İzmir gibi, Bursa gibi, İzmit gibi Trabzon da yerel basın söz konusu olunca dikkate alınması gereken şehirlerden. Ulusal gazetelerin yanında hatta ondan önce mutlaka bir de yerel gazetesini alır Karadeniz insanı. Trabzon’da öne çıkan gazetelerden biri Taka. 19 Ağustos 2002 yılında başladı yayın hayatına. Başlangıçta “Karadeniz’den Haber” olan gazetenin ismi Karadeniz’in simgesel teknesi Taka’ya dönüştü. Günlük yayın yapan gazete, Artvin’den Samsun’a kadar tüm Karadeniz’e, Marmara’da; İstanbul, İzmit, Yalova, Bursa, Tekirdağ, Kırklareli ‘ye ve ayrıca Ankara’ya kadar ulaşıyor. Trabzon’da bu işin sahiplenilmesinin sırrı ne diye merak edip gazetenin Ankara temsilcisi Tacettin Çebi ile görüştük.
Otuz yıla yakın zamandır bu mesleğin içinde alaylı bir gazeteci olan Çebi, Trabzon’da yerel basının gücünü futbola bağlayarak “Ulusal basın Trabzonspor’a hak ettiği yeri vermediği için Karadeniz insanı takımıyla ilgili haberleri yerel basından takip ediyor. Ankara’da Trabzonspor tutkusu gibi bir tutku yok” dedi. Gazetecilik yapmanın zorluklarından konu açtığımızda durumu şöyle özetledi: “Simavi’nin Hürriyet’i sattığı gün, Türkiye’de gazeteciliğin bittiği gündür.
Gazete Son Sayfadan Başlanarak Okunur
Trabzon’da insanların futbolla yatıp futbolla kalktıklarını söyleyen Çebi, sözlerini şöyle sürdürdü ”Bizde gazete birinci sayfadan başlanarak okunmaz. Son sayfadan, spor haberlerinden başlanır daha sonra diğer haberlere geçilir. Önce Trabzonspor’dan bilgi alınacak. Ulusal medyanın Trabzonspor’a yeteri kadar yer vermemesinden insanlar gocunuyorlar. ‘Ben şampiyonluğu zorluyorum buna rağmen Fenerbahçe kadar, Galatasaray, Beşiktaş kadar yer bulamıyorum.’ diye düşünüyor. Trabzon’a hak ettiği yeri yerel gazeteler veriyor. Haliyle gazeteler de bundan ekmek yiyor. Trabzonspor ortadan kalksa hepsi altüst olur. Sadece yerel değil futbol olmasa ulusal gazeteler bile düşüş gösterir. Ankara’da Trabzonspor gibi bir tutku yok. Trabzon’da pazartesi bir minübüse binin hiç önemli değil yanınızdakini tanıyıp tanımamanız hemen maç muhabbeti başlar. Trabzonspor maçı kazanmışsa şehrin ekonomisi canlanır, insanlar güler yüzlü olur. Yenilmişse yas havası gibi suratlar asılır. Trabzonspor böylesine önemli o kadar önemli ki son seçimlerde Trabzonspor üzerinden siyaset bile yapılmaya çalışıldı.”
Trabzonspor Gibi Tetikleyici Bir Şey Lazım
Ankara’da yerel basını nasıl görüyorsunuz sorumuzu Çebi “Ankara metropol şehir, Türkiye’nin her yerinden insan var. Nüfusun yüzde yirmisi öz Ankaralıdır, gerisi göç. Dolayısıyla kimse şehri sahiplenmiyor. Bir de büyük şehirde insanlar koşturmaca içinde yaşıyor. Küçük şehirde evinden işine yürüyerek gidersin. Bol zamanın olur. Sabah işe giderken bir kahvede oturur, çayını içer gazeteni okursun. Büyükşehirde insanlar ne gazete, ne kitap okumaya zaman bulamıyor. Bu nedenle küçük şehirde yerel basın daha çok tutuyor. Bunun yanında sporunun da güçlü olmamasından Ankara’da yerel basın tutmuyor. Trabzonspor gibi tetikleyecek bir olay olması gerekiyor.” diye yanıtlıyor. Bu saydıklarının yanına da ekliyor: “Bütün gazetelerin Ankara ekleri var hem spor anlamında hem yerel haber anlamında doyurucu ekler bunlar.”
Ankara’da Bu İşe Bulaşmamak En Güzeli
Ankara’da yerel bir yayın yapacak olsanız nasıl bir şey yapardınız diye sorduğumuzda Çebi “Görsellik önemli, ulusal medyanın cıvıl cıvıl baskılarına karşı albenisi olan bir yayın olmalı. “ diye cevaplayarak devam ediyor: “Yerel medya çok zor durumda. Yaşaması imkansız hale geldi. Bu durumda Ankara’da bu işlere bulaşmamak en güzeli. Yapacaksanız da iktidar partisinin borazanı olacaksınız onların size sağlayacağı mali imkanlarla yapacaksınız. Buna razı değilseniz bunun dışında gazete çıkarmaya hiç kalkışmayın.
Bir Yemeğe Kalemlerini Satıyorlar
Erol Simavi zamanında Hürriyet’te çalıştığından söz eden Çebi o günleri özlemle şöyle anlatıyor. “Sendikamız vardı. Maaşlarımız iyiydi. Bir habere gittiğimizde en lüks otellerde kalır, istediğimiz gibi yer içerdik. İstediğimiz haberi yapardık. Böyle olunca da kimseye bağlı değildik.” diyor ve ekliyor: Bugün az maaş alan gazetecilerin bir yemeğe kalemlerini sattıklarını görüyoruz. Simavi’nin Hürriyet’i satmasıyla Türkiye’de gazetecilik de bitti aslında."
Yorumlar (0)