Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

47’nin Sırrı: Down Sendromu Bir Hastalık Değil Genetik Bir Farklılıktır

Down Sendromu, vücuttaki hücrelerin 46 yerine fazladan bir kromozoma sahip olmasıyla ortaya çıkar. Down Sendromu bir hastalık değil genetik bir farklılıktır. Elif Seray Aydoğar ve Aysel Elif Doyuk’la yaptığımız röportajları okuduğunuzda onları akranlarından pek de farklı olmadıklarını hemen hissedeceksiniz. Güzel görünmeyi, hayal kurmayı, sosyal medyada aktif olarak yer almayı en az taydaşları kadar önemsediklerini göreceksiniz. Bakalım bize neler anlatmış…

47’nin Sırrı: Down Sendromu Bir Hastalık Değil Genetik Bir Farklılıktır

Solfasol: Okurlarımıza kendinizi tanıtır mısınız?

Elif: Adım Elif Doyuk. 21 yaşındayım. Kitap okumayı çok seviyorum.

Seray: Benim adım da Seray Aydoğar. Yaşım 19. Çorum’ da doğdum. Dayım orada müdür olarak çalışıyordu. Anneannem 4 yaşına kadar bana baktı.

Solfasol: Kimlerle birlikte yaşıyorsunuz?

Elif: Annem, babam, kardeşim. Aydın’ da dedemler oturuyor, yazın gidiyorum.

Seray: Annem, babam, kardeşim.

Solfasol: İkinizin de kardeşi var. Peki, abla olmak nasıl bir şey?

Elif: Güzel bir şey. O dağıtıyor, ben topluyorum. Onu görünce kendimi iyi hissediyorum. Biraz yakışıklı ve şakacı.

Seray: Abla olmak iyi bir duygu. Kardeşimle güzel oyunlar oynamak… Gurur verici, mutlu oluyorum. Onunla film seyrederiz. Onu korumak, iyi bir okula göndermek istiyorum. Büyüyüp okul okumasını istiyorum.

 Solfasol: Hangi liseden mezun oldunuz?

Elif: Etlik Kız Meslek Lisesi, Ağırlama ve Gıda Bölümü mezunuyum. Yemek yapmayı öğrendim.

Seray: Atatürk Teknik Kız Meslek Lisesi, Giyim Bölümü mezunuyum.

Solfasol: Lise dönemlerini özlüyor musunuz?

Elif: Evet özlüyorum.

Seray: Evet. Okulumu, hocalarımı özlüyorum. Onlarla beraber sohbet etmeyi özlüyorum.

Solfasol: Bu özlemi dindirmek için arada sırada lise arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz?

Elif: Bazen.

Seray: Yok görüşmüyorum.

Solfasol: Bir gününüz nasıl geçiyor, anlatır mısınız?

Elif: Odamda televizyon seyrediyorum. Müzik dinlerim, dergi bakarım. Günlük tutuyorum. Staja gidiyorum.

Seray: Staja gidiyorum. Mavi Barış Özel Eğitim Merkezi’nde çalışmak beni mutlu ediyor.

Solfasol: Stajdaki görevleriniz, yaptığınız işler neler?

Elif: Mutfaktaki işlere yardım ediyorum. Masa silme, tabakları bulaşık makinesine dizme, sandalyeleri yerleştirmek, masa kurmak görevlerim. Bazen fotokopileri çekiyorum. Dağıtıyorum.

Seray: Ev işlerine yardım etmek için çok şey öğreniyorum. İdari işlere yardım ediyorum. Evrak götürmek getirmek, dosya düzenlemek, fotokopi çekmek benim görevim.

Solfasol: Gelecekle ilgili planlarınız var mı?

 Elif: Manken olmak istiyorum.

Seray: Gelecekle ilgili planlarım, şirket müdürü olmak istiyorum. Giyim bölümü ile ilgili şirketim olmasını, çalışanlarım olmasını istiyorum. Servisim olsun beni götürsün, getirsin istiyorum. Aileme üç beş kuruş katkım olsun istiyorum. Onların ihtiyaçlarını karşılamak istiyorum.

Solfasol: Hayal kurar mısınız? En büyük hayaliniz ne mesela?

Elif: Evet kurarım. En büyük hayalim şarkıcı olmak.

Seray: En büyük hayalim… Hmm dokunmatik telefon! Bir de laptopum olsun istiyorum

Solfasol: Modayı takip eder misiniz?

 Elif: Evet. “Bana Her Şey Yakışır” programını izliyorum. Gömlekleri, etekleri takip ediyorum

Seray: Pek fazla takip edemiyorum ama bazen bakıyorum.

Solfasol: En son kendinize ne aldınız?

Elif: Kendime cep telefonu aldım. 3G'li, dokunmatik.

Seray: Kıyafet aldım. Pantolon, bluz aldım.

 Solfasol: Oooo güle güle kullan

Elif. Darısı diğer isteyenlerin başına. Seray sen de güle güle eskit kıyafetlerini

 Solfasol: En çok beğendiğiniz şarkıcı kim?

Elif: Serdar Ortaç Seray: İsmail YK.

Solfasol: Peki, işte bu “benim şarkım” dediğiniz özel bir şarkınız var mı?

 Elif: “Mikrop”

Seray: “Duydum ki çok mutsuzsun.”

Solfasol: Okumayı sever misiniz? En son hangi kitabı okudunuz?

Elif: Okumayı seviyorum. İkbal Gürpınar’ın “Benim Hala Umudum Var” kitabını okuyorum.

Seray: Ben de okumayı seviyorum ama okuduğum kitabın ismi yabancı söyleyemiyorum.

Solfasol: Bilgisayar kullanıyor musunuz? Bilgisayarda en çok neler yaparsınız?

Elif: Evet kullanırım. En çok facebook’ta takılırım.

Seray: En çok facebook’a girerim.

Solfasol: Facebook’a girdiğiniz zaman hangi paylaşımlar dikkatinizi çeker? Sizler neler paylaşıyorsunuz?

Elif: Paylaşılan fotoğraf ve müzikleri beğenirim. Bazı yorumları beğeniyorum. Güzel sözler, şiirler paylaşırım.

Seray: Fotoğrafları beğenirim, yorum yapmayı severim. Ben şarkı sözlerini paylaşırım. Sözlerin olduğu bir defterim var. Facebook’a yazarım.

Solfasol: Çok yakın olduğunuz arkadaşlarınız var mı?

Elif: Evet, adı Seray. Küçüklüğümüzden beri tanıyorum kendisini. Tam yanımda oturuyor.

Seray: Evet, adı Melike. Güzel, alımlı. Beni sever anlayış gösterir, pek sık görüşemiyoruz.

Solfasol: Yakın arkadaşınızla neler yaparsınız?

Elif: Küçükken pikniğe gittik. Yakın arkadaşlarımla mesajlaşıyorum, telefonla konuşuyorum.

Seray: Ben de aynısı.

Solfasol: Görüştüğünüzde nerelere gidiyorsunuz? Neler hakkında sohbet ediyorsunuz?

Elif: Telefonla görüşüyorum, mesajlaşıyorum.

Seray: Ailesi hakkında konuşuyor, rahatlıyor. Ben onu teselli ediyorum. Kafana takma, hayat istediğimiz gibi olmuyor diye teselli ediyorum.

Solfasol: Nasıl bir arkadaşsınız peki?

Elif: Güzel soru! İyi bir arkadaşım diyebilirim. Paylaşımcı bir arkadaşım.

 Seray: Dost canlısıyım, onların sırlarını biliyorum ve kimseye söylemiyorum.

Solfasol: En çok nelere sinirleniyorsunuz?

Elif: Bazen arkadaşım Seray bana çok nazlısın diyor. Ben de darılıyorum, karşı geliyor bana. Bazen kavga ediyorum.

Seray: En çok bana yapılan haksızlıklardan hoşlanmıyorum.

Solfasol: En çok neye veya kime gülersiniz?

Elif: Espri yapanlara gülerim. Salih Abim, Zeynep Hocam. Onlar bana “kokoş” diyor.

Seray: Genellikle ailemle şakalaşmayı. Kuzenlerim espri yaptığında gülerim. Onlarla olmaktan mutluyum.

Solfasol: Korktuğunuz şeyler var mı?

 Elif: Köpekten, gök gürlemesinden korkarım.

Seray: Köpekten korkarım. Köpeklerin bakışları ve havlaması korkutuyor.

Solfasol: Televizyon izler misiniz?

Elif: Evet, Lale Devri, Arka Sıradakiler, Muhteşem Yüzyıl izlerim. Hürrem Sultanı beğeniyorum.

Seray: Muhteşem Yüzyıl izlerim. Ben de Hürrem Sultanı beğeniyorum.

Solfasol: Çok güzel bir sohbetti, teşekkür ederiz.

 Elif ve Seray: Biz de teşekkür ederiz. Solfasol’ü okuyanlara selam söylüyoruz…

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış