yeni araştırmaların, derlemelerin ve kitap önerilerinin değerlendirilmesini de yaptığını söyleyerek, çok yönlü katkısının deneyimi ile pekişeceğini ortaya koyuyor. Bu sayede Kırmızı Kedi’nin yeni yazarlar ve araştırmacılar ile yayın hayatındaki mevcut liderliğini sürdürebileceğini belirtiyor.
Kırmızı Kedi’nin “Emek Dağıtım” adındaki kendi dağıtım şirketi sayesinde, eskiden beri sol yayın dünyasının en büyük sorunlarından biri olan “dağıtım” problemini aştığını konuşuyoruz. “İstanbul’da basılan bir kitap, kendi dağıtım şirketimiz sayesinde, birkaç günde tüm yurda dağılıyor,” diyor.
“Hikmet Çiçek ve Kırmızı Kedi, 2020 ve sonrasında ne yapacaklar” diye soruyorum. Önümüzdeki
yıl 10 Eylül 2020’de TKP’nin kuruluşunun 100’üncü yılı olduğunu hatırlatıyor. Bu kapsamda hazırladıkları projelere değinerek, Kırmızı Kedi’nin birçok kitapla bu etkinliklere katkı sağlayacağını öğreniyorum. En yakındaki projelerden birisi de Erden Akbulut’un hazırlayacağı TKP tarihi ile ilgili bir kitap.
"Açılışta bir kadın okuyucunun “İyi ki açıldınız, bizi D&R‘dan kurtardınız!” dediğini hatırlatarak başlıyor konuşmaya”
Yılbaşından hemen sonra genel bir yazım/yayım politikası ve geleceğe yönelik strateji belirleme toplantısı yapmak üzere İstanbul’da çok geniş katılımlı bir toplantı yapacaklarını anlatıyor. Kırmızı Kedi’nin lider tavrını devam ettirmek üzere yayınevi olmasının yanı sıra kitabevi olarak nelerin yapılması gerektiğinin belirleneceğini ve hemen eyleme geçileceğini belirtiyor.
Bunun dışındaki kitap çalışmalarını öğrenmeye çalışıyorum ben de Sakarya’nın misafir
meraklı kedisi olarak. İki yeni kitap üzerinde yoğunlaştığını söylüyor. Birisi Silivri Cezaevi’nde başladığı ve tamamlamak üzere olduğu, Dr. Nâzım kitabı. İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi olan ve Atatürk’e Suikast Davası’nda idam edilen Dr. Nâzım’ı ve yaşadığı dönemi anlatan çalışmasını bitirmek üzere olduğunu öğreniyorum. Daha önce Kaynak Yayınlarından çıkan Dr. Bahattin Şakir: İttihat ve Terakki'den Teşkilatı Mahsusa'ya bir Türk Jakobeni isimli biyografik kitabından daha farklı bir çalışmanın olacağını hatırlatıyor. Diğer kitabının ise “F tipi yapılanmadaki Sivil İmamlar” konulu olduğunu belirtiyor. Bu konuda piyasada çok fazla kitap, Adliye’de de çok fazla dava olduğunu ama hiçbir türlüsünün çok fazla dikkat çekmediğini düşünüyoruz.
Soluk güneşli bir Ankara öğlesinde, Sevgi Soysal’ın insan manzarası dolu Yenişehir’inde kışı beklerken sıcak gülümsemelerle vedalaşıyoruz. Soner Yalçın’ın verimli geçen imza gününden sonra Çiğdem Toker’in imza günü hazırlıklarına başladıklarını görerek, Sakarya’nın meraklı Kırmız Kedi’sine bol şans diliyorum.
Yorumlar (0)