Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

Ankara Pedallayan Kadınlarla Dolacak

Linda Nihan, Pedallayan Kadınlar adına Burçin Tarhan’la konuştu. Pedallayan Kadınlar olarak, Solfasol Gazetesi’ndeki ilk yazımız, 2015 yılının Kasım ayında yayınlanmıştı. Geçen iki senenin ardından değişimleri aktarmak adına bir
kez daha neden kurulduğumuzu ve neler yaptığımızı anlatmak istedik.

Ankara Pedallayan Kadınlarla Dolacak

Kadının özgürleşmesinde öncelikli gördüğümüz şeylerden biri, bisikletle ulaşımın sağlanması. Bisiklet, bireyi daha özgür kılan bir ulaşım aracıdır. Hem ruhumuzu hem bedenimizi başka bir boyuta taşıyor adeta. Biz de hissettiğimiz bu duyguyu daha çok kadının deneyimlemesini istedik. Üstüne de dedik ki; "Yan koltuktan in, bisiklete bin!". Bu sloganı da hem arabaya hem de kadının her alanda ikinci planda kalmasına atfettik. Kadının özgürleşmesinde öncelikli gördüğümüz şeylerden biri, bisikletle ulaşımın sağlanmasıdır. Bununla birlikte hayatın her alanında, hiçbir erkin tahakkümü altında kalmadan, kendi gidonuna ve hayatına yön vermenin önemine dikkat çekmektir. Bu söylem, erk tahakkümü altında olan herkes için geçerli aslında. Ama tabii ki öncelikli olarak kadınlar için.

Tüm bu ortak düşünceler doğrultusunda bir araya geldik. İki sene boyunca bir kadın topluluğunun günden güne artarak büyüdüğüne şahit olmak, göğsümüzü gere gere "biz" diyebilmek geleceğe inancımızı daha çok arttırdı. Sadece nicel bir artış değildi bu. Birbirine her an destek olan, birbirinin bisikletini elinden geldiğince tamir eden, ışığı olmayanla ışığını, kaskı olmayanla kaskını paylaşan bir kadın topluluğu olduk. Trafikte pedallarken, "Geride kalıyorum, herkesi yavaşlatıyorum." gibi düşüncelere mahal vermeden sabırla bekleyen, Ankara'da "pedallayan kadın" olmanın tüm zorluklarına birlikte göğüs geren bir topluluk...

Bizi sadece özel günlerde toplu sürüş yapan bir grup olmaktan çıkarıp birbirine daha bağlı bir grup olmamızı sağlayan şey ise her ay düzenli yapmaya çalıştığımız bisiklet sürüş eğitimlerimiz oldu. Eğitim verdiğimiz grubun yaş aralığı bizi her defasında hem şaşırtıyor hem de mutlu ediyor. Bu süreçteki tecrübelerimizi burada paylaşmanın bisiklete binmeyi henüz bilmeyen okuyucularımız için önemli olduğu kanısındayım:

Meltem Alkaş Görür:

49 yaşındayım. 2016 Haziran ayında Pedallayan Kadınları tanıdım. En son 18 yaşımda bisiklete binmiş birisi olarak çok heyecanlanmıştım. Yeniden iki teker üzerinde olmanın verdiği heyecanı ve orada eğitmen olarak bulunan hemcinslerimin özverileri artık bisikletimin olması zamanının geldiğini haber vermişti sanki. Şimdi katlanır bisikletim (adı susam; açıl dersem açılır kapan dersem kapanır) var.”

Bisiklet sürmeyi öğrenmek sanıldığının aksine zor değil. Ancak geçmişten gelen kötü tecrübelerimiz (bisikletle başımıza gelen kazalar), önyargılarımız (benim denge sorunum var, binemem vs.), öğrenememe durumunda küçük düşme korkusu gibi etkenler sürüşü öğrenmeyi zorlaştırıyor. Öncelikle tüm bu düşünceleri zihinden atıp tam motivasyonla eğitime dahil olmak lazım.

Eğitim veren grup olarak bizler; sabırla, özenle bisiklet öğretmek için tüm enerjimizi ve konsantrasyonumuzu öğrencimize yöneltiyoruz. Kimi yarım saatte, kimi bir sonraki eğitimde öğreniyor. Ama öğrenmek istedikten sonra illaki olacaktır. Sadece biraz inat etmek ve inanmak gerekiyor.

Didem Yüksel:

Yaklaşan güzel havalar için: ‘bir şey yapmalı, bir
şey yapmalı’ diye düşünürken; yıllardır ertelediğim bisiklet binme duygusu tekrar zihnimi meşgul etmeye başlamıştı. İnternette bakındığım bir gün www. bisikletizm.com sayfasında, bir yazı altına, ‘Ankara da bisiklet sürmeyi öğretecek bir kişi-kurum var mıdır
ki?’ diye sordum ve Pınar isimli bir arkadaş, ‘Ankara’da pedallayan kadınlar grubu var. Bisiklet sürüş eğitimi etkinlikleri yapıyorlar. Facebook’tan Burçin Tarhan’a veya pedallayan kadınlar sayfasına ulaşabilirsiniz.’ dedi. Tabii ben de zaman kaybetmeyip, ’kimmiş bu Pedallayan Kadınlar’ diye gruba dahil oldum.

Paylaşımlarda gördüğüm tam da aradığım gibi bir şeydi. Bisiklet kullanmanın felsefesinden, doğasından bahsedilmiş, fiiliyata dair geçmişte özel etkinlikler düzenlenmişti. Tekrarlaması temennimi paylaştığımda da iki arkadaşın samimi, davetkâr cevabıyla kendimi sıradaki etkinlikte buldum.

Kıssadan hisse: Bazı işlerde bilmek değil, harekete geçmek önce gelir. Pedallayan Kadınlar’ın harekete geçirici bir enerjisi var. Bu enerji beni sardı, tüm kadınları da sarması dileğiyle..”

Eğitim süreçlerimizi de şu şekilde özetleyebiliriz:

Birinci aşamada bisiklet hakkında teorik bilgilendirme yapıyoruz: Ne tür bisikletler var, bisikletlerin genel parçaları neler, nasıl kullanılır, bisiklet kullanırken
ne giymeliyiz, ne tür tamir aletleri yanımızda bulundurmalıyız gibi soruların cevaplarını genel olarak anlatıyoruz.

İkinci aşama ise pratik. Bu aşamada her eğitmen, öğrenci sayısına göre bir ya da iki öğrenci ile derse başlıyor. Yaklaşık 15-20 dakikalık periyotlar halinde sürüş pratiği devam ediyor. Her eğitmen kendi bisikletini öğrencisiyle paylaşıyor. Önce ayaklar yerde, sele aşağıda adım atar gibi giderek yol alması ve ayaklarını açarak dengede durmasını öğretiyoruz. Sonrasında ise pedala basma kısmı devreye giriyor ve biz de öğrencimizi sımsıkı tutuyoruz tabii ki dengeye gelene kadar. Pedal çevirirken dengeyi sağlama işin en keyifli kısmı. Bir eğitmen olarak o ana şahit olmak öyle heyecanlı ki... Bu zamana kadar avucunda tuttuğun yavru kuş uçmayı öğreniyor ve kanat çırpıyor adeta.

Bir de eğitimlerimizin vazgeçilmez pasta, börek paylaşımı var ki eğitimlerimizin olmazsa olmazı!
Ehh o kadar yorgunluğa enerji lazım tabii. Ve son olarak da; güne dair güzel anılar, ufak tefek düşmeler, güzel tanışmalar, telefon numarası almalar ve bir sonraki eğitim için sözleşmelerle eğitim günümüzü tamamlıyoruz. Diğer yandan da bisiklet sürmeyi bilen ancak trafiğe çıkmaya tereddüt eden kadınlar için trafikte sürüş eğitimi veriyoruz.

Bizleri takip edin. En son beşincisini verdiğimiz bisiklet öğrenme eğitimimizin altıncısını Temmuz ayının üçüncü haftasında yapmayı planlıyoruz. Tüm bu sürüş eğitimlerimiz için bisiklet sürmeyi bilen gönüllü eğitmen arkadaşlarımıza da her daim ihtiyaç olduğunu vurgulamak isteriz. Bisiklet sürmeyi henüz bilmeyen kadınlara bisiklet sürmeyi öğretmek ve sürüş eğitimlerine destek olmak için facebook hesabımızdan takip edebileceğiniz eğitimlerimize katılım sağlayabilirsiniz.

Bisiklet sürmeyi bilmeyen kadınlar da öncelikle sürüş eğitimlerimize katılıp öğrendikten sonra gönüllü eğitmen olabilirler. Şu an gönüllü eğitmen olan arkadaşlarımızın bir kısmı bu şekilde önce öğrenip daha sonra öğretmek için gönüllü oldular. Ayrıca 24 Eylül'de Türkiye'nin 30 ilinde gerçekleşecek olan Süslü Kadınlar Bisiklet Turu var. Etkinliklerimizi takip etmek için facebookta Pedallayan Kadınlar sayfamızdan ve Pedallayan Kadınlar Ankara grubundan bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Haber Linda Nihan

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış