Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Sahipsiz Çocuklar Cumhuriyeti(*)

Sahipsiz Çocuklar Cumhuriyeti(*)

Savaş koşullarının her şeyi mubah kıldığı cehennemlerde bile çocuklara yönelen şiddet, dehşet yaratır; her şeyi yakıp yıkmanın meşru çerçevesini çizen akıl dışı mantık bile çocuklar söz konusu olduğunda sözde bir mahcubiyet maskesi taşır, utanmış gibi yapar, çoktan yok olmuş bir insanlıktan geride kalan şeyler varmış pozuna girer. Yutmasak bile yutkunuruz, utanca ait bir işarette kurtarılacak anlamlar buluruz, bizim olmasa da gelecekte başkalarının kullanacağı anlamlar. Burada ise çocuklara yönelik sistematik şiddet ya “münferit vaka” olarak kayıtlara geçer ya da derin bir kayıtsızlıkla geçiştirilir; yakın geçmişte gördüğümüz gibi ya da bazı çocuklar doğuştan suçlu olarak mühürlenirler.

Pozantı’dan yükselen çocuk çığlıkları dinmedi henüz, o çığlıklar dünyayı başımıza yıkmadı, utandırmadı bile; o çığlıklar hala bizim göğümüzde asılı dururken Antalya L Tipi’nden gelen sesler eklendi, orada da kesilmedi Aliağa Şakran Cezaevi’nden yeni çığlıklar yükseldi. Bu sesler tepemizde, kendi çocuklarını acıtan bir ülkenin yurttaşı olma utancı hepimizde, o sesler sessizce bağırmayı sonsuza kadar sürdürecek çünkü bazı suçların affı yoktur. Kendini feda ederek yavrularını kurtaran kedilerin, köpeklerin yaptığını bile yapamayacak kadar çaresizsek eğer, bazı utançların kaybolacağı bir zaman yok demektir. Bir barbarlığın tam ortasındayız ve çocuk çığlıklarıyla sonunu getireceğiz bu uygarlığın; kendi çocuklarını öldüren, işkence eden, tecavüz eden ve hepsine göz yuman bir kavmin üyesi olarak geçeceğiz tarih denilen “suç indeksine”.

Canını yaktığınız çocuklardan başlayın utanmaya, utanmaya bir yerden başlamak iyidir, insanlıktan geriye bir şey kaldıysa ancak derin bir utançtan sonra yaparız hesabını. Uzun bir süre birbirimizin yüzüne bakmayalım, sadece utanalım, sadece utanalım. *(Yeryüzünün Lanetlileri Kolektifi www.fraksiyon.org’dan alınmıştır.)

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış