Bu kapsamda Kavaklık Direnişini desteklemekle birlikte olan biteni tam olarak anlamak isteyenlere elimizden geldiğince kapsamlı bir değerlendirme sunmak için işe koyulduk. Bu dosyayı hazırlarken temel ilkemiz ulaşabildiğimiz herkesle konuşmak, herkesin görüşlerini olabildiğince yansıtmak oldu. Bu açıklığın en büyük ihtiyaç olduğunu düşündük. Görüşmelerimiz sonunda da ortaya çıkan tablo da bizi teyit etti. Açıklık, Türkiye’de siyasetin en büyük ihtiyacı….
Üstelik Cemal Süreya’nın “Bütün kara parçalarında. Afrika hariç değil” dediğine atıfla Bütün kara parçalarında ODTÜ hariç değil, Meslek Odaları hariç değil, Mimarlar, Plancılar hariç değil, Belediyeler hariç değil, Öğretim Elemanları ve Mezun Dernekleri hariç değil… Bu kıssada herkes için bir hisse var… Haydi, başlayalım!
5N1K…
Dosya kapsamında görüştüğümüz, görüşmek istediğimiz kişileri belirterek başlayalım: ODTÜ Yönetimi: ODTÜ Yönetimi görüşme talebimizi kabul etmedi. ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güven Arif Sargın: Güven Hoca görüşme talebimizi kabul etti ve görüşlerini açıklıkla paylaştı. ODTÜ Mimarlık Bölüm Başkanı F. Cana Bilsel: Cana Hoca ile Mimarlık Bölüm Başkanı olması ve söz konusu yurt projesinde ismi “danışman” olarak geçtiği için görüşmek istedik. 10 Temmuz’daki talebimize karşılık konu ile ilgili “görüşlerini Solfasol’a aktarmak istediğini” belirtti ancak sonrasında aramalarımıza dönüş yapmamayı tercih etti. ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Çağatay Keskinok: Çağatay Hoca ile Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı ve söz konusu yurt için yer seçimi komisyonunda görevli olması sebebiyle görüşmek istedik. Görüşme talebimizi kabul etti ve görüşlerini açıklıkla paylaştı. ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi ve Fakülte Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Abdi Güzer: Abdi Hoca ile söz konusu yurt projesinde ismi “danışman” olarak geçtiği için görüşmek istedik. Birkaç kez telefonla görüşme fırsatı bulduk.
Görüşlerini kısmen telefonda paylaştı ancak Solfasol’a yazılı olarak aktarması dileğimizi uygun bulmadı. TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Karakuş Candan: Tezcan söyleşi talebimize olumlu yanıt verdi ve sorularımızı açıklıkla yanıtladı. TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Gözde Güldal: Gözde söyleşi talebimize olumlu yanıt verdi ve sorularımızı açıklıkla yanıtladı. Yurt Projesinin Proje Müellifi(mimarı) ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulunun eski Sayman Üyesi Namık Kemal Kaya: Namık Kemal Kaya görüşme talebimize olumlu yanıt verdi ve sorularımızı açıklıkla yanıtladı. Görüşmemizden on gün kadar sonra ayrıca yazılı bir açıklama yaptı. Bu kişilerin yanısıra pek çok siyasetçi, mimar, belediye yetkilisi, basın mensubu ve ODTÜ’lülerle ve tabi ki Kavaklık Direnişinden arkadaşlarımızla defalarca görüştük. Pek çok hocamız ve arkadaşlarımız (Prof. Dr. Aydan Balamir, Mithat Akman, Haluk Ağabeyoğlu …) bize yazılı görüş, değerlendirme ve bilgi notları ilettiler. Elimizden geldiğince herkesi dinleyerek objektif bir değerlendirme yapmaya çalıştık. Umarız konuyu anlamak ve bu kıssadan bir hisse çıkarmak isteyenlere faydası olur.
KAVAKLIK'TA NE OLDU, NE OLUYOR, NELER OLABİLİR?
ODTÜ’lü öğrencilerin başlattığı ve ODTÜ içinden ve dışından desteklerle gelişerek büyüyen Kavaklık Direnişinin 100. gününde gelinen noktada Kavaklık İnisiyatifinin talepleri doğrultusunda ortaya çıkan olumlu gelişmelerin yanı sıra KYK Yurdunun yapımı ile ilgili başa dönme riskini taşıyan gelişmeler bir arada yaşanıyor. Son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim konunun bir krize dönüşmesinin altında yatan sebep kimsenin (evet evet kimsenin) zamanında Kavaklıkta bir KYK Yurdu yapılması konusunu yeterince ciddiye almamış olması, bazılarının ise "nasıl olsa yapılacak" diye düşünerek destekler pozisyon alması…
Bu aşamada haklarını teslim edelim, herkesi ters köşe yapan ODTÜ’lü öğrencilerin ısrarlı direnişi oldu. ODTÜ’lü öğrenciler, yeri geldiğinde danslı, şenşakrak ama hep sımsıkı direnişlerinin ikinci ayında herkesi arkalarında hizaladılar. İzin verirseniz kurumlardan başlayarak olayın aktörlerinin tutumlarını irdeleyeyim:
ODTÜ REKTÖRLÜĞÜ:
Öğrenebildiğimiz kadarıyla ODTÜ’ye yurt yapma talebi KYK’dan gelmiş. Süreç bundan bir buçuk yıl kadar önce başlıyor. ODTÜ Rektörlüğü KYK’dan gelen “ODTÜ’ye yurt yapalım” talebini gündemine alıyor. Verşan Kök’ü önceki rektörlerden ayıran da bu. Yıllardır önceki pek çok rektörün de önüne gelen ama ciddiye alınmayan ya da hasır altı edilen KYK’dan gelen “ODTÜ’ye yurt yapalım” türündeki talep ilk kez onun tarafından gündeme alınmış. Verşan Kök bu talep doğrultusunda belli bir aşamaya kadar ilerledikten sonra konu Üniversite Yönetim Kurulu’nun (ÜYK) gündemine geliyor. Gündem Verşan Kök’ün KYK ile protokol yapmak üzere ÜYK’dan yetki talebi. ÜYK’da bu konuda karşı oy kullanan tek kişi var: ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güven Arif Sargın. Güven Hoca ODTÜ’ye bir KYK Yurdu yapılmasına karşı olduğunu belirterek Verşan Kök’ün yetki talebine imza vermiyor. Ancak ÜYK’nın diğer üyelerinin imzasıyla yetkiyi alıyor Verşan Kök. Verşan Kök’ün imzaladığı ve artık herkesin malumu olan protokol ODTÜ’ye bir KYK yurdu yapılması ile ilgili girişimlere hız veriyor.
Gelinen noktada Verşan Kök ODTÜ Geliştirme Vakfına tahsisli Kavaklık’ı aynı anda KYK’ya da tahsis ederek rastlanılması zor bir idari yanlışa imza atmış görünüyor. Konuyla ilgili YÖK Hukuk Müşavirliğinin soruşturma açtığı haberleri kabağın büyüğünün olması gerektiği gibi onun başına patlayacağını gösteriyor.
KYK ve YÜKLENİCİLERİ
KYK yıllardır istediği “ODTÜ’ye yurt yapma”ya Verşan Kök imzalı protokolle bir adım daha yaklaşıyor ve yaklaşık 80 diğer yurtla birlikte bu süreci yönetecek müşavir firmaya siparişi veriyor. Ancak 80’i bir yana ODTÜ’de yapılacak yurt bir yana. 80 civarında yurt projesi için 21 ayrı mimarlık firmasından teklif isteyen müşavir firmanın en çok ilgi çeken işi ODTÜ’de yapılacak yurt oluyor. Mimar olmayanların zor anlayacağı bir şey ama ODTÜ’de bir yurt yapma fırsatı karşısında yüzük görmüş Gollum’a dönen pek çok mimar ODTÜ – KYK çelişkisini sorgulamadan projeye teklif veriyor. Teklif verenlerden birisi de Mimar Namık Kemal Kaya. Müşavir firma proje müellifi olarak Mimar Namık Kemal Kaya’yı seçiyor. Belirlenen inşaat firması ise ODTÜ yolu inşaatından da adını bildiğimiz Ziver İnşaat. Son süreçte KYK ve Yüklenicileri ODTÜ ile yapılmış olan protokol ile elde ettikleri yetkiye dayanarak işi yürütmeye çalıştılar. Ne direniş, ne Rektörlüğün geri adım atması, ne Büyükşehir Belediye Başkanının “başka bir yer gösterin yurdu ben yaparım” açıklaması dahil hiçbir gelişmeyi dikkate almaksızın işe girişmeye ve ruhsat alarak inşaata başlamaya odaklandılar.
Üniversite bileşenleri ve destekçileri arasında olumlu bir ortam gelişirken, konunun diğer bir tarafı olan KYK ve yüklenicisi firmalar ise Kavaklıkta yurt inşaatına yarın başlanacakmış gibi bir hazırlık içindeydi. Alanın tümüyle branda, çit ve telle çevrilmesi, Çankaya Belediyesi’nin tuttuğu tutanağa rağmen şantiye binalarının işler hale getirilmesi, şantiye çevresine kamera yerleştirme çabası göze ilk çarpan hazırlıklardı. Temmuz ayının ortalarında yaptığımız görüşmelerde ortaya çıkan ise bu girişimlerden daha vahim bir şekilde KYK Yurdunun yapımı için gerekli olan -ve hala alınamamış olan- inşaat ruhsatının alınması ile ilgili sürecin ve bu yolla kısa zaman içinde ODTÜ’de KYK Yurdu inşa etmek için yasal bir kılıf hazırlama çabasının görünür bir şekilde hızlandığı oldu.
Bu yapının normal şartlar altında ruhsatlandırılması mümkün değilken bürokratik hilelerle bir inşaat iznine kavuşması için girişimler ODTÜ Geliştirme Vakfı’nın konuya dahil olmasıyla şimdilik engellendi. Bu engelleme olmasaydı yasadışı yollarla ya da yasaların etrafından dolanarak alınan bir ruhsatın iptali alınması kadar çabuk olmayacak ve aylar alabilecekti. Bu uzun zamanın KYK Yurdunun inşası için kullanılacağı, Kavaklık’a geri dönülmez zararlar verileceği ve konunun oldubittiye getirilmek istendiği açıktı. Kavaklık ODTÜ Geliştirme Vakfı’nın 19 Temmuz günü yaptığı açıklama ve başvuru ile bir kez daha kurtuldu. KYK ve Yüklenicilerinin yurt inşaatına başlayabilmek için bu aşamada yasal olarak yapabilecekleri bir şey kalmadı.
Ama bu durdukları anlamına gelmemeli. Mimar Mithat Akman’ın değerlendirmesine göre ruhsat alınamayacak bir alan için ihaleye çıkan KYK yetkilileri de Verşan Kök kadar sorumlular ve kamu zararına sebep oldukları için yasadışı bir iş yapmış durumdalar. MİMAR NAMIK KEMAL KAYA VE TMMOB MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ Hakkını verelim, Mimarlar Odası Ankara Şubesi başından bu yana artan bir ivmeyle direnişe destek veriyor. Ama konu Mimarlar Odasının önüne ODTÜ’lü akademisyenlerin ve öğrencilerin önüne gelmeden önce geliyor. ODTÜ ile protokol yapılması ardından KYK adına proje müellifi arayışına giren müşavir firma Namık Kemal Kaya’yı seçiyor. Namık Kemal Kaya’nın müellif olarak seçilmesini Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi olmasına bağlayanlar var. Hatta bu gerekçeyle Şube Yönetim Kurulu Namık Kemal Kaya’yı onur kuruluna sevk ediliyor ve yönetim kurulundan istifası isteniyor.
Namık Kemal Kaya bunu reddediyor ve söz konusu müşavir firma ile öncesinde de iş ilişkisi olduğunu, kendisinin tercih edilmesinin ise bundan kaynaklı olduğunu söylüyor. TMMOB Mimarlar Odası Onur Kurulu karar almadan yönetim kurulundan istifa eden Namık Kemal Kaya’ya Onur Kurulundan ilkin herhangi bir ceza çıkmıyor. Onur Kurulunun bu kararına itiraz eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu kararı, TMMOB Yüksek Onur Kurulu’na taşıyor. Son durumda Yüksek Onur Kurulu “ceza verilmemesi” kararını bozarak dosyayı TMMOB Mimarlar Odası Onur Kuruluna geri gönderiyor. Dosya halen Mimarlar Odası Onur Kurulunun önünde…
Mimarlar Odasının bunun dışında olayla olan ilgisi oldukça pro-aktif. Elinden geleni yaptığı görülüyor. Süreçteki rolüne ve tarzına ilişkin eleştiriler de var elbette. Bu konuda proje müellifi mimar Namık Kemal Kaya ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın görüşlerini her ikisi ile ayrı ayrı yaptığımız söyleşilerde okuyabilirsiniz.
ODTÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ:
Mimarlık Fakültesi’nin Dekanlık düzeyinde başından beri ODTÜ’de bir KYK Yurdu yapılmasına karşı olduğu biliniyor. Güven Arif Sargın ilkin Nisan 2018’de Üniversite Yönetim Kurulu’nda Verşan Kök’ün yetki talebini reddediyor. Hemen sonrasında bu tutumunu Fakülte Kurulunda Hocalarla da paylaşıyor. ODTÜ Mimarlık Fakültesini konunun içinde ve ODTÜ’ye bir KYK Yurdu yapılmasından yana gibi gösteren üç sebep var. Bunlardan ilki ODTÜ Mimarlık Fakültesinden iki hocamızın (Prof. Dr. Abdi Güzer ve Prof. Dr. Cana Bilsel) yapılmak istenen KYK Yurdunun mimari projesi için “danışman” olarak görev almış olması. Aslında bu Verşan Kök’ün Fakülte Dekanlığının karşı görüşü sebebiyle bypass ederek doğrudan yaptığı bir görevlendirmeyle ve adı geçen Hocalarımızın da bu görevi kabul etmesi ile mümkün oluyor.
Fakülte Dekanı karşı görüşünü açıklamışken bu görevin kabul edilmesi, ODTÜ Mimarlık Fakültesinin karşı duruşunu muğlaklaştıran ve eleştirilmesi gereken bir tavır. Bu konuda her iki hocamızdan da görüşlerini, tutumlarının gerekçesini ve bundan sonrası için önerilerini Solfasol’a yazmalarını rica ettik. Sırası gelmişken burada net olarak bir konunun daha altını altını çizelim; “danışmanlık” görevi hocalarımızca ODTÜ Rektörlüğü adına yürütülen ve bir tür denetim işi olarak anlaşılmalı.
Her iki hocamızın da ne KYK ile, ne proje müellifi ile, ne de yüklenici firmayla ücretli bir danışmanlık ilişkisi söz konusu değil. Rektör Danışmanı sıfatıyla Üniversite Yönetim Kurulu üyesi ve aslen Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bahar Gedikli'nin ve Fakültenin ÜYK'daki diğer temsilcisi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nil Uzun'un ÜYK'da Mimarlık Fakültesi Güven Arif Sargın'ın aksi yönde oy kulladıklarını ve Verşan Kök'ün KYK ile protokol için yetki talebine olur verdiklerini de not düşelim. Ne yazık ki Fakültenin konuyla ilgili rolü sadece mimari proje ve ÜYK'da kullanılan oylar üzerinden değil. Bunun bir de planlama ve yer seçimi ile ilgili olan kısmı var. Takip edenler bilecektir, ODTÜ’nün uzun yıllara sâri bir planlama sorunu vardır. Uzun yıllar ODTÜ Kampüsünün onaylı bir imar planının bulunmaması çok ciddi sorunlar yarattı. En son 2014 yılında Melih Gökçek’in ODTÜ’den yol geçirmek için ortalığı karıştırdığında gündeme geldi bu konu…
Bu süreçte tekrar gündeme gelen ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planına son hali veriliyor ve plan onaylanarak yürürlüğe giriyor. Çeşitli değişikliklerle birkaç kez revize edilen planın en son 2017’de askıya çıkarak onaylandığını biliyoruz. Bu plan kapsamında 4500 hektarlık ODTÜ Kampüsünde nerede yapılaşma yapılıp yapılamayacağı açıkça belirlenmiş durumda. Bunun Kavaklık’ta yapılmak istenen KYK yurdu ile olan ilgisi ise iki şekilde oluyor: - Yurdun yapılmak istendiği alan yani Kavaklık, ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planında “kampüs alanı” olarak yani yapılaşmaya açık alan olarak belirlenmiş alanlardan. Diğer bir deyişle söz konusu plan kapsamında Kavaklık’ın orman/tabiat varlığı sayılmaması söz konusu. Bu, KYK yurdu gündeme gelmeden çok önce yapılan bir belirleme. Dolayısıyla bu planın yapılmasındaki rolleri oranında, Mimarlık Fakültesinin ve planın müellifi olan plancıların sorumluluğundan bahsedilebilir.
ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planının bu çerçevede eleştirel bir şekilde yeniden ele alınması elzem görünüyor. Bu plana karşı Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası tarafından açılmış iptal davaları olduğunu da belirtelim. Ama şunu da belirtmek gerekir: Odalarca açılan davalarda iptal talebinin gerekçesi ve itiraz konusu Kavaklık’ın kampüs alanı olarak belirlenmiş olması değil. Odalar, Eymir ile ilgili plan hükümleri ve ODTÜ’den geçirilmesi planlanan tünel-yol gerekçesi ile dava açıyor. Bu davalarda Kavaklık konu edilmemiş. Açık ki ODTÜ’lü öğrenciler Kavaklık’a kamp kurup direnişe başlayana kadar Kavaklık’ın değerli bir alan, bir tabiat varlığı olduğunun kimse farkına varmamış.
- Mimarlık Fakültesinin konuya ikinci dahli ise ODTÜ ile KYK’nın imzaladığı protokol ardından yurt için yer seçimi aşamasında olmuş. KYK ile protokol imzalandıktan sonra Rektörlük tarafından, yurt için yer önerileri talep ediliyor ve mimari proje aşamasında olduğu gibi Rektörlükçe Fakülteden görevlendirilen öğretim üyelerinin ve ilgili rektör yardımcısının (Prof. Dr. Çağatay Keskinok ve …) da katılımı ile kurulan komisyonca öneriler hazırlanıyor. Burada da aynı mimari proje için görev alan hocalarımızın durumunda olduğu gibi KYK Yurdu için yer seçimi sürecinde Dekanlığın tavrını ve Fakültesinin pozisyonunu sarsan bir tavır var. Yer seçimi çalışmalarında şlk etapta önerilen yerler içinde Kavaklık yok. Ama ilk öneriler ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planına göre uygun görülmeyince bir aşamada Kavaklık gündeme geliyor ve kabul görüyor.
Kavaklık’ın kimin önerisi olduğu şimdilik muamma ama sonuçta Kavaklık’ın yurt yeri olarak belirlenmesine komisyon içinden kimse itiraz etmiyor. Biraz dışardan bakanların ODTÜ Mimarlık Fakültesi gibi güçlü ve gelenekleri olan bir mimarlık okulunun ODTÜ’de Kavaklık’ta bir KYK Yurdu yapılması girişiminin ortağı gibi görünmesine sebep olan karmaşık bir tablo olduğu açık. Bu tabloda Fakülte Dekanı Güven Arif Sargın’ın net karştavrı olmasa aksini söyleyebilmek için elimizde hiçbir şey yok. Güven Hoca’nın 11 Temmuz 2019 tarihli Fakülte Yönetim Kurulu açıklamasına kadar bu tavrında yalnız bırakılmış olduğunu da tespit etmek gerek.
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, ÇANKAYA BELEDİYESİ, SİYASETÇİLER
Bu kısım beklediğinizden çok daha kısa… ODTÜ öğrencileri Kavaklık’ta direnişe başladıktan hemen sonra konu ile ilgili hem Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a hem de Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e ulaşmaya çalışıyorlar, hem de defalarca…
Mansur Yavaş’ın özel kalemini aşmak mümkün olmuyor. Çankaya’da ise durum çok daha vahim, Alper Taşdelen’in ise ancak yardımcısının sekreterine ulaşabiliyorlar. Her iki belediyenin olaya dahli ise direnişin polis saldırısına uğradığı, ağaçların katledildiği ve kamuoyu ilgisinin ODTÜ Kavaklık Direnişine çevrildiği gün mümkün oluyor. Çankaya Belediyesi ekipleri alana gelerek şantiye binalarının hukuksuz olduğunu tutanak altına alıyor.
Eş zamanlı olarak her iki Başkan da peş peşe açıklamalarla bu yurdu yapmaya talip olduklarını açıklıyorlar. Hatta Mansur Yavaş, Verşan Kök ile görüşerek bu teklifini ona da iletiyor. Hepinizin aklına gelen soru bizim de aklımıza geldi: Bu görüşmeyi bir gün önce Kavaklık bu kadar zarar görmeden, polis ODTÜ’ye girmeden yapsalar ne olurdu sanki; bugün çok farklı bir yerde olmaz mıydık? Son olarak, ODTÜ Mezunları Derneği yönetimi ile 25 Temmuz’da görüşen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş sözünün arkasında olduğunu, ODTÜ’de yapımı planlanan KYK Yurduna karşı, Kavaklık dışında bir yer gösterilmesi durumunda Belediye olarak yurdun yapımını üstleneceklerini tekrarladı. ODTÜ Rektörlüğü’nün kendisine henüz yeni bir yer göstermediğini söyleyen Mansur Yavaş, Büyükşehir olarak bu sebeple harekete geçemediklerini vurguladı.
Çankaya Belediyesi ise 8 Temmuz’da tutanakla tespit ettiği yasadışı inşaat faaliyetinin ve şantiye binalarının yıkımı için 30 günlük sürenin dolması üzerine 7 Ağustos’ta yıkım için harekete geçti. Belediye ekipleri 7 Ağustos günü sabah saatlerinde yıkım için tespit yapmak üzere Kavaklık'a gitti. Yıkım süreci ile ilgili Rektörlüğe, Ankara Valiliğine ve Büyükşehir Belediyesine de bilgi verildiği öğrenildi. Tespit işlemleri ardından Belediye encümeni kararı doğrultusunda Kavaklık’ta kurulan ruhsatsız şantiye binaları yıkılacak ve örülen tel çitler kaldırılacak. Yıkım işlemlerinin Ağustos ayı sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Siyasetçiler içinden ise sürekli destek sağlayanlar olduğu gibi ancak kameralar geldiğinde görünenler de vardı. Diğer bir deyişle durum Belediyelerle olan bitene benzer. Polis müdahalesinin beklendiği günden bir gün önce bir Ankara Milletvekili ile yaptığım telefon görüşmesinde polis müdahalesini engellemek istiyorlarsa ya belediye başkanı düzeyinde, ya da genel başkan düzeyinde müdahil olmalarının şart olduğunu söyledim. Aldığım cevap bunun mümkün olmadığı, genel başkanlarını polisin önüne atamayacakları şeklinde oldu. Öyle ya da böyle, belediyelerin de siyasetçilerin de geç de olsa konuya anlamlı bir şekilde dahil olmaları çok önemli. Sözlerinde durup bu yurdu yapma konusundaki tekliflerinin peşinden gidip gitmeyeceklerini takip ediyor olacağız.
ODTÜ ÖĞRENCİLERİ - KAVAKLIK İNİSİYATİFİ
Bu işi başından beri ısrarla takip edip direnişi bu aşamaya kadar getirdiler. 40 dönümlük bir alanı Türkiye’nin gündemine taşıdılar. Görebildiğim kadarıyla, kendilerine talepleri doğrultusunda destek olmak isteyen herkesin desteğine, dayanışmasına açıklar. Buna direniş alanına mantı yapıp götürmek de, direniş alanında nöbet tutmak da, onlar için broşür bastırmak da dahil; yeter ki bilmişlik taslamayın ve direnişe eşitlerden birisi olarak dahil olmayı baştan kabul edin. Zaman zaman onlardan rol çalmaya çalışanlara ve ucuz kahramanlık peşinde koşanlara öfkelenseler de bunu da anlayışla karşılayıp yollarına devam edecek kadar amaçlarına odaklanmış durumdalar.
ODTÜ GELİŞTİRME VAKFI, ODTÜ ÖĞRETİM ELEMANLARI DERNEĞİ, ODTÜ MEZUN DERNEKLERİ
Mezun Dernekleri ile ilgili söyleyecek çok bir şey yok. Bazen gecikerek, bazen zamanında ve anlamlı destekler verdiler. Hâlâ da direnişi destekler pozisyonlarını koruyorlar. Direnişin dinamik yapısına ayak uydurabildiklerini söylemek zor ama destekçi konumları önemli ve artması da şart. ODTÜ Mezunlar Konseyinin 29 Haziran Mezunlar Gününde büyük bir kalabalıkla Kavaklık’ı ziyaret edeceği sözünün gerçekleşmemiş olmasının yarattığı kırıklık sonraki süreçteki desteklerle tamir edilmeye çalışılıyor. Ancak Mezun Derneklerinin direnişe ayak uydurmak ve direnişin eşit bir öznesi olmak yerine “abilik” yapmaya soyunması sorunlar yaratıyor, yaratmaya da devam edecek. Örnek mi? ODTÜ Mezunlar Derneği 25 Temmuz’da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanıyla Kavaklık ve ODTÜ’ye yurt yapılması gündemli kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Ancak heyete iki ayı aşkın zamandır Kavaklık’ta direnen ekipten kimseyi dahil etme gereği duymadılar.
ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği ODTÜ içi benzer durumlarda hep olduğu gibi öğrenciden yana destekler tavrını ve ODTÜ bileşenleri arasındaki aracılık rolünün gereği herkesi bir araya getirmeye, tıkanan iletişim kanallarını açmaya çalışıyor. ODTÜ Geliştirme Vakfı ise başlarda adı hiç geçmezken gittikçe daha önemli bir rol alacağa benziyor. Polis müdahalesinin hemen ardından Mimarlar Odası tarafından Kavaklık’ın KYK’ya tahsisinden yıllar önce ODTÜ Geliştirme Vakfı’na tahsis edilmiş olduğu bilgisi ortaya çıkarıldı. Bu durum alanda bir inşaat işi yapılması için Vakfın rızasının olması gerektiğini ortaya çıkardı. Vakıf yetkilileri şifahi olarak bu yurdun yapımına karşı olduklarını söyleseler de Vakıf anlaşılmaz uzun süre resmi bir tutum almadı.
Verşan Kök de, ODTÜ Öğrencileri de Vakfın kendilerinden yana tavır almasını umuyor. Polis müdahalesi ardından Verşan Kök bu konuda umudunu kaybetmiş olacak ki Vakfı, Genel Kurula çağırma yetkisini kullanmayı erteledikçe erteliyor. Vakfın yaşamsal önemdeki açıklaması 19 Temmuz’da geldi. ODTÜ Geliştirme Vakfından Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ramazan Aydın imzasıyla yapılan açıklamada: “ODTÜ Kampüsünde yurt yapma çalışmaları ile ilgili yapılan ruhsat başvurusuna karşılık olarak, intifa hakkı Vakfımıza verilmiş olan parsellerde herhangi bir yapılaşmaya muvafakatımızın bulunmadığı bir yazı ile iletilmiştir” dendi. ODTÜ Kavaklıkta yapılmak istenen KYK Yurdu inşaatı müşavir firmanın ruhsat alma girişimi ODTÜ Geliştirme Vakfının Şehircilik İl Müdürlüğüne yazdığı alanın kendilerine tahsisli olduğunu bildiren yazısı ve bu açıklamasıyla şimdilik sonuçsuz kaldı.
DAHA BİTMEDİ...
ODTÜ’ye yapılmak istenen KYK Yurdunun ODTÜ öğrencilerinin ısrarlı direnişi ile ülke gündeminde ilk sıraya yükselmesi ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi, ODTÜ Mezun Dernekleri Konseyi, ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği’nin, ODTÜ Mimarlık Fakültesi başta olmak üzere Fakülte ve Enstitü Yönetim Kurullarının açıklamaları ilgili kurum ve yapıların sürece bir bütün olarak ve hep birlikte müdahil olmuş olması açısından önemli. Belediyelerin, Odaların ve üniversite bileşenlerinin Kavaklık İnisiyatifinin taleplerini destekleyen girişim ve açıklamalarını takiben ODTÜ ÜYK’nın “sürecin yeniden değerlendirileceği” yönündeki açıklaması da bu olumlu ortamı pekiştirdi.
Direnişin 100. gününde gelinen noktada zaman Kavaklık için çözüm zamanı! Direnişi örgütleyen ODTÜ'lülerin talepleri açık. Direnişin 90. gününde yapılan açıklamaları şöyle: " 90. gününe giren şanlı direnişimiz zorlukların, baskıların ve tehditlerin üstesinden gelerek hala dipdiri ayakta. İşgalciler taleplerimizi kabul ederek hukuksuzluklarını da kucaklayıp alanı terk edene kadar da sonlanmayacak. Sen de gel... Yeşerecek köklerimiz var! "
Bundan sonra Kavaklık’ta ne olacağı ve nasıl olacağı KYK'nın, ya da yüklenicilerinin değil Direnişin tercihlerine bağlı olacak. Bu günden sonrasını ODTÜ bileşenlerinin ve destekçilerinin birlikteliğe, açıklığa, katılımcılığa ne kadar sahip çıkabileceği belirleyecek. Biz de izlemeye ve Ankara'nın Gayiresmi Gazetesi olarak katkı vermeye devam edeceğiz.
Yorumlar (0)