Gündem olan iklim krizinin sonuçlarını artık hepimiz az çok biliyoruz; buzulların erimesi, ağaçsızlaştırma, kuraklık, küresel ısıtma, sera gazları, türlerin yok oluşu...
Peki, iklim krizinin öncül sebebi nedir? İnsanlık! İnsan ve günlük hayatta yaptığı kararların gezegenimizde olan etkisi küçümsenemez. Bizler iklim aktivistleri olarak bireysel olarak yapabileceğimiz değişimlerle sistemin değişimine inanıyoruz.
“7,7 milyar insanın ciddi anlamda yaptıklarının fark yaratacağına inandığını düşünün.”
Bugün sizlere bireysel ve kurumsal olarak iklim krizine karşı çıkmak adına yapılabileceklerden bahsedeceğim. Üç etaptan oluşan bireysel yaşama geçmeden önce yapılması gereken ilk şey sorgulamak. İklim krizi insanın doymaksızın tüketimi, durmaksızın ülke ekonomilerinin gelişme isteğiyle başladı.
Günlük hayatta yaptığımız her şeyin ekosistemde bir etkisi olduğunun bilincinde olmak, karbon ayak izimizi unutmadan tüketmek gibi adımlarla başlanabilir. Sıfır atık, minimalizm ve veganlık bir bireyin iklim krizi karşısında yapması gerekenlerin en azıdır. Plastik, mikro plastik gibi maddeler doğamızda 500 yıl kadar bir süre sonrasında yok olurken, tekrar kullanımlık kaplar, pipetler, suluklar israftan kaçınmak için ideal.
"Bir jean pantolon 2500 litre su ayak iziyken her yıl tonlarca kıyafet geri dönüştürülmeden çöpe atılıyor"
Minimalizm, tüketime karşı durarak sadece gerektiğinde tüketme, ikinci el alma gibi alternatif yollar sunar. Bir jean pantolon 2500 litre su ayak iziyken her yıl tonlarca kıyafet geri dönüştürülmeden çöpe atılıyor. Ve son olarak iklim krizinin başlıca sebebi olan besin seçimlerimize karşılık veganlık. Hayvan endüstrisi gerek metan gazıyla yarattığı sera gazı etkileri, gerek alan ve su işgaliyle ekosistem ve iklimin bu hale gelmesinin sebebidir.
Sonuç olarak, iklim krizine karşı durmak için az tüket, doğru tüket, harekete geç!
Yorumlar (0)