Tam on yıl önce Uçan Süpürge’nin kurduğu Yerel Kadın Muhabirler Ağı’nın ilk editörü olarak işin başına geçtiğimde, yerel haberciliğin önemini fakültede geçen dört yılda niçin idrak edemediğime değil, bunun müfredatta niye es geçildiğine hayı%anmaya başlamıştım. İtalya’nın istikrarsızlığıyla meşhur gazetesi Le Figaro’yu alarak yeni ve muhafazakar bir sayfa açan Hippolyte de Villemessant’ın “Okurlarım için Latin Mahallesi’nde bir çatıda çıkan yangın, Madrid’deki devrimden daha önemli” demesi boşuna değildi. Asıl haber orada, mahalledeydi çünkü. Yurttaşlar için en yakındaki haberi almanın uzaktakine göre daha öncelikli olduğunu söylemeye çalışıyordu gazeteci. Zaten böyle değil midir? Toplu taşımaya gelen zam veya kronik su kesintisi, Mali’deki insan hakları ihlallerinden daha çok ilgilendirir çoğu kişiyi. Çünkü temel ihtiyaçlar belirler biraz hangi haberi hangi dozda beynimize zerk edeceğimizi. Yaşantımıza en çok değen hangisiyse onu öncelememiz bizi apolitik yapmaz; bu olsa olsa gerçekçiliktir. Yerel haberciliği muhafaza edemediğimiz son yüzyılda anaakım medyanın kendisine değil, müsveddesine hiç değil, sadece alternatifine ihtiyacımız var. Çünkü bu ülkenin medyası rezilliğiyle meşhur artık. Şehvetten yamulmuş ağızlarıyla kadınlar hakkında atıp tutan, “kadınlar ne anlar” diyerek her lafa yetiştirecek bir laf bulan, tüm köşeleri kapan, 70-80-90 yaşına gelip halen gazetecilik yapacağım diye inat eden ve gençlerin önünü tabansız ‘deneyim ölçütü’ ile kesen, dili ayrımcılıktan yüreğişiddetten henüz arınmamış ve -ihtimal- mezara dek bu kirle gidecek olan birtakım adamlar… Onlar varken medyada bize, gökyüzünün yarısı olan kadınlara, sıra gelmiyor. Hiç sıra gelmiyor gerçekten de mahallede olup biteni anlatmaya.
İşte Yerel Kadın Muhabirler Ağı’nı bunun için kurmuştuk. Sıra artık bize gelsin diye. Kadınların yerelden uçuracağı haberlerle coğrafyamızı daha iyi anlayalım da “Ah şekerim, çocuk gelinler doğuda var, oraya gidin”, “Hayatım, cahil bunlar, köyden gelmişler, ne anlarlar” demeyelim diye. Oturduğumuz yerden ahkam kesmemek için bilmeye ihtiyacımız Kriterimiz belliydi: Üniversite okumuş, yetmemiş yüksek lisans yapmış, tercihen iki dil bilen (Türkçe dahil!), 25-35 yaş arası, prezentabl kadınlar… Şaka şaka! Hak temelli medya yaklaşımında bunların ne işi var! Muhabir olmak için bunlara değil başka özelliklere gerek var. Yerel Kadın Muhabirler Ağı’nda yer alabilmenin koşulu, toplum cinsiyet bakış açısına sahip olmaktı, halen öyle. Ülkenin dört bir köşesinden her yaştan, her kesimden kadınlar bu ağın bir parçası olmak için sözcükleriyle yola çıktılar. Ceplerinde hepimize benzeyen ve kimselere benzemeyen binlerce hikayeyle yolumuzu aydınlattılar. Bugüne dek lise öğrencisinden emekli bankacıya, kadın örgütü çalışanından adli tıp uzmanına, mahlasla yazan öğretmenden halı satıcısına, yazara, akademisyene, fotoğrafçıya dek pek çok farklı meslekten ve her yaş grubundan yüzlerce kadın, Uçan Süpürge’nin gönüllü muhabirliğini yaptı. Kapris yapmadan, komplekse kapılmadan, “Senden kaç yaş büyüğüm, kaç diploma ilerideyim, sen bana nasıl ders verirsin” demeden eğitimlerimize katıldılar, ödev yaptılar, bu ağda haber ürettiler. Hep birlikte öğrenmeye, birbirimizi ayağa kaldırmaya, yukarıda tutmaya çalıştık. Dayanışmadan anlamamız gereken buydu bence. Bilgiyi çoğalttık, anafikir ürettik, yerelden doğru anlamaya çalıştık gündemimizi. Bu haber ağı Türkiye’de ilk ve tektir. Sadece bu özelliğiyle bile desteklenmeyi hak eder.
Uçan Süpürge’nin halen 50 küsur kentten başvuran 600’den fazla gönüllü kadın muhabiri var. Bu ağ her yıl genişliyor. Başvuranlar eğer isteklilerse 35’erli gruplar halinde sekiz haftalık Toplumsal Cinsiyet Odaklı Eleştirel Medya Okuryazarlığı Uzaktan Eğitim Programımızdan ücretsiz yararlanabiliyor. Yerel medyayı holding medyasına öykünür hale getiren bu düzen, bu trajikomik sistem bir gün bir yerinden çıt diye kırılacak; o günler için şimdiden haberciliği ‘başka türlü’ yapmayı öğrenmek isteyen her yaştan kadınlar Yerel Kadın Muhabirler Ağı’na katılabilir. Bilgi ve başvuru için: ucanhaber@ucansupurge.org
Yorumlar (0)