Hiç kör tanımamıştım. Uzaktan gördüklerimin dışında, birebir tanıştığım bir kör olmamıştı yani. O gün, Bakanlık’taki toplantı bittiğinde birkaç arkadaş ayaküstü sohbet ettik. Beni Alper’le tanıştırdılar. Gençten, -yani benden daha genç- aydınlık yüzlü biriydi. Konuşurken doğrudan gözlerime gözlerime bakışı ilginç geldiyse de, bir manaya yormadım. Ayrılma vakti geldiğinde, Alper de Kızılay’a gittiğini söyleyince beraberce yürüyecek olduk. İşte o anda, Alper elini cebine atıp, beyaz bastonunu çıkardı. O anda anladım görmediğini. Yardım edeyim dedim, kolundan tutmak istedim. “Ben sizin kolunuza girersem daha rahat yürürüm” dedi. “Peki” dedim. Yürüdük, binanın dışına çıkıp az ilerdeki dolmuşa bindik. Kızılay’da indik. Sakarya Caddesi’ne gidecekmiş, ben de oraya gidiyordum. Bastonunu cebinden çıkarmadı, nasılsa ben vardım, koluma girdi ve yürümeye başladık. Birden kendimi dışarıdan gördüm: Kolumda genç bir adamla sokakta yürüyorum! Bizi böyle gören birinin, kör bir adamla dolaştığımı düşünmesine imkân yoktu! Ben, evli, çocuklu, öğretmen hanım, sokakta kocası olmayan bir adamla kol kola yürüyorum! Birisi görürse! Eşime söylerse! Söylemez de, kendi kendine bak kadının yaptığına derse! Kör olmayan herkes görebilir beni, kör olmayan ve beni tanıyan herkes, ne der, ne düşünür hakkımda! Eyvah, ne yaparım ben! Eşime ne anlatırım!
Bir çare bulmalıydım! Alper’e, “Yakınlardaki bir büroya uğramak zorunda olduğumu” söyledim. Acaba kendi gidebilir miydi? “Tabi, tabi” dedi. “Ben giderim, siz işinizi halledin.” Kolumdan çıktı, cebinden bastonunu çıkardı, yürümeye başladı. Koşarcasına uzaklaştım. Kumrular Sokak boyunca ilerledim. Nefes alamıyordum. Kendime, eşime, “herkes”e lanetler okudum! Kızgınlığımı dün gibi hissediyorum. Daha fazla dayanamadım, geri döndüm. Koştum, koştum, koştum. Alper’e yetiştim. “Kapalıymış” dedim. “Öğlen arasında kapalıymış.” Kolumu uzattım, koluma girdi. Zafer kazanmış gibi gülümseyen yüzümü, iyi ki Alper görmedi. O gün bugündür hala düşünürüm: Kim kördü? Kendi var oluşuna gözünü kapayan ben mi, Alper mi?
Yorumlar (0)