Öyle yazarlar vardır ki, hakkında yazmak çok kolay gibi görünse de, her kelimeyi özenle seçersin ve her noktalama işaretinin anlamını tartmak zorunda kalırsın. Kolay gibi görünür çünkü hakkında çok yazılmıştır, çeşitli yazılmıştır. Zordur, yazın üstadı olanlarla ilgili her yorum farklı yanlışlara ve eksiklere sürükleyebilir. Adalet Ağaoğlu böyle bir edebiyat üstadıydı.
Sadece birkaç ay oldu yazarı kaybedeli. Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde birçok önemli olaya tanıklık edecek kadar uzun ve renkli bir yaşamı vardı Adalet hanımın. Ekim ayında 91’inci doğum gününü kutladığımız yazar, edebiyat tarihimizde eserleriyle en ön sıralarda yer alırken, siyasi tarihimize de direnişleriyle ve yanılgılarını dile getirebilme cesaretiyle katılmıştı.
Uzun Yaşamında Kesitler
Ortaöğrenimini Ankara Kız Lisesi'nde tamamlar. 1946 yılında Ulus Gazetesi'nde tiyatro eleştirileri yazar. 1948-1950 yılları arasında Kaynak Dergisi'nde şiirleri yayımlanır. 1950'de Ankara Üniversitesi'nde Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olur. Ankara Radyosu ve TRT'de çalışır. Paris'te tiyatro eğitimi aldıktan sonra "Bir Oyun Yazalım" adlı tiyatro eserini Sevim Uzgören'le birlikte yazar ve 1953'te Ankara'da sahneler.
Türk edebiyatında bazı akımların yaratılmasında ve yaygınlaşmasında katkıda bulunan yazar 30'dan fazla kitabını; roman, öykü, deneme, anı, tiyatro, günlük, mektup ve antoloji türünde verir. En seçkin 10'a yakın edebiyat ödülünün sahibidir. Tiyatro yazarlığı ile başladığı yazın hayatı romanla devam eder. İlk romanı Ölmeye Yatmak 1973'te basılır. 1979'da yayımladığı Bir Düğün Gecesi adlı romanı 1979 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü ve 1980 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazanır.
1986'da kurulan İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) kurucuları arasında yer alır ve 2005'te İHD'den ayrılır. 12 Eylül 2010 Referandumunda "Yetmez Ama Evet" grubunda yer alır ve sonradan pişman olduğunu söyler.
2010'da tüm kitaplarını ve arşivini Boğaziçi Üniversitesi'ne bağışlar. 2018'de Boğaziçi Üniversitesi Adalet Ağaoğlu'na fahri doktora unvanı verir. Vasiyetinde Boğaziçi Üniversitesi'nden törenle uğurlanmayı talep eder, Covid-19 salgını nedeniyle vasiyeti kısmen yerine getirilir.
Hayır diyebilme cesaretine sahip bir kadındır. Aynı zamanda cinsel yaşamı, korkusuzca ve ayrıntısıyla yazabilecek kadar çok boyutlu düşünebilen bir aydındır. Yazdıklarıyla, bakanlıkta birlikte çalıştığı erkekleri, şefinden müsteşarına kadar rahatsız edebilen radikal ve uslanmaz bir memurdur.
Ruhun üşümesini anlatmaya gönüllü olabilecek kadar meraklıdır. Ölmeye yatacak kadar serüvencidir. Bütün satırlarını kara mizah yapısıyla birleştirecek kadar kıvrak bir kalemi vardır.
Son söyleşilerinden birinde, erkek yazarlardan daha fazla kadın yazarlardan kötülük gördüğünü söyler. Bunun nedenini de başarıya yabancı kalan kadınların arasındaki kıskançlığa bağlar. Özellikle son dönemde kadına yönelik şiddetin görünür ve duyulur olmasının önemine değinir.
Çınar Oskay'a verdiği bir söyleşide "Bu romanları yazarken mutlu muydunuz?" sorusuna, "Mutlu olsam yazar mıydım? Bir şeylerden mutlu olmadığım için kaleme sarıldım" der. Aynı söyleşide Ruh Üşümesi romanı için, insanın kendine yabancılaşmasından bahsettiğini anlatır.
TRT'den 1970'te istifa ettikten sonra yazarlık dışında bir işle uğraşmamıştır. Bazı dönemlerde "Remüs Tealada" ve "Parker Quinck" gibi takma adlar kullanır.
Fikrimin İnce Gülü romanı hakkında, "Askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif (küçük düşürmek)" suçlamasıyla 1981 yılında dava açılır ve aklanması iki yılını alır. Bir Düğün Gecesi romanı ise soruşturmaya uğrar.
İstanbul'da 1996'da geçirdiği bir trafik kazasından dolayı, uzun yıllarını yatakta geçirmek zorunda kalır. Bunun sonucunda, Can Yücel'in "Sen Türkiye'nin en güzel kazasısın" sözü, onunla yapılan bir nehir söyleşi kitabına isim olur.
Adalet Ağaoğlu ve Ankara
Ankara'da yaşar ve Ankara'da yazar... Sokak sokak ve kimlik kimlik yaşar... Şehrin bütünüyle röntgenini çekercesine Ankara'nın romanını yazar. Ankara'yı sindire sindire yazan ilk yazarlardandır. Türk edebiyatında kendine özgü bir dil yaratmıştır ve bu dilin kardeşi olan kurgu ile estetikte Ankara'nın çok fazla önemi ve yeri vardır.
Ankara biraz da onun sayesinde romanda simge bir şehir olur. Başkent olmanın yanı sıra, hem siyasetin hem dönüşen yaşamın hem de kültürün merkezi haline gelir. Şehrin, evrilen toplumun nasıl sembolü haline geldiğini anlatan romanları yaratanlardan birisidir Adalet Ağaoğlu.
Nallıhan'da ailenin tek kız çocuğu olarak bir Ekim ayının sonuna doğru dünyaya gelir. Okulları ve mezuniyetleri Ankara'da yaşar. TRT Radyo bölümünde çalışmaya devam ederken Ankara'nın ilk özel tiyatrosunu arkadaşlarıyla birlikte kurar. Kurdukları tiyatronun arkadaşlarıyla birlikte dergisini çıkarır.
Onun sayesinde 1940'lı ve 1950'li yıllardan sonra edebiyat dünyasının etkisinden uzaklaşan Ankara tekrar dikkat çekmeye başlar. Ankara üçlemesi olarak özetleyebileceğimiz Bir Düğün Gecesi, Ölmeye Yatmak ve Hayır romanları, bu şehre düşkünlüğün en dikkat çekici ayrıntılarını betimlemelerle içerisinde barındırır. Üçlemede Ankara'nın merkezinden hem Cumhuriyeti över hem de eleştirir. Bu üçlemenin içerisinde, Ankara özelinde, Ankara'yı en fazla içkinleştiren roman Ölmeye Yatmak'tır.
İğneleyici bir dil yerine kara mizahı kullanır estetik olarak. Ankara'da hem tiyatro yazmak hem de tiyatro eleştirmenliği yapmak gibi devrinin en zor işlerinden birini üstlenir. Buradaki yazın birikimi, muhteşem bir dil yaratarak romanını büyütür içerisinde.
Başka bir Ankara sevdalısı olan Adalet Ağaoğlu'nun kardeşi Ayhan Sümer de 90 yaşında 9 Nisan'da Ankara'da yaşamını yitirmiştir.
Kaynaklar
- http://bianet.org/bianet/yasam/227422-agaoglu-mutlu-olsam-yazar-miydim
- https://www.kulturservisi.com/p/pen-adalet-agaoglu-ankarayi-yazdi-turkiyeyi-etkiledi/
- https://www.gazeteduvar.com.tr/kitap/2020/07/14/adalet-agaoglu-kimdir/
- https://nallihanhaber.com/hemsehrimiz-adalet-agaoglu-ankarada-topraga-verildi.html
- https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/dogan-hizlan/romanlarda-ankara-40042258
- http://www.radikal.com.tr/yazarlar/haydar-ergulen/ankaranin-adaleti-728915/
- https://www.gercekedebiyat.com/haber-detay/prof-dr-ilber-ortayli-adalet-agaoglu-ankarali-bir-yazardi/4957
Yorumlar (0)