Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz
Cemal Süreya
“Saraçoğlu’nda merkezi müdahaleye karşı yerel birliktelik şart!”
Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Savaş Zafer Şahin bir şehir plancısı olmasının yanı sıra uzun yıllardır akademide. Saraçoğlu ile ilgili yaptığımız uzun görüşmede sürece dair görüş, öneri ve eleştirilerini detaylıca paylaştı.
“Saraçoğlu, Kızılay Kent Merkezinin son şansı!”
İlk sorumuz Saraçoğlu'nun neden önemli olduğuydu... Şahin, bu sorumuza ölçeği biraz daha genişleterek Kızılay'ın son yirmi yılda yaşadığı çöküşe bağlayarak yanıt verdi ve Saraçoğlu'nun kentsel bir alan olarak Kızılay Kent Merkezinin son şansı olduğunu söyledi. Saraçoğlu'nun mimari, tarihi değerinden bağımsız olarak sırf bu yüzden dahi çok önemli bir alan olduğunu belirten Şahin ortaya atılan görseller bu önemin kavranmadığının göstergesi olduğunu söyledi. Projenin kapsamlı olarak değerlendirilebilmesi ve belirsizliklerin ortadan kaldırılabilmesi için tümünün açıklanması gerektiğini söyleyen Şahin, Bakanlığın paylaştığı görsellerin çelişkilerle ve belirsizliklerle dolu olduğunu belirtti.
“Projeye biz de ulaşamıyoruz!”
Projenin detaylarına kendilerinin de hakim olmadığını bu sebeple Ankara Kent Konseyi olarak bilgi almak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığından randevu talep ettiklerini ancak bu taleplerine yanıt alamayınca İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne giderek bilgi almaya çalıştıklarını ama burada İl Müdürlüğünün de devre dışında olduğunu ve Projenin Emlak Konut Gayrimenkul A.Ş. ile yürütüldüğünü öğrendiklerini belirtti. Saraçoğlu'nda yapılacak projeden Bakanlığın Ankara il teşkilatının dahi haberi olmaması Bakanlığın sunduğunun aksine katılımcı, kamusal yarara uygun bir iş yürütülmediğinin bir diğer kanıtı gibi.
“Emlak Konut’un kar odaklı bir şirket olduğu unutuluyor!”
Şahin, Emlak Konut'un kar odaklı bir şirket olduğunun unutulduğunu belirterek projenin Emlak Konut eliyle yürütülmesinin bir hata olduğunu, üstüne üstlük Emlak Konut'un siyasi yönlendirme altında olduğunu ve bunun da projenin doğrudan siyasilerce yapıldığı anlamına geldiğini söyledi.
“Saraçoğlu’nun Hamamönü’ne benzetilmesi doğru değil!”
Projeyi savunanların sık sık dile getirdiği Saraçoğlu'nun da Hamamönü gibi olacağı vurgusu hakkındaki düşüncesini sorduğumuz Şahin, bu konuda iki sorun gördüğünü belirtti. İlk olarak Saraçoğlu ile Hamamönü'nün çok farklı iki alan olduğunu, Hamamönü'ndeki yaşamın mahallede yaşayanlar, arkasındaki kale ve çevresi ile desteklendiğini, Saraçoğlu'nun ise iki taraftan yüksek güvenlikli kamu kurumları ile çevrili olduğunu, bunun da Saraçoğlu'nun dezavantajı olduğunu belirtti. Diğer konunun ise tüm avantajlarına rağmen Hamamönü'ndeki yaklaşım yanlışlığı sebebiyle 10. yılında yeniden bir çöküntüleşme görüldüğünü belirtti.
Şahin'in yorumları da gösteriyor ki Hamamönü'ndeki bu başarısızlıkta o dönem yapılan eleştirilere kulak tıkanmasının da payı var. Ezcümle, Saraçoğlu ve Hamamönü projeleri arasında göze çarpan ilk benzerliğin her iki projeyi ortaya atanların da kendilerine yapılan uyarı ve eleştirileri suçlayıcı bir dille görmezden gelmesi olduğunu söyleyebiliriz.
Belediyeler Bakanlıklarla karşı karşıya gelmek istemiyor!
Büyükşehir ve Çankaya Belediyelerinin proje ile ilgili sessizliği hakkındaki yorumunu sorduğumuz Şahin, Belediyelerin merkezi yönetimle, bakanlıklarla karşı karşıya gelmek istemediğini, birçok başka projede Bakanlıkların engellemesi ile karşılaşmamak için bir önceliklendirme yaptıkları izlenimine sahip olduğunu aktardı. Bunun sadece Ankara'ya özgü bir durum olmadığını belirten Şahin, kamuoyu önündeki görüntüsü farklı olsa bile bunun İstanbul'da da geçerli olduğunun altını çizdi. Bu durumun Belediyelerin elini kolunu bağladığını belirtti.
Merkezi müdahaleye karşı yerel birliktelik…
Belediyelerin bu merkezi müdahaleye karşı yerel paydaşlarla bir arada hareket etmesinin önemine dikkat çeken Savaş, Ankara'da merkezi müdahaleye karşı yerel bir birlikteliğin şart olduğunu, bunun için Belediyeler başta olmak üzere tüm yerel aktörlerin üzerine düşenler olduğunu belirtti.
Yorumlar (0)