Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya
Belediyelerin Sessizliği

Kentsel meselelerde doğru tutum almak kadar ısrar da önemli ve şart. Bunun örneklerinden birisini Gazeteci Çiğdem Toker veriyor. Bir Ankaralı olarak Saraçoğlu’ndan, kamu yararından yana ısrarlı bir çaba içinde. Öyle ki, Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde Saraçoğlu’nu son bir ay içinde dört kez ele aldı. Bu dört yazılık seride o güne kadar konuşmayan Belediyeleri ısrarla konuşmaya çağırdı, Alper Taşdelen’i üst üste üç açıklama yapmaya zorladı, bu konuda inatla konuşmayan Mansur Yavaş’tan açıklama beklentisini yükseltti. Solfasol olarak bize de yeni sorular sormaya olanak tanıdı.

“Bilmediğimiz bir şey mi var?”

Toker, bu serinin "Saraçoğlu'na Veda" başlıklı 12 Ekim tarihli ilk yazısını Çankaya Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik projeye dair "bilmediğimiz bir şey mi var?" sorusu ile bitirdi. Bu açık sorusuna karşın Belediyeler sessizliklerini bozmadı. Bu sessizliğe Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un, 22 Ekim'deki Saraçoğlu Proje tanıtım toplantısında her iki başkana yönelen teşekkürü de eklendi. Toker, bu teşekküre rağmen süren sessizlik üzerine 23 Ekim'de yazısında yine Saraçoğlu'na bu sefer Bakanın 22 Ekim tarihli açıklamaları üzerinden yer vererek sorusunu daha da açtı ve "Bu projede Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Çankaya Belediyesi'nin rolü ne olacak? Bakanlık ile bir anlaşma mı yapıldı? Halka bir açıklama yapılacak mı?" sorusunu yöneltti. Toker yazısında şimdiki Belediye başkanı Alper Taşdelen'in de babası olan eski Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen'in 26 yıl önceden seslenen, Saraçoğlu'nu savunan ve sahiplenen mektubunu da yayımladı. Bu yazısını doğrudan belediyelere yönelttiği "26 yıl sonra bugün, yerel yönetimlerin Saraçoğlu için nasıl bir yol izleyeceğini bilmek hakkımız değil mi?" sorusu ile bitirdi.

Taşdelen’den Peş Peşe Açıklamalar…

Bu çağrısı Çankaya Belediyesi'nin koridorlarında güçlü bir şekilde yankılanmış olacak ki Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen aynı gün Twitter'dan uzun bir açıklama yayımladı. Ama ne yazık ki bu açıklama Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un açıklamasından aldığı iki görsel dışında hiçbir ek bilgi içermediği gibi, Meslek Odaları tarafından hakkında iptali için dava açılmış, kendi yönettiği Çankaya Belediyesi tarafından itiraz şerhi düşülmüş Koruma Kurulu kararlarına işaret ediyor, Taşdelen'i projeyi Çevre ve Şehircilik Bakanı'ndan daha çok savunan bir noktaya düşürüyordu. Bu açıklaması Ankara gündemine bomba gibi düştü. Bu açıklamaya gelen tepkiler üzerine açıklamalarına açıklık getirme ihtiyacı duyan ve Çiğdem Toker'i arayan Taşdelen'in ifadelerine, Toker 26 Ekim tarihli köşesinde yorumsuz olarak yer verdi. Alper Taşdelen'in yeni açıklamaları önceki açıklamasının yarattığı belirsizliği gidermek bir yana daha da artırdı. Çünkü Taşdelen, Çiğdem Toker'in yorumsuz yayımladığı bu açıklamasında, Bakan Kurum'un bile yapılmayacağını ifade ettiği yer altı otoparkının bir gereklilik olduğunu savunuyor, "tek bir ağaç kesilmeyecek" şeklindeki kendi ifadesini adeta yalanlıyordu. Bu ve benzeri pek çok tutarsızlık içeren açıklamasından iki gün sonra bu sefer Çiğdem Toker'in sorularını yanıtladı. Öncekilere göre daha derli toplu ama yine de aklımızdaki pek çok soruyu gidermeyen bu söyleşi Çiğdem Toker'in Sözcü Gazetesi'ndeki köşesinde 30 Ekim'de yayımlandı.

Mansur Yavaş’tan hala tek kelime

Çiğdem Toker'in ustalığına yakışır biçimde yönettiği bu tartışma süreceğe benziyor. Sorumlu konumda olanların kendilerini seçenlere borçlu oldukları açıklamayı yapana kadar, en azından bizim için süreceği kesin. Alper Taşdelen, tutumunu ilan etme baskısına cevaben peş peşe açıklamalar yapmışken Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın hala tek kelime açıklama yapmamış olması ise bunu önemseyen Ankaralılar tarafından eksi hanesine not edildi.

Çiğdem Toker'in 23 Ekim'de köşesinde sorduğu soru hala cevap bekliyor:

"Yerel yönetimlerin Saraçoğlu için nasıl bir yol izleyeceğini bilmek hakkımız değil mi?"

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış