Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yanyana geliyor ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz

Cemal Süreya

'Beton Belediyeciliği', Yerelin Talepleri, Katılım… Bir Şehrin Politik Yeniden İnşası

Öncelikle bu gerçeklikle yüzleşmek, deprem ve doğal afetlere dayanıklı şehirler ve yaşam alanları kurmak, rant ve karı değil insan hayatını öncelemek gerekiyor. Bunu yapabilmek ancak yerelin yaşam alanlarına dair alınacak kararlarda doğrudan katılımını, denetimi sağlamakla; merkezin hoyratça müdahelelerine, dayatmalarına, kimliğimizi şekillendirme girişimlerine karşı, yerinden ve yerelden yönetimin imkanlarını oluşturmakla; buluşabildiğimiz, birlikte düşünüp, eyleyip, dönüştürüp, yeniden yaratıp, daha yaşanabilir hayatlar kurabileceğimiz müşterekler oluşturmakla mümkün.

'Beton Belediyeciliği', Yerelin Talepleri, Katılım… Bir Şehrin Politik Yeniden İnşası

"Hâlâ bazı kafalar asfalt, beton belediyeciliğinde kaldı. Ben şimdi 100 milyon ton asfalt döksem, iyi belediyeci mi olacağım? Önemli olan vatandaşların yerel ihtiyaçlarının tespit edilip, çözülmesidir. Beton belediyeciliği... Yaptığınız belediyeciliğin içinde insan yok, haberiniz yok"

Mansur Yavaş bu sözleri 28 Ocak 2024 tarihinde düzenlenen adaylık tanıtım toplantısında dile getirmişti (1).

Oysa aynı Mansur Yavaş, daha önce vatandaşların, sivil toplum kuruluşlarının, meslek odalarının ve siyasi partilerin itirazları ile iki kez idare mahkemesi tarafından iptal edilmiş Beşevler’deki Turizm Okulu binası ve Konservatuar binası yerine, tüm alanı betona boğacak olan Cami ve Diyanet Külliyesi yapılması planını Haziran 2023’te Büyükşehir Belediye Meclisine sundu ve plan 11 Haziran 2023 tarihli toplantıda AKP, CHP, MHP ve İYİP gruplarının oybirliği ile kabul edildi. 

Melih Gökçek döneminde başlatılan proje Mansur Yavaş döneminde devam ettiriliyor!

Aslında Beşevler’de Turizm Okulu’nun yerine cami yapılması projesi, Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, mülkiyeti Hazineye ait ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın kullanımına tahsis edilmiş bu alanın Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesine dönük talebin 2016 yılında kabul edilmesi ile gündeme geliyor. Minareyi çalan kılıfına uydurur misali, devir öncesinde maarif müfettişleri eliyle, hiçbir uzman kurum tarafından teknik incelemesi yapılmaksızın, Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi binasının eskiliği ve depreme dayanıksızlığı gibi gerekçelerle yıkılması yönünde bir rapor hazırlanıyor. Devrin hemen ardından 2017 yılında Yenimahalle ve Büyükşehir Belediye Meclislerinde bu alanın eğitim alanı olmaktan çıkarılıp ibadet alanı olmasına dair imar planı değişiklikleri kabul ediliyor. Ankara Mimarlar Odası bu karara karşı dava açıyor, ama yürütmeyi durdurma kararının çıkmasından hemen önce Türkiye’nin ilk Turizm Okulu yıkılıyor.

Ankara 9. İdare Mahkemesi 28.09.2020 tarihinde davayı sonuçlandırıyor. Verilen iptal kararında, eğitim alanı olarak tesis edilmiş alana ibadethane yapılamayacağı, 35 cami olan bölgede yeni bir cami yapılmasında kamu yararı bulunmadığı gibi hususlar yer alıyor. Ancak dava sonuçlanmadan önce ve 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin hemen öncesinde, “şahsım” tarafından görevden el çektirilen Melih Gökçek yerine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak atanan Mustafa Tuna tarafından 15 Mart 2019 tarihinde yeni bir plan değişikliği Büyükşehir Belediye Meclisinin gündemine getiriliyor. Aynı gün kabul edilen plan değişikliğinde Turizm Okulu arazisinin yanına Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı binası ve arazisi de ekleniyor ve ortaya çıkan 53 bin m2lik bu alana cami yapılması kararlaştırılıyor. Tam bir yangından mal kaçırma hali.

Bu karardan ancak seçimlerden sonra haberdar olunuyor. Beşevler ve çevresinde oturan mahalleliler, muhtarlar, Anıtpark Forumu, Bahçelievler Derneği ve üyeleri seferber oluyorlar, çok kısa süre içinde 100 dilekçe ile karara itiraz ediliyor. Bu arada belediyenin ilgili birimleri, belediye meclisinde yer alan partiler, milletvekilleri ile görüşmeler yapılıyor. Bölgede yeni bir camiye, yapılaşmaya değil, yeşil alana, parklara ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Hani Mansur Yavaş da “beton belediyeciliğine” son verme ve “yeşil belediyecilik” sözüyle başkan seçiliyor ya, bir umut herkes kararın iptal edilmesi için uğraşıyor. Ankara Mimarlar Odası da yine idare mahkemesinde dava açıyor. Mahkeme 2020 Nisan’ında yürütmeyi durdurma kararı alıyor. Konservatuar binasının yıkılmaması ve cami projesinin iptali umudu artıyor (2). Ancak yürütmeyi durdurma kararına rağmen, 8 Eylül 2020’de, yani Mansur Yavaş’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, konservatuar binası da fiili bir durum yaratılarak yıkılıyor. Konservatuar binasının yıkılmasının ardından, Konservatuar ve Turizm Okulu parsellerini birleştirilerek, 53 bin m2 alan Maliye Bakanlığı’ndan alınıp Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis ediliyor.

08.06.2022 tarihinde Ankara 18. İdare Mahkemesi, 15 Mart 2019 tarihli Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin aldığı Turizm Okulu ve Konservatuar arazisi üzerine cami yapılmasına dair plan değişikliği kararını iptal ediyor.

İki mahkeme kararına rağmen Cami ve Diyanet Külliyesi planını tekrar Mecliste onaylanıyor!

İdare mahkemelerinin iki kez iptal kararı vermesine, yerelde yaşayanların, meslek odalarının tüm itirazlarına ve verilen sözlere rağmen, Mansur Yavaş bu alana cami ve diyanet akademi yapılması için plan değişikliğini 11 Haziran 2023’te yeniden Büyükşehir Belediye Meclisi’nin onayına sunuyor ve plan değişikliği AKP, CHP, MHP ve İyi Partili belediye meclisi üyelerinin oybirliği ile 867 sayılı kararla onaylanıyor. 

Bu karar üzerine yeniden Beşevler çevresinin sakinleri, muhtarları, ekolojistler, meslek odaları, partiler 1200 dilekçe hazırlayıp Belediye Meclisine sunuyor ve yeniden kararın iptali davası açılıyor. Kararın askı süreci içinde 30 Eylül 2023’te yıkılan Turizm Okulu ve Konservatuar okulunun önünde mahallelerin ağırlıkta olduğu bir eylem yapılıyor, Beşevler’de betona değil yeşile ihtiyaç olduğu belirtiliyor, verilen dilekçelerin kabulü ve mahkeme kararlarının tanınması isteniyor, 9 Ekim’de yapılacak Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı için Belediye Meclisi önünde toplanma çağrısı yapılıyor. 9 Ekim 2023’te mahallelilerin, muhtarların, STK’ların, odaların ve parti temsilcilerinin katılımı ile Belediye Meclisi önünde bir açık forum yapılıyor, talepler dile getiriliyor.'Beton Belediyeciliği', Yerelin Talepleri, Katılım… Bir Şehrin Politik Yeniden İnşası

Ankara 6. İdare Mahkemesi Kasım 2024’te, imar planı değişikliğinin "şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına aykırı olduğunu" ve Beşevler bölgesinde bir ibadet alanı ihtiyacı bulunmadığını ortaya koyan bilirkişi raporunu dikkate alarak hukuka aykırı işlemin iptal kararını veriyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Planı!

Mahkeme kararı çıkmadan hemen önce, çok ilginç bir gelişme yaşanıyor: Bilirkişi raporu 16 Eylül 2024 tarihinde mahkemeye sunuluyor ve sadece bir gün sonra, 17 Eylül 2024 tarihinde Mansur Yavaş’ın, daha önce defaten karşı karşıya geldiği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u makamında ziyaret ettiği ortaya çıkıyor. Mansur Yavaş ve Ankara Büyükşehir Belediyesi bu ziyaret konusunda hiçbir açıklamada bulunmuyor, ancak bakanlık tarafından yapılan açıklamada “Ankara’nın çevre ve şehircilikle ilgili gündemleri ile ABB'nin bu konulara dair talepleri”nin görüşüldüğü belirtiliyor. Bu görüşme meyvesini çabuk veriyor. Bakanlık Beşevler’de yıkılan Turizm Okulu ve Konservatuar Binası arazisi üzerinde cami, üniversite ve park yapılmasını öngören bir plan açıklıyor ve bu plan 28 Ocak 2025’te askıya çıkıyor (3).

Mansur Yavaş ve Ankara Büyükşehir Belediyesi, şehrin bu kadar merkezinde yer alan, bu büyüklükteki bir alanın kentin ve kentlinin yararına kullanılması konusunda bir girişimde bulunmak yerine, bu alana ne yapılacağı kararını hesapta siyasi hasmı olan Bakanlığa ve AKP’li bakana bırakıyor.

Plana göre, 34 bin 803 metrekarelik alanın yüzde 39,33'ü yani 13 bin 667 metrekaresi cami alanı olarak tanımlanıyor. Alanın yüzde 54,01'i yani 18 bin 818 metrekaresi üniversite, yüzde 6,66'sı yani 2 bin 317 metrekaresi ise park alanı olarak belirleniyor.

'Beton Belediyeciliği', Yerelin Talepleri, Katılım… Bir Şehrin Politik Yeniden İnşası

'Beton Belediyeciliği', Yerelin Talepleri, Katılım… Bir Şehrin Politik Yeniden İnşası'Beton Belediyeciliği', Yerelin Talepleri, Katılım… Bir Şehrin Politik Yeniden İnşasıPlanda üniversite alanı olarak belirlenen yere bir Diyanet Akademisi kurulacağı, bunun için 14 Mart 2022 tarihinde TBMM’den geçen Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna dayanılacağı düşünüyor. Nitekim alan Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmiş durumda ve hemen yanında İlahiyat Fakültesi var ve çıkan yeni kanunla DİB Diyanet Akademisi kurabiliyor.

Plan notlarında görülebileceği üzere, cami alanında kütüphane, kongre merkezi, sergi salonu ve aşevi vb yapılabileceği ve 31 bin metrekarelik üniversite ve cami alanının altına otopark yapılabileceği belirtiliyor. Üniversite alanında bina yüksekliği 5 katla sınırlandırılırken cami alanında bir yapılaşma serbest bırakılıyor, yani oraya devasa bir cami yapılmasının önü açılıyor. Böylesi bir yapılaşmanın ve koca bir otopark alanının, bölgede zaten son derece yoğun olan trafiğin üzerinde nasıl bir yük yaratacağı hiç düşünülmüyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Planının askı süresi 26 Şubat’ta dolacak. Ankaralılar ise 24 Şubat’ta bu plana karşı dilekçelerini hep birlikte teslim edecekler. Beşevler’de Cami ve Diyanet Külliyesi yapılması planına karşı başlatılmış bir dilekçe kampanyası var. Bu kampanya çerçevesinde, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne ve CİMER’e dilekçelerle plana karşı itiraz başvurusunda bulunulabiliyor. Dilekçe örneklerine ve başvuru yöntemlerine, plana dair bilgilere aşağıdaki linkten ulaşmak mümkün:

https://350ankara.org/belediyede-bakanligin-besevlerde-beton-planina-itiraz-ediyoruz/    

Katılım, Yerinden Yerelden Yönetim, Kentin Politik İnşası

Kalkınma, büyüme, rant ve kar maksimizasyonu üzerine kurgulu, kamuyu/müşterekleri yok etmiş merkezcil kapitalist talan sisteminin kendi eliyle yarattığı küresel iklim krizi, çarpık yapılaşma ve kentleşme, sıklaşan ve şiddetlenen doğal afetler, denetimsizlik, kontrolsüzlük, yolsuzluk, kayırma, hukusuzluk, adaletsizlik, git gide artan otoriterleşme, tek tipleştirilme ve dayatılan yaşam/düşünme-me tarzı, kader, fıtrat, korku üzerinden yönetme… Nefes almaya ve nefes alacağımız alanlara ne kadar çok ihtiyacımız var değil mi? Oysa ki merkezcil yapı yaşam alanlarımıza hoyratça müdahale etmekte sınır tanımıyor. Bir yandan şehirlerin belleğini, kamusal alanlarını ve müştereklerini yıkarken, bir yandan da siluetini kendi ideolik formatına uygun olarak şekillendiriyor.

İlkokuldan çok caminin olduğu ülkemizde, hiç ihtiyaç yokken devasa camiler yapmakta beis görmüyor. İstanbul’da Çamlıca tepesine 63.000 kişi kapasiteli camiyi kondururken, yüzde birini bile dolduramamasını dert etmiyor, çünkü İstanbul’un silüetine bir koca camiyi kazımak onların derdi. Beşevler’de de, aynı güzergahta 35 cami olmasına rağmen, koca bir cami yapmadaki ısrarın nedeninin ihtiyaç olmadığı, şehrin politik şekillenmesinin amaçlandığı çok açık. Camilerin, AVM’lerin, gökdelenlerin şehri Ankara!!! Evet Mansur Yavaş, beton var ama insan yok! İnsanların nefes alacağı, sosyalleşeceği, kendini yeniden üreteceği yeşil alan, park yok.

Öncelikle bu gerçeklikle yüzleşmek, deprem ve doğal afetlere dayanıklı şehirler ve yaşam alanları kurmak, rant ve karı değil insan hayatını öncelemek gerekiyor. Bunu yapabilmek ancak yerelin yaşam alanlarına dair alınacak kararlarda doğrudan katılımını, denetimi sağlamakla; merkezin hoyratça müdahelelerine, dayatmalarına, kimliğimizi şekillendirme girişimlerine karşı, yerinden ve yerelden yönetimin imkanlarını oluşturmakla; buluşabildiğimiz, birlikte düşünüp, eyleyip, dönüştürüp, yeniden yaratıp, daha yaşanabilir hayatlar kurabileceğimiz müşterekler oluşturmakla mümkün. 

Beşevler’deki planı üç kez boşa düşürdük. Bu kez de boşa düşürmek ve istediğimiz yeşil alana kavuşmak mümkün. Yeter ki yürüyen kampanyaya destek olalım, olanı biteni izlemekle yetinmeyelim, nasıl, nerede, ne şekilde yaşayacağımıza dair kararı birlikte verelim ve hayata müdahele edelim. Birleşe birleşe kazanacağız, umudu artıracağız ve güzel günler göreceğiz. 26 Şubat’tan önce dilekçelerinizi vermeyin unutmayın! 

Kaynaklar:

1. https://www.voaturkce.com/a/mansur-yavastan-belediye-meclisinde-cumhur-ittifaki-cogunlugu-ve-beton-belediyeciligine-son-mesaji/7460484.html?utm_source=chatgpt.com

2. Bu konuda daha detaylı bilgiler için Eriş Bilaloğlu’nun SolFaSol’de çıkan ilgili yazısına bakabilirsiniz: https://solfasol.tv/besevler-ihtiyaci/

3. Yavaş ve Kurum arasındaki görüşme ve Bakanlık planına dair detaylar ve görüşler için Önder Alagedik’in Yeni Durum’da çıkan yazısına: https://yenidurum.com.tr/yazarlar/anitkabire-komsu-beton-kulliye-plani-1758h ve Sol Haber’de çıkan yazıya bakabilirisniz: https://haber.sol.org.tr/haber/mahkeme-iptal-etti-abb-bakanliga-pas-atti-besevlerdeki-cami-projesi-icin-imar-plani-395923

Yazar Mete Elçi

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış