Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

140: Geleneksel Medyanın Dönüşümü

Haberi haber yapan unsurları elinizde tuttuğunuz bu gazeteninyaprakları arasında hissettiğiniz kadar atılan bir tweet’te de hissedebiliyorsanız ve haber alma hakkımız adına yapıldığını düşünüyorsanız Twitter’dan habercilik yapılamayacağına ilişkin önyargılarınızı gözden geçirmenin vakti gelmiş demektir.

140: Geleneksel Medyanın Dönüşümü

Geleneksel haberi bulma, haberi takip etme ve yayınlama alışkanlıklarımız değişmeye zorlanıyor. Bir hikâyenin peşine düşmek veri ağlarını taramaksızın artık neredeyse mümkün değil. Kişilerin, kurumların, olayların internetteki ayak izlerini takip etmek haberciliğin ve muhabirliğin de çehresini dönüştürmek üzere. Sosyal medyanın bize sağladığının yalnızca ilkokul arkadaşlarımızı bulmaktan ibaret olmadığından kimsenin neredeyse hiç şüphesi yok.

Birçok sosyal paylaşım platformunda ağlar üzerinden bilgiye ve aslen olay yerinden ve birincil kaynaktan sağlanan veriye erişimimiz daha hızlı hale geldi. Türkiye’de bu süreç şimdilik tek taraflı işliyor; yurttaş gazeteciler, eylemlerden, olaylardan ve polis müdahalelerinden canlı yayınlar, tweetler aracılığıyla güncel bilgiyi dolaşıma sokuyor. Bu veriyi karşılayan ise yerleşik medya kurumları değil, okurun bizatihi kendisi… Gazeteciliği bir aktivizm biçimine dönüştüren yurttaşların hareketi yerleşik medya kurumlarının alışkanlıklarını dönüştürmeye başlamak üzere. Bu dönüşüme direnenlerin cevapları ise “Twitter’dan gazetecilik yapılır mı?” sorusuyla başlıyor. Halkın haber alma hakkı odaklı baktığımızda ve sosyal medyayı editöre ihtiyaç duymayacak, dezenformasyon üretmeyecek biçimde kullandığımızda bu soruya “evet” dememek için önümüzde herhangi bir engel yok. Editörler ve genel yayın yönetmenlerinin olmadığı mecralarda haber üretiminin özgürlüğü ise yadsınamaz.

Yerleşik medyanın sosyal medyaya bakışındaki diğer vurgu ise internetteki bilginin güvenilmezliği üzerine. Bilgi kirliliği yaratmakta oldukça elverişli bu araçların kendi ürettiği yanlış bilgiyi doğrulama, tekrar bozma ve tekrar doğrulama mekanizmalarını anlayamayan bu bakış açısının, sosyal medyadaki fotoğraf, video ve bilgiyi doğrulayabileceği dijital araçlardan da haberinin olmadığını, ayrıca bunun zahmetine de girmeye lüzum görmediğini biliyoruz. Bu iki sorunun tartışmasına girmeksizin sorunun etrafından dolaşarak kendi muhafazakârlıklarında çırpınan, alışkanlıklarını yıkamayan bu yerleşik kurumların sansür mekanizmalarını da nasıl dimdik ayakta tuttukları aşikar. O halde yurttaş gazeteciliğinin, yurttaş gazeteciliği odaklı bir haberciliğin ve nihayet mobil muhabirliğin vazgeçilmez olduğu, devamlı bir gelişme içerisinde olduğu ve bahsi geçen yerleşik kurumları dönüştürecek gücü de toplamakta olduğu söylenebilir. Yeni medyayla yerleşik kurumların bu kafa kafaya gelme süreçlerini en yakın Berkin Elvan’ın cenazesinden sonra Okmeydanı’ndaki çatışmalar sürerken gördük.

O birkaç gece, haberi ‘Twitter’dan habercilik yapılamayacağını’ söyleyip duranlardan değil, akıp giden zaman tünellerimizden alıyorduk. Yanlış bilgi ya kendini doğruluyor ya da bizim güvensizliğimizle doğrulanmaya muhtaç bırakılıyordu. Twitter gibi sosyal medya araçlarında, haberin doğrulanması için okurdan gelen tepki, yerleşik kurumlardan çok daha demokratik ve okur yanlısı bir şekilde karşılık buluyor. Okur Twitter’a haber geçecek kişileri talepleriyle, hashtagleriyle, TT listeleriyle olay yerine yönlendiriyor. Olay yerinden gelen haberin güvenilir olduğunu düşünüyorsa dolaşıma girmesinde pay sahibi oluyor, yani aslında haberin üretim sürecine katılım sağlıyor.

 Eğer bilginin güvenilmez veya yanlış olduğunu düşünüyorsa istediği an bir reaksiyon geliştirebiliyor; gerek kaynağın güvenilmezliğini vurgulayarak gerek bilginin düzeltilmesi için çağrıda bulunarak. Ana akımın veya yerleşik medya kurumlarının tahayyül edemeyecekleri bir katılım-eleştiri-etkileşim sistematiği dönüyor.

Bir haberi haber yapan unsurları, gazetecilik etiğini ve ilkelerini elinizde tuttuğunuz bu gazetenin yaprakları arasında, her gün okuduğunuz internet gazetesinin piksellerinde hissettiğiniz kadar atılan bir tweet’te de hissedebiliyorsanız ve haber alma hakkımızı teslim etmek amacıyla yapıldığını düşünüyorsanız Twitter’dan habercilik yapılamayacağına ilişkin önyargılarınızı gözden geçirmenin vakti gelmiş de geçiyor olabilir

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış