Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

98 Yıl Önce 1 Mayıs

98 Yıl Önce 1 Mayıs

Beyanname Osmanlıca aslından Taylan Esin tarafından tercüme edilmiştir.

Yoldaş,

Sana bayramın mübarek olsun demiyorum, cihadın mübarek olsun diyorum. Çünkü yalnız bir memleket (Sovyetler Rusyası) müstesna olmak üzere bütün diğer memleketlerde işçilerin bayram yapacakları gün daha gelmemiştir. Onlar, ancak sermayedarların ve patronların boyunduruklarından kurtarıldıkları ve hürriyetlerini kazandıkları gündür ki bayram yapabileceklerdir.

Fakat sen şimdi soracaksın: 1 Mayıs bizim için bir bayram ve şenlik günü değilse neden işimizi bırakarak, hakk-ı gündeliklerimizi kaybederek burada toplandık?

Bunun cevabı pek basittir: 1889'da Paris'de toplanan Enternasyonel tarafından beynelmilel bir nümayiş günü olarak kabul edilen 1 Mayıs her şeyden evvel, bütün işçilerin sermayedar burjuvazi tarz-ı idaresine karşı nefretlerini göstermek için tezahüratta bulundukları gündür; o tarz-ı idare ki bütün servet ve istihsal vasıtalarına malik olan bir avuç zengine, milyonlarca işçiyi esir gibi çalıştırmak ve onların sıhhat, saaadet ve hürriyetlerini ayaklar altında çiğnemek hakkını bahş etmişlerdir. Bunun içindir ki işçiler 1 Mayıs tezahürüne, bir gün çalışmamak veya şenlik, bayram için değil bu büyük haksızlık ve adaletsizliğe karşı isyan etmek, sermayedar ve patronlara karşı seslerini işittirmek ve kuvvetlerini göstermek için iştirak ederler.

Biliyor musunuz arkadaşlar ki bugün bütün dünyada milyonlarca, yüz milyonlarca işçi, aynı kızıl bayrak altında, aynı mukaddes gaye uğrunda nümayişler yapmaktadırlar. Bugün bütün işçilerin, hangi örf ve dine mensub olursa olsun, yekdiğerinin sefalet ve ızdırab kardeşi olduklarını her zamandan ziyade bir kuvvetle hissettikleri bir gündür. Yine biliyor musunuz ki 1 Mayıs'da bütün dünya sermayedarları korkularından titrerler. Çünki bu haram yiyiciler, saltanatlarının son günlerini yaşadıklarını 1 Mayıs günü diğer günlerden daha ziyade şiddetle hissetmişlerdir. Onlar işçilerden daha evvel ve daha az takdir etmişlerdir ki cemiyeti yaşatan amele sınıfıdır. Ve amele, hakkın da, kuvvetin de kendi tarafında olduğunu idrak ettiği gün bu köhne sermayedar nizamını bozacak ve yerine iş saltanatını kuracaktır. Fakat çok yazıktır ki işçilerin büyük bir kısmı daha henüz hakiki menfaatini idrak etmiş bir halde değildir. Patronların ve onların yardakçıları olan burjuva gazetecilerin, hilekar ve yalancı sosyalistlerin nüfuzundan kurtulamamıştır.

Arkadaşlar! Bugüne kadar size rehberlik etmek üzere başa geçen bütün insanlar sizi felaketten felakete sürüklemişlerdir. Çünki bu adamlar, sosyalistlik ve işçilerin menfaati için değil, belki kendi dolablarını çevirmek ve ceblerini doldurmak için çalışmışlardır. Ey senelerden beri aldatılan ve sosyalist isimli rehberleri tarafından soyulan işçi arkadaşlar! Daha ne vakte kadar melunların elinde oyuncak olacaksınız? Ne zamana, bütün kuvvet ve nüfuzlarını sizden aldıkları halde sizi hiçe sayan, insan yerine koymayan bu cahil adamların keyfi muamelelerine, hırsızlıklarına tahammül edeceksiniz! Ne zaman kendi ışığınızı kendiniz görmeye, kızıl sendikalar ve komünist grubları teşkiline başlayacaksınız ve 3. Beynelmilel'e dahil olacaksınız?

Son tramvay grevi artık tamamıyla göstermiştir ki amele teşkilatları birkaç menfaatperestin elinde baziçe [=oyuncak] olduğu müddetçe amele için kurtuluş yoktur.

Arkadaşlar! Şunu iyice aklınıza yerleştirin ki patronlar merhamet, insaf ve adalet tanımazlar. İşçilerin kuvvet ve ittihadıdır ki onlar insafa ve yola getirir. Hangi memleketteki kızıl sendikalar ve komünist fırkaları kuvvetlidir, orada işçiler nisbeten daha rahat ve insan gibi yaşamakta ve günde sekiz saatten fazla çalışmamaktadır. İşsiz kaldıkları zamana yevmiyelerini almakta ve patronlar tarafından daha az tazyik edilmektedirler. Yine bu memleketlerdedir ki komünizm diğer memleketlerden daha evvel ve daha kolaylıkla teessüs edecektir.

Arkadaşlar! 1 Mayıs günü işçiler için şenlik, bir bayram günü olmakla beraber bir ümid günüdür. İşçilerin patron ve sermayedarlara karşı açdıkları muharebe o kadar çetindir ki bazen bu mücadelede hezimete uğrarlar, en imanlı ve en metin işçi rehberlerinin bile cesaretlerinin kırıldığı, kanaatlerinin sarsıldığı zamanlar olur. 1 Mayıs günü, cesareti kırılan bütün işçilere; başladıkları işi daha büyük bir arzu ve imanla takib edebilmeleri için büyük bir ümid ve heyecan verecektir.

Arkadaşlar! İstiyorsak ki 1 Mayıs; bütün beşeriyetin; iş saltanatının sermayedar saltanatı üzerine galebesini tesid edeceği [=zaferini kutlayacağı] bir gün olsun, elini kalbinin üzerine koy ve işçi vazifeni yapacağına yemin et.

Yaşasın Sovyetler Rusyası!

Yaşasın Cihan Komünist İnkılabı!

Bütün kuvvet işçilere!

1 Mayıs 1922

- İstanbul Tramvay Şirketi işçilerinin grevinden (bkz. Serkan Tuna, "Dersaadet Tramvay Amelesi Grevi (26 Ocak - 7 Şubat 1922)" AAM Dergisi 33/2 (2017): 69-112) birkaç ay sonra, 1.5.1922'de dağıtılan beyanname (Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Dahiliye Nezareti Kalem-i Mahsus Belgeleri 61/62). - bkz. ayrıca Mete Tunçay, Erden Akbulut, İstanbul Komünist Grubu'ndan 'Aydınlık Çevresi' Türkiye Komünist Partisi'ne 1919 - 1926, 3. Cilt, Mart 1925 - Mayıs 1926, Sosyal Tarih Yayınları

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış