Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Hayır, Hayır Demektir, Nokta

Upuzun bir tarih yazıyor kadınlar, ağlayarak, gülerek ama illa ki mücadele ederek. Bugün bu coğrafya, belli ki bir virgül daha ekleyecek hikayeye. Cümleye devam edecek kadınlar upuzun bir solukla, ama nereden? İşte onu başkası bulamayacak biz yapacağız, sen, ben, o, hepimiz, direnerek ve sesimizi çıkararak.

 Hayır, Hayır Demektir, Nokta

Gerçi büyüklerimiz sağ olsunlar son 15 senede konuşmadık mesele, savunmadık alan da zaten pek bırakmadılar bize. Ama, merak etmeyin şanslıydık da ha bir yandan! Milletin kürsüsünde devamlı bizim meselelerimiz konuşuluyordu, etek ve şort boylarımıza karar vermek için devlet büyüklerimiz var güçleriyle çalışıyorlardı. Tecavüze uğrarsak düşünmemize gerek yoktu, devlet babamız bizim için zaten düşünüyordu. Tabii kocaları da çok sinirlendirmemek lazımdı, gözlerinin kararma ihtimali pek yüksekti, ama kocamı sinirlendirdim hapse düşer diye endişelenmemizi istemeyen devletim zaten onları koruyordu, salıveriyordu hemencecik, korkacak hiç bir şey yoktu. Kaç çocuk yapacağımızdan günde kaç saat çalışacağımıza, nasıl doğuracağımızdan kahkahamızın desibeline kadar her konuda devletlülerimiz ilgi ve bilgi sahibi olduklarından ve illa da kadınların hayatlarını düzenleme yoluna baş koyduklarından biz de elimizin hamuruyla her işe karıştık, konuştuk da konuştuk, yetmedi bir de sokaklara taştık, alanlara aktık, kadının yeri evidir diye arkamızdan bağıranlara “hayat sokaktaaa” dedik. Yarım dediler duymadık, eksik dediler tınmadık, tam iffetli olacaktık bir gülme geldi, onu da olamadık.

Yasta değil isyandayız dedik çöktük Güvenpark basamaklarına. Özgürce gezsin kadınlar diye morlar koyduk yollarına. Ve bıkmadan usanmadan bağırdık Kasımlardan Martlara “Kadın, Yaşam, Özgürlük” İşte yine geldi 11 ayın bir tanesi. Biz bir kere daha haykıracağız tüm gücümüzle “HAYIR” diye.

Hayır, yaşamımızın öznesiyiz!

Hayır, bedenimiz, emeğimiz, bu yaşam bizim!

Hayır, artık kirpiğimiz yere düşmeyecek!

Hayır, biz kadınlar susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!

Hayır biz Ankaralı kadınlar geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz!

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış